Art Lovers

almıla

Meşe Yosunu
#1
Merhabalar. Başka bir platformda uzun süre boyunca kendi açtığım ve aktif yazdığım bir başlık idi Art Lovers. Çünkü benim için duyguların dışavurumu ve kendimi ifade edebildiğim nadir konulardan biri oldu sanat. İleride kendime ait bir blog açma düşüncem var, hastalıklar, hayat telaşı vs hayallerimizi ikinci üçüncü plana atmamıza sebep olabiliyor ama en azından bir yerlerden başlamak lazım.

Sanat nedir? belki de milyonlarca tanımı vardır bilemiyorum ama benim için kişinin nesneler aracılığıyla hislerini duygularını dışavurmasıdır sanat. Parfüm de öyle değil mi kendimizi ifade ettiğimiz bir araç. Sizin için nedir sanat?

Sanatın en belirgin özelliklerinden, onu bilimden ayıran niteliklerinden biri de aynı amaç için değişik, zaman zaman apayrı çözümler verebilmesi ve bu durumdan ötürü de çağları, toplumları, kişileri birbirinden ayıran estetik tercihlerin ortaya çıkması.
(A) harfi gibi fonksiyonu fevkalade sınırlı bir öğe için dahi, görsel açıdan farklı, hatta bambaşka etkiler uyandırabilecek işaretlerin sözkonusu olabilmesi, Sanat'ın niteliği ve gücü hakkında basit fakat ilginç ve inandırıcı bir kanıttır.
Bülent Özer - Kültür Sanat Mimarlık kitabından alıntı


Rahmetli hocamı minnetle anıyorum..Ondan ders alabilen şanslı insanlardan biri olarak sanat kavramını ve dışavurumlarını paylaşabileceğimiz bir başlık olsun istedim.
Ben bu başlık altında daha önce derlediğim koleksiyonları, içeriğini beğendiğim videoları paylaşarak sizlerin de katılımıyla belki de biraz dünya dertlerinden uzaklaşmak için, nefes almak için bir mola vereceğim , her türlü fotograf, inceleme, portre, dışavurumculuk, mimarlık, moda, mobilya, dekorasyon kısacası aklımıza gelen kendimizi ifade edebileceğimiz her türlü paylaşımlarımızı ve katkılarınızı bekliyorum
 

almıla

Meşe Yosunu
#2
İlk paylaşım olarak tabii ki Marina Abramoviç'i paylaşacağım Rhythm 0 performansı yıl 1974

Marina Abramoviç, 1974 yılında gerçekleştirdiği 'Rhythm 0' adlı performansında bir galerinin ortasında durarak önüne çeşitli objeler yerleştiriyor. Bunlar arasında parfüm,makas, tabanca, ip, zincir, gül, jilet benzeri 72 farklı obje var. Objeler ve Marina' nın önünde ise 'sanatçıya istediğinizi yapabilirsiniz' yazıyor. Performans sırasında izleyiciler ilk başlarda Marina'ya dokunuyor, öpüyor, gülü hediye ediyor; sonlara doğru ise vahşileşerek üstünü yırtmaya, boynunu jiletlemeye, ona korkunç derecede zarar vermeye başlıyorlar. Bu sürede sanatçı kıpırdamıyor. 6 saat sonunda birisi tabancayı eline aldığında galeri sahibi geliyor gece 2:00 dolayları ve .'gösteri bitti' diyor. Marina kan revan içerisinde performans konsantrasyonundan çıkıyor ve izleyicilerin üzerine yürümeye başlıyor. İnsanlar, kendi yarattıkları vahşetten koşarak kaçıyorlar...


videonun sonunda dedikleri çok anlamlı aslında kendim çeviriyorum hatam varsa af ola:

'gösteri bitti dendikten sonra kendim olmaya başladım hareket etmeye başladım çünkü 6 saat boyunca ben onlar için orda duran bir kukla (nesne) idim ve o anda herkes kaçmaya başladı, onların karşısına birey olarak çıkmamla yüzleşemediler . Otele döndüğümü hatırlıyorum aynaya baktım ve orda büyük bir parça beyaz saç buldum. (performansın ne denli vücudunu etkilediğini anlatmak istiyor)'

dipnot ve uyarı: şiddet öğeleri ve nudity içerir.
 

almıla

Meşe Yosunu
#3
_20190512_210809.JPG

Sevgili Van Gogh'un içime işleyen bir cümlesini aktarıyım 'Hayatlarındaki en büyük başarısızlık benmişim gibi baktılar bana' demişti. İyi ki öyle bakmışlar.. Onu ve eserlerini seviyorum. Acılarını içten hissediyorum

Artist: failunfailunmefailun
 

almıla

Meşe Yosunu
#4
IMG_20190426_021004.jpg

Artist: Artporn

Yüzüklerin Efendisinde The Dead Marshes- Ölü Bataklıklar diye bir yer var Mordorun kuzeyinde, güzel bir sahne var ölü bataklıklarla ilgili; sahneyi de paylaşayım Dont follow the lights


Bana bu sahneyi hatırlatır bu resim hep..uzun uzun bakar sonra derim ki kendime;

Bırak huzur içinde uyusun ölüler.
Bırak o eli tutma sen de..
 

almıla

Meşe Yosunu
#5
Benim en sevdiğim çiçekler nergis ve nilüfer. Size nergis çiçeğine ismini veren Narcissus'un ve onunla birlikte Echo'nun ikincil hikayesinden bahsetmek istiyorum (biraz uzun olacak ve özetle anlatacağım)

Birincil hikayeyi hepimiz biliyoruz kendi yansımasına aşık olup suya düşüp ölen Narcissus. O kadar basit mi bakalım;

Narcissus doğduğu zaman annesi Liriope onu kör falcı Tiresias’a götürdü ve bir kehanette bulunmasını istedi: “Ömrü uzun olacak mı?”
“Kendini bilmediği sürece oğlunun uzun bir ömrü olacak”

Bilinen hikayeye göre Narcissus o kadar güzeldi ki herkes onunla olmak istiyordu, ama o hepsini reddetti: Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, yeterince iyi değilsiniz. Reddedilen aşıklardan biri çok kızıp intikam tanrıçası Nemesis’ten misilleme dilendi. “Eğer Narcissus bir gün aşık olursa, aşkına karşılık bulamasın!” Nemesis bu duayı duydu ve Narcissus’un kendine aşık olmasını sağladı.

Narcissus’un kendine başkasını sevemeyecek kadar aşık olduğunu düşünüyorsunuz. Ama olan bu değildi, hikaye açıkça anlatıyordu: Narcissus önce kimseyi sevmedi, sonra kendine aşık oldu. Başka hiç kimseyi sevmediği için kendine aşık olmak zorunda kaldı. Kendine aşık olmak Narcissus’un cezasıydı. Narcissus’un kendine aşık olduğu için o kadar insanı reddettiğini düşündünüz, ama onları kendine aşık olmadan çok önce reddetmişti. Narcissus’un herkesten daha iyi olduğunu düşündüğü için mi sevenlerini reddettiğini düşünüyorsunuz? Veya herkesten daha yakışıklı olduğu için? Ne kadar yakışıklı olduğunu kendi nasıl bilecekti ki? Kendi yansımasını suda görünce tanımamıştı bile! Narcissus o insanları kendisini sevdikleri için reddetti.

Nemesis‘in (İng. düşman) hasım anlamına geldiğini, size her zaman karşı çıkan, karşısında en çok zorlandığınız insan olduğunu düşünüyordunuz. Size az çok benzeyen, ama tam karşınızda duran biri. Nemesis olmadan, Narcissus’un hikayesi de olmazdı. Düşmanınız olmadan, sizin de bir hikayeniz yok. Bazıları Narcissus’un dalıp gittiği su birikintisinin efsunlu olduğunu, ona büyü yaptığını ve başka yere bakmasını engellediğini söylediler. İçten içe öyle olmasını istiyorlardı. Bir erkeğin kendisini baştan çıkardığı için kadını suçlaması gibi su birikintisini suçlayabilmek harika olurdu çünkü. İşin aslı büyüye filan gerek yoktu. Nemesis’in sadece Narcissus’un yolunu sıradan bir su kenarına düşürmesi gerekiyordu, Narcissus kendi kendini cezalandıracaktı zaten.

Narcissus suda güzel bir şey gördüğü an ne yaptı? Hayal kurdu ve gördüğü insanın türlü türlü farklı ihtimallerini ve kendisi için olabileceği şeyleri düşündü. Seneler boyunca gördüğü insanın saçları çok güzel diye oturduğu yerde kalmadı. Oturduğu yerde kaldı çünkü hayal kurmak çok vakit alan bir şey.

Garip bir hikaye bu. Ana karakterin Narcissus olduğunu biliyoruz, ama başlığı “Echo ve Narcissus”. Echo’nun neden bir yan karakter olduğunu düşünüyoruz? Echo’yu bir yan karakter yapan kimdi?
Echo sesi çok güzel olan bir periydi. Fakat biraz fazla konuşuyordu, Hera da onu ancak başkalarının söylediklerini tekrarlama lanetiyle cezalandırdı. Echo Narcissus’a delicesine aşık oldu. Onu özlemle takip etti, kovaladı ama Narcissus onu hakaretle reddetti. Echo’yu istemiyordu. Echo, Narcissus öldükten sonra bile onu özledi, kendisini bu aşka öyle bir gömdü ki sonunda kendisinden geriye bir sesten başka hiçbir şey kalmadı, yok oldu.
Narcissus muhtemelen onu reddetmekte haklıydı: Ne tür bir kadın bir erkeği sadece görünüşü yüzünden delicesine sever? Ne tür bir kadın kendisine bu denli kötü davranan bir erkeği sevmeye devam eder? Narcissus böyle bir kadını neden istesin? Echo güzel sesli bir kadın değildi; aslında içinde sesten başka hiçbir şey yoktu.
Güzel miydi? Tabii ki. Ama Echo’yu gördüğü an Narcissus’un midesi bulandı, “Iyy,” dedi, “sen sahip olacağına ölüm bana sahip olsun, daha iyi!” Echo’nun nesi vardı? Sorun Narcissus’un hayalinden daha kısa ya da daha şişman olabileceği falan değildi. Sorun şuydu: Narcissus onu deneyimlediği an, Echo herhangi başka bir şey olamazdı artık.
Ama Echo artık bir hayal değilse de, hala bir yansımaydı. Echo, her kadın gibi erkeğine kendi ruhuna dönüp bakma fırsatını veriyordu, yapması gereken tek şey bakmaktı: Ben nasıl bir erkeğim ki böyle bir kadın bana aşık oluyor? Ben nasıl bir erkeğim ki birine sadece görünüşü yüzünden aşık olabilecek bir kadın, beni seviyor? Ona kötü davranmama rağmen? Ben nasıl bir erkeğim ki birini sadece X yüzünden sevecek bir kadın, beni sevebiliyor? Sebebi benim X’ten başka hiçbir şeyimin olmaması mı? Ama Narcissus böyle sorular sormayı öğrenmemişti. Daha doğrusu, böyle soruları asla sormamayı öğrenmişti. Nasıl bir erkek sadece kendi sesini yankılayabilen bir kadını sever? Bu tür bir insanın bir ismi olmalıydı, o isme de zaten sahipti Narcissus.
Eğer bunu düşünebilseydi, kendini değiştirmeye çalışabilirdi. Ya da en azından Echo’yla birbirlerine aslında ne kadar benzediklerini farkedebilirdi. Fakat aynen Echo’nun kendi X’i, yani sesi yüzünden yok olup gitmesi gibi Narcissus da güzel bir çiçek yüzünden mahvoldu. Güzel çiçek de Narcissus’un X’iydi.
Geriye bunun dışında hiçbir şey kalmadı.

Nasıl oluyor da üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Tiresias’ın kehaneti hala tam olarak anlaşılamıyor? Tiresias’ın kehaneti şuydu: “Kendini bilmezse, uzun bir ömrü olacak.” Şimdi bu ne demek oluyor?
Bu arada Tiresias haklıydı: Narcissus gerçekten de uzun yaşadı – ama hiç mutlu olmadı. Hayatını hayal kurarak ve bir havuza dalmış ölmeyi bekleyerek, yapayalnız geçirdi.
Ama Tiresias’ın kehaneti kulağa yanlış ve Yunan ruhuna tamamen ters, dahası hakaretamiz geliyor; “kendini bilmek” erdemlerin en büyüğü olmamalı mı?
Kendini bilmezse, uzun bir yaşamı olacak.
Bu gizemin açıklaması çok basit. O kadar basit ki bugüne kadar kimse bulamamış. Kimsenin bulamamasının sebebi de gerçekten çok korkunç olması.

Burada durmam gerektiğini, yeter dediğinizi anlıyorum. Ama bir şey daha söyleyeyim: Hikayenin içinde bir sır gizli. Ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz?
Gözlerinizi kapatın.
Sahneyi duvarda asılı bir resim gibi gözünüzün önünde canlandırın. Narcissus su kenarında, yüzü aşağı dönük, tek kolu suyun içinde ve aklı gündüz düşlerine dalmış halde öylece duruyor. Etrafında ağaçlar, otlar ve gökyüzü var. Nemesis arkasında kollarını kavuşturmuş, verdiği cezayı izliyor.
Şimdi zihninizde Nemesis’in suratındaki ifadeyi görmeye çalışın. Bir gariplik var. Gözlerinin içine bakın.
Uzaktan öyle görünse de Nemesis aslında Narcissus’a bakmıyor. Aslında gözünü dikmiş – tam sizin gözünüzün içine bakıyor.
Doğru bildiniz, bu hikaye Narcissus hakkında değil, sizin hakkınızdaydı. Olayları izleyebileceğiniz objektif bir uzaklık hiçbir zaman yoktu.
Yani hepsi bir oyundu.
Eskiler bu hikayeleri zamanı geçirmek, çocuklara bir ders vermek ya da eko kelimesinin nereden geldiğini açıklamak için anlatmıyorlardı. Sizce onların pop kültürünü çalıp kendi edebiyatımız haline mi getirdik? Bu hikayeler aslında derin düşünceler ve olay incelemeleriydi: onların içinde siz ne görüyorsunuz?

caravaggio-narcissus.jpg

Caravaggio-Narcissus

Narcissus’un hikayesinin sırrı şu: Hikayenin kendisi su kenarı, sizin su kenarınız. İçinde ne görüyorsunuz? Bir yansıma ve yansıttığınız diğer şeyleri. Ama eski deyimi bilirsiniz, havuzun içine baktığınızda, havuz da sizin içinizi görür. Havuz size baktığında ne görüyor? Sizi nasıl yargılıyor? Arkanıza bakın. Nemesis orada. Cezanın ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz?

metamorphosis-of-narcissussalvador_orig.jpg

Salvador Dali - Metamorphosis of Narcissus

Gözlerinizi açın.
Size ikinci bir fırsat verildi.
Bunların hiçbiri gerçek değil.

(Kaynak: The Last Psychiatrist)
(Kareografi ve özet bana ait)
 

almıla

Meşe Yosunu
#6
Tabloya bakınca siz ne görüyorsunuz?

Ben şöyle bir hikaye görüyorum;
Rapunzel esaretten kurtulmak adına saçlarını feda etti.
Pamuk Prenses çocukken görmediği sevgiyi prenslerde aradı, cüceleri harcadı.
Uyuyan güzel 100 yıl sonra uyandığında kimliğini kaybetti.
Frida'ya acı olarak zaten Diego yeterdi.

24068029_1784060644971834_8907891562724619392_n.jpg

Artist: Jose Rodolfo
 

Tuberose

Meşe Yosunu
#7
Tabloya bakınca siz ne görüyorsunuz?

Ben şöyle bir hikaye görüyorum;
Rapunzel esaretten kurtulmak adına saçlarını feda etti.
Pamuk Prenses çocukken görmediği sevgiyi prenslerde aradı, cüceleri harcadı.
Uyuyan güzel 100 yıl sonra uyandığında kimliğini kaybetti.
Frida'ya acı olarak zaten Diego yeterdi.

Ekli dosyayı görüntüle 2140

Artist: Jose Rodolfo
Ne olmuş bu prenseslere ya hu depresyonun dibindeler...hani bunlar sonsuza kadar mutlu yaşacaktı , kandırmışlar bizi yaa
 

almıla

Meşe Yosunu
#9
Nilüfer ve nergis çiçeğini çok severim..sevdiğim bir ahmet altan yazısını paylaşayım burda;

Nilüferler...
Yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı.
Hayat da böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek.
Bütün bir hayatın özeti buydu.
Ben de bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim, öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim.
Bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı, onlara ihtiyacım olmadığını, havuzumda tek başına yüzebileceğimi düşündüler, ben de yüzdüm, kederi, yalnızlığı, kirlenmeyi öğrendim ve hayata benzedim.

restricted.jpg

Claude Monet Nilüferler Serisinden
 

almıla

Meşe Yosunu
#10
13335539_836757546425967_2822961536372127246_n.jpg

Ama bahar hiç gelmedi, yaz da.
Güz bütün bahçelere altın rengi meyveler verdi, fakat Dev’in bahçesine vermedi. “O çok bencil” dedi.
Böylece o bahçe hep kış kaldı.
Kuzey Rüzgârı ile Dolu, Kırağı ile Kar ağaçların arasında dans edip durdular.

Oscar Wilde

bu çalışma ile Oscar Wilde'ın bu dizeleri beynimde hep bir aradadır kendim için birleştirdim galiba..
 

almıla

Meşe Yosunu
#11
sürekli döngümde olan sanatsal bir klip paylaşıyım bugün


I got that feelin' that bad feelin' that you dont know..
diye başlayan harika sözlere sahip Massive Attack efsanesi..
Ritual Spirit’ adlı dört şarkılık 2016 albümünün parçası. Yönetmen John Hillcoat
Cate Blanchett benim çok sevdiğim bir oyuncu klip zaten çok etkileyici daha ne olsun..

şarkının sözleri için link de atıyım bakmak isteyen olursa;
https://genius.com/Massive-attack-the-spoils-lyrics
 

almıla

Meşe Yosunu
#12
Tanıdım seni..Unutmadım yüzünü

_20190325_174837.JPG

Bilme tanıma beni..
Merdivenleri üçer beşer çıkmanın sevinci yok içimde.

Birhan Keskin

Artist: thisisist