Anna Zworykina - Anna Zworykina Perfumes

Vintage

Administrator
Yönetici
#1
Geçen haftalarda forumda splitini yaptığımız Anna Zworykina Perfumes markasının kurucusu ve parfümlerinin yaratıcısı Anna Zworykina ile güzel bir söyleşi yaptık. Kendisi söyleşi teklifimi hiç düşünmeden kabul etti ve sorduğum sorulara içtenlikle cevap verdi. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.


Kendinizde kısaca bahseder misiniz?

Hayatım doğaya sımsıkı bağlı: Ben bir biyologum, Moskova Devlet Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra moleküler onkoloji konusunda uzman bir biyokimyacı olarak çalıştım. Doktoramı aldıktan sonra, yaratıcı çalışmayı bilime tercih edebileceğimi fark ettim. 2004 yılı kariyerimde bir dönüm noktasıydı. Sadece kendim için değil arkadaşlarım için de parfüm üretmeye başladım. O tarihten beri birçok değişiklik gerçekleşti.
2007'de Livejournal'da bir Natural Parfumery (Doğal Parfümeri) topluluğu açtım. 2008 yılında ilk Natural Parfumery fuarını düzenledik. 2009'da natural parfumery üzerine bir kitap yazdım; iki yıl önce kitabı yeniden düzenledim ve geçen sonbaharda kitap yayınlandı. Şu ana kadar 5000 kopya satıldı, bu yüzden gurur duyuyorum!
Birkaç yıl önce Slovakya'ya taşındım ama yine de sık sık Moskova'yı ziyaret ederim. Halen "Koku Sanatı" ile ilgili ikinci kitabım üzerinde çalışıyorum.


Parfüm tutkunuz ne zaman başladı?

Çocukken kokulara karşı özel bir ilgim yoktu. Şehirde yaşayan diğer çocuklardan pek farkım yoktu. Moskova'da büyüdüm. Annem bir doktordu ve nadiren parfüm kullanıyordu, babam şimdi bile yoğun kokulardan nefret ediyor. Ama bazen benim Wind from Kailash isimli parfümümü kullanmaktan hoşlanıyor. Mutfağımızda neredeyse hiç baharat yoktu, zaten yemeğe karşı da özel bir ilgim yoktu. Fakat bir gün yemek pişirmeye karşı tutkum başladı ve ardından parfümler konusunda da tutkulu oldum. Yavaş yavaş, dünyanın parlak renklerini ayırt etmeyi ve onlardan zevk almayı öğrendim. Kokular, bu nefes kesici yolculukta sadık yoldaşlarım oldu.
İçsel arayışımın ardından kokuları bestelemeye başladım. Çocukluğumdan beri hem doğanın hem de şehrin kokularına hayranlık duyuyordum; onları hafızamda canlandırmaya başladım. Doğal uçucu yağlar satın alma fırsatını bulur bulmaz denemeler yapmaya başladım. Bir koku içinde belirli bir anı yeniden yaratmak, bir parfümeri eskizini yapmak ya da aromalı bir portre çizmek - günün sonunda, insanı duygusal kılan bir parfüm oluşturmak - ilgi ve ilham bulduğum yer burasıdır.
Doğal özlerin sunduğu sonsuz olasılıkları keşfetmeye devam ediyorum ve becerilerimi geliştirmek için her fırsatı değerlendiriyorum.


Kullandığınız ilk parfüm hangisiydi?

Samimi olmak gerekirse tam olarak hatırlayamıyorum. Annemin rafından aldığım Dzintars parfümlerinden biri olabilir. Bu arada bende hala eski Zilita Dzintars (meşe palamudu) parfümü var. Gerçekten ihtişamlı topraksı-yosunlu bir şipre parfümü.

İlk tasarladığınız parfüm hangisidir?

Tasarladığım ilk parfüm arkadaşım için yaptığım Green Moon isimli parfümdü. İkincisi ise hala koleksiyonumda bulunan ve çok satan parfümlerimden biri olan Dark Side Of a Goddess isimli parfümdür. Bu parfüm 2004'ten beri 2 defa reformüle oldu.

Parfüm tasarlama konusunda herhangi bir eğitim veya yardım aldınız mı?

Yıllardır Biyokimyacı olarak çalışıyorum ve kimya konusundaki becerim doktora derecem sayesinde epey gelişti. Elbette mesleğim parfümlerle çalışmama yardımcı oluyor! Ama yine de kendi kendimi yetiştirmiş bir parfümcüyüm.

Diğer markalardan kullandığınız parfümler var mı? Varsa favoriniz hangisi?

Parfümeri konusunda çok meraklıyım ve yüzlerce parfüm koklamışımdır. Eski Guerlain ve Dior parfümlerini, Estee Lauder'ın eski şiprelerini ve Frederic Malle kokularını seviyorum. Ayrıca Ayala Morial’ın çalışmalarını seviyorum ve ona "arkadaşım" demekten onur duyuyorum. Kendisi sadece doğal özlerle çalışıyor ve çok farklı parfümler yaratıyor.

Peki favori vintage parfümünüz hangisidir?

Diorella - Dior. Kesinlikle aşığım.

Parfüm tasarlama aşamasında size neler ilham veriyor?

Parfüm tasarlama konusunda bana ilham veren şeylerle çevremde karşılaşıyorum. 18. yüzyıldan kalma bir şiir ya da çağdaş bir fotoğraf parçası benim ilham kaynağımı tetikleyebilir. Her ilham aldığımda veya nadir ve güzel bir aromatik bileşen keşfettiğimde, başka bir parfüm yapmaktan kendimi alamıyorum! Siyah çay ve beyaz sedir ekstresi elde ettiğimde onları karıştırmamanın suç olacağını düşünmüştüm. Bu karışım beni oldukça şaşırtmıştı. Bu karışıma bazı çiçekler, immortelle ve hayvansal notalar - castoreum, yasemin ve fleur d’orange - ekledim. Böylelikle Second Skin doğdu.
Bu yıl Bloom Perfumery London için özel bir proje olarak Sherlock Holmes ve Dr. Watson'un maceralarına adanmış yeni bir parfüm tasarlıyorum. Grimpen Mire'dan gelen turba notaları, Baskerville salonundaki büyük şöminenin dumanı, Lestrade'in tütsüleri, Sherlock'un piposundan meyveli tütün karışımı, tatlı afyon dumanı, Tokay şarabı, Andaman adalarından baharatlar ve daha fazlasını içeren Hold My Pipe isimli bir parfüm...Romanın gizemli atmosferini yeniden yaratmak için katran, Osmanthusm Peru balsamı ve diğer birçok özü karıştırdım, bu çarpıcı, karanlık güzellik bana çok ilham verdi!


Favori parfümünüz hangisidir?

Sanırım en yeni parfümüm. Koleksiyonum için çalışmalara devam ettiğim ve gücüne bağımlı olduğum dumansı-deri parfümü.

Parfümlerinizde kullanmayı sevdiğiniz notalar nelerdir?

Farklı notaları seviyorum. Tatlı narkotik tuberose ve pişmiş kil attarından gelen yağmurla serpilmiş tozun kokusunu seviyorum.

Çalışmalarını beğendiğiniz parfümör kimdir?

Edmond Roudnitska ve Dominique Ropion hayranıyım. Bence Ropion'un Superstitious ve Malle markası için yaptığı diğer tüm çalışmalar kesinlikle harika!

Bildiğimiz kadarıyla parfümlerinizde doğal notalar kullanıyorsunuz. Sentetik notalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence sentetik notalarla bir çok güzel parfüm yaratılabilir. Ancak ben doğal esanslar kullanmayı tercih ediyorum. Karışımlarım daha çok, modern sentetik malzemelerin yardımıyla yaratılan parfümlerin ötesinde bir şey arayan uzmanlar için koku deneyimleri ve saf eğlence..
Ancak doğal notaların kendine has izdüşümü vardır; cilde yakın ama heyecan verici derecede karmaşık. Doğal notaların çok da hayranı olmayan Luca Turin benim çizgim için bir istisna yapmıştı.


Rusya halen içe kapalı bir ülke. Russian Adam dışında pek Rus parfümör bilmiyoruz. Rusya'da parfümler üzerine pek çalışma yapılmıyor mu yoksa biz mi yeterince bilmiyoruz?

Aslında, birkaç ünlü parfümcü Rusya kökenlidir. Örneğin Calice Becker, Fransa'da devrim öncesi Rus bir göçmen ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ernest Beaux Moskova doğdu. Ve bugünlerde Rusya'da pek çok indie çalışan parfümör var, ancak ne yazık ki, tüm bilgiler Rusça.

Üzerinde çalıştığınız yeni parfümünüz hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?

Evet, köknar balzamı, karanfil ve meşe yosunu ile güçlü, cesur deri-dumanlı chypre olacak. Çam katranı, labdanum, çok karmaşık ve zengin.

Bize zaman ayırdığınız ve bu güzel ve samimi sohbeti gerçekleştirdiğimiz için çok teşekkür ederim. Parfümlerinizi yavaş yavaş tanımaya başlıyoruz. Denediğim parfümlerin üst düzey kalite ve kompozisyona sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gelecekte daha çok parfümünüzü denemeyi arzu ediyorum. Bizlere son bir mesajınız var mı?

Parfümlerime gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim! Bundan çok etkilendim! Daha önce bir kez İstanbul'da bulundum ve bu güzel şehre aşık oldum! Türkiye'yi bir kez daha ziyaret etmeyi ve daha fazlasını görmeyi hayal ediyorum!

Tekrar çok teşekkür ederim. Yeni kokularınızda görüşmek üzere..


Anna ZWORYKİNA - Sezgin BARAN



izinsiz kısmen veya tamamen kullanılamaz.
 
Son düzenleme:

YILKANT

Administrator
Yönetici
#3
Çok güzel bir röportaj daha. Emeklerine sağlık Sezginim. Denediğim 2 kokusu da materyal kalitesi ve başarılı kompozisyonları ile beğenimi kazandı. Röportaj içeriğinde marka ve parfümör isimleri de gizli :) sanırım onları da takibe almalıyız. :)
 
#6
Sezgin hocam, guzel roportaj icin tesekkurler keyifle okudum, bende Anna'nin sample setini bir ara almaya heves etmistim ama alamamistim :) sanirim splitlerde birkac parfumu oldu ama onlarida kacirdik malesef :)
 
#8
Ellerinize sağlık, her röportaj da şaşırıyorum..
Hatta bir gün roja dove ,alberto morillas gelicekmi diye düşünmeye başladım onlarda bu kadar mütevazi midir sizce 😄😄