Anatole Lebreton - Cornaline (2018)

azzura

Meşe Yosunu
#1
Anatole Lebreton Fransa merkezli ufak çaplı küçük bir parfümevi. Butik diyebiliriz. Marka adını parfümörü “Anatole Lebreton”dan almakta. Anatole Lebreton 2014 yılında kendi markası ile çıkardığı parfümleri ile kısa zamanda adından sıkça söz ettirmeyi başarabilmiş başarılı bir parfümör. Bugün size 2018 yılında çıkarmış olduğu ve markanın 6. Kokusu olan “Cornaline”i tanıtmaya çalışacağım.

o.40730.jpg

Parfüm ismini Fransızca’da “Akik taşı” anlamına gelen “cornaline” kelimesinden almakta. Akik taşının en önemli özelliği insanlara şifa vermekte kullanılmakta ve heyecanı azaltıp cesareti arttırdığı belirtilmekte. Aslında parfümümüz de oldukça cüretkar ve cesaretli olduğu söylenebilir. Bu açıdan ismi ile uyumlu bir konsepte sahip.
akik-ne-renk.jpg
Parfüme geçersek ilk sıktığım an çok net algılanan ve oldukça rafine bir ylang ylang ile karşılaştım. Başarılı bir ylang ylang notası diyebilirim ancak tatlımsı şeftali akoru ile ylang ylangın tatlı yapısı birleşince açılışındaki tatlılık tatlı kokuları sevmeyenleri etkilemeyebilir. Bu açılışa tozlu –aslına bakarsak topraksı- yapısı ile süsen kökü eşlik ediyor. Açılışındaki tatlılık bana çok fazla ve çok bayık geldi. Ancak çok kısa sürede havucun kokuya eklenmesi ile tatlılık biraz baskılanmaya ve kokumuz boğucu yapısından kurtulma evresine giriyor. Şeftali açılışta burnuma gelirken havuç orta notalarda daha da belirginleşiyor. Kokumuz ilerledikçe havuç ve sardunyanın iç içe geçmiş hali beni karşılıyor. Havuç bana tatsız şekersiz sulu geldi. Hatta biraz da yeşil. İyi ki de öyle çünkü açılışının ardından tatlılığı dizginlemeseler herhalde bayık bir hal alıp parfümü detaylı deneyemezdim.
Cornaline1.jpg

Açılışın ardından ilginç bir şekilde kokunun tatlılığı geri plana çekilmekte. Kokunun açılışındaki tatlılık ve sonrasındaki süsen kökünün pudramsı yapısı ile havuç ve sardunyalar ile birlikte biraz kadınsı bir halde parfümümüz yayılımına devam etmekte. Hatta biraz genç kızlıktan çıkıp kendi ayaklarında duran güçlü bir kadın imajı çizmedi desem gözümde yalan olmaz. Hatta gözümün önüne "Audrey Hepburn" geldi. Acaba sever miydin? Bilemiyorum Audreycim.

audrey-hepburn-triptych-i6987.jpg

Orta notalara geçerken kokumuz benzoinin kremsi yapısı ile tanışıyor ve süsen kökü, ylang ylang ve ferah meyvelerin yanına eklenen bu benzoin ile biraz pudramsı biraz kremsi bir hal alıyor. Benzoin gerçekten referans olacak şekilde. Ylang ylang’ın etkisinin geriye çekildiği ve süsen kökünün o pudramsı hissiyatının azaldığını orta notalar için söyleyebilirim. Orta notalarda bahar aylarında evlerin bahçelerinde çokça görülen sümbülün etkisi de gözlemlenmekte. Sümbül ve ylang ylang ile birlikte kokuya derinlik kazandıran ve geri planda kendini gösteren süsen köküyle beraber koku uniseks haliyle devam etmekte.

Kokuda bana oldukça enteresan gelen nokta kullanılan benzoin'in tenimde belirginleştikten sonra yok olması. Oldukça riskli bir nota olan ve tüm kokuyu etkileyebilecek kadar güçlü bir notayı böyle işleyebilmesi bende parfümör hakkında çok olumlu bir hava yarattı. Gerçekten ustalık isteyen bir işi başarmış Bay Lebreton.

Dip notalar biraz daha çiçeksilik artıp diğer notalar etkisini azalmakta ama bence kokunun en üstünkörü yeri diyebilirim. Biraz süsen kökünün yarattığı hissiyattan da olabilir.
o.53316.jpg
Özetlemek gerekirse açılışı oldukça tatlı bir şekilde açılan etkileyici bir ylang ylang ve süsen köküne eşlik eden şeftali ve havuç akorlarının ustaca işlenmiş bir bileşimi. Orta notalarda tatlılığın azaldığı ve biraz daha uniseks hale dönüşen orta notaların başlangıcında kendini ve kalitesini kısa süreli de olsa gösteren benzoin ile tatlılığın oldukça azaldığı ve süsen kökünün derinlik kazandırdığı çiçeksi bir yapıya sahip olmakta. Dip notalarda ise bu çiçeksiliği sürdürmekte.

Performans açısından ilk bir saat oldukça yüksek farkedilirliğe sahip. Sonrasında tene yakınlaşmakta. Kişisel görüşüm kadın kullanımına daha uygun bir parfüm olduğu yönünde. Değişkenlik olarak 3 katmanlı bir yapıda bir parfüm izlenimi yaratıldı gözümde. Açılışı dışında bahar aylarında özellikle gündüz ve ofis ortamlarında oldukça etkileyici bir parfüm olabilir kanısındayım. Benim açımdan kadınlara daha çok yakışacak bir parfüm şeklinde.

Bu parfümü denemem için bana gönderen Yılmaz Bey'e (YILKANT) teşekkürü de bir borç bilirim.
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#2
Anatole Lebreton Fransa merkezli ufak çaplı küçük bir parfümevi. Butik diyebiliriz. Marka adını parfümörü “Anatole Lebreton”dan almakta. Anatole Lebreton 2014 yılında kendi markası ile çıkardığı parfümleri ile kısa zamanda adından sıkça söz ettirmeyi başarabilmiş başarılı bir parfümör. Bugün size 2018 yılında çıkarmış olduğu ve markanın 6. Kokusu olan “Cornaline”i tanıtmaya çalışacağım.


Parfüm ismini Fransızca’da “Akik taşı” anlamına gelen “cornaline” kelimesinden almakta. Akik taşının en önemli özelliği insanlara şifa vermekte kullanılmakta ve heyecanı azaltıp cesareti arttırdığı belirtilmekte. Aslında parfümümüz de oldukça cüretkar ve cesaretli olduğu söylenebilir. Bu açıdan ismi ile uyumlu bir konsepte sahip.
Parfüme geçersek ilk sıktığım an çok net algılanan ve oldukça rafine bir ylang ylang ile karşılaştım. Başarılı bir ylang ylang notası diyebilirim ancak tatlımsı şeftali akoru ile ylang ylangın tatlı yapısı birleşince açılışındaki tatlılık tatlı kokuları sevmeyenleri etkilemeyebilir. Bu açılışa tozlu –aslına bakarsak topraksı- yapısı ile süsen kökü eşlik ediyor. Açılışındaki tatlılık bana çok fazla ve çok bayık geldi. Ancak çok kısa sürede havucun kokuya eklenmesi ile tatlılık biraz baskılanmaya ve kokumuz boğucu yapısından kurtulma evresine giriyor. Şeftali açılışta burnuma gelirken havuç orta notalarda daha da belirginleşiyor. Kokumuz ilerledikçe havuç ve sardunyanın iç içe geçmiş hali beni karşılıyor. Havuç bana tatsız şekersiz sulu geldi. Hatta biraz da yeşil. İyi ki de öyle çünkü açılışının ardından tatlılığı dizginlemeseler herhalde bayık bir hal alıp parfümü detaylı deneyemezdim.

Açılışın ardından ilginç bir şekilde kokunun tatlılığı geri plana çekilmekte. Kokunun açılışındaki tatlılık ve sonrasındaki süsen kökünün pudramsı yapısı ile havuç ve sardunyalar ile birlikte biraz kadınsı bir halde parfümümüz yayılımına devam etmekte. Hatta biraz genç kızlıktan çıkıp kendi ayaklarında duran güçlü bir kadın imajı çizmedi desem gözümde yalan olmaz. Hatta gözümün önüne "Audrey Hepburn" geldi. Acaba sever miydin? Bilemiyorum Audreycim.


Orta notalara geçerken kokumuz benzoinin kremsi yapısı ile tanışıyor ve süsen kökü, ylang ylang ve ferah meyvelerin yanına eklenen bu benzoin ile biraz pudramsı biraz kremsi bir hal alıyor. Benzoin gerçekten referans olacak şekilde. Ylang ylang’ın etkisinin geriye çekildiği ve süsen kökünün o pudramsı hissiyatının azaldığını orta notalar için söyleyebilirim. Orta notalarda bahar aylarında evlerin bahçelerinde çokça görülen sümbülün etkisi de gözlemlenmekte. Sümbül ve ylang ylang ile birlikte kokuya derinlik kazandıran ve geri planda kendini gösteren süsen köküyle beraber koku uniseks haliyle devam etmekte.

Kokuda bana oldukça enteresan gelen nokta kullanılan benzoin'in tenimde belirginleştikten sonra yok olması. Oldukça riskli bir nota olan ve tüm kokuyu etkileyebilecek kadar güçlü bir notayı böyle işleyebilmesi bende parfümör hakkında çok olumlu bir hava yarattı. Gerçekten ustalık isteyen bir işi başarmış Bay Lebreton.

Dip notalar biraz daha çiçeksilik artıp diğer notalar etkisini azalmakta ama bence kokunun en üstünkörü yeri diyebilirim. Biraz süsen kökünün yarattığı hissiyattan da olabilir.
Özetlemek gerekirse açılışı oldukça tatlı bir şekilde açılan etkileyici bir ylang ylang ve süsen köküne eşlik eden şeftali ve havuç akorlarının ustaca işlenmiş bir bileşimi. Orta notalarda tatlılığın azaldığı ve biraz daha uniseks hale dönüşen orta notaların başlangıcında kendini ve kalitesini kısa süreli de olsa gösteren benzoin ile tatlılığın oldukça azaldığı ve süsen kökünün derinlik kazandırdığı çiçeksi bir yapıya sahip olmakta. Dip notalarda ise bu çiçeksiliği sürdürmekte.

Performans açısından ilk bir saat oldukça yüksek farkedilirliğe sahip. Sonrasında tene yakınlaşmakta. Kişisel görüşüm kadın kullanımına daha uygun bir parfüm olduğu yönünde. Değişkenlik olarak 3 katmanlı bir yapıda bir parfüm izlenimi yaratıldı gözümde. Açılışı dışında bahar aylarında özellikle gündüz ve ofis ortamlarında oldukça etkileyici bir parfüm olabilir kanısındayım. Benim açımdan kadınlara daha çok yakışacak bir parfüm şeklinde.

Bu parfümü denemem için bana gönderen Yılmaz Bey'e (YILKANT) teşekkürü de bir borç bilirim.
Çok güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık. Bende parfümü koklarken ortaçağdaki paganların saldırılarını düşündüm. Sakin yerleşik hayat süren kırları mis gibi çiçek kokan bir köyün saldırıya uğramadan önceki hali açılış kısmı ile çok örtüşüyor. Huzurlu güneşli çiçekli bir yer. Orta notalardan itibaren lebreton un geleneksel karamsarlığı devreye giriyor ve koku bir anda bir hüzün bir karanlık getiriyor önümüze. Koku eski kokulara özellikle eski kadın parfümlerine benzer bir yapıda. Ancak unisex kullanıma da uygun. Sanatsal açıdan da başarılı bir koku bence. Zaten parfümör sağlam bir vintage kolleksiyoncusu.
Bu güzel inceleme için tekrar size teşekkür etmek istiyorum.
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#3
Eline sağlık Kürşat hocam :).

Vintage referansı bariz var ama günümüzü de yakalamayı başarmış, bu tarafını beğenmiştim ben :)