Bugün Hangi Parfümü Kullandım?
- Konbuyu başlatan FaMant
- Başlangıç tarihi
Gidersem ekime bir seyahatim var inşallah. O zaman ben elimden geleni yaparım. 
Guerlain Homme, Guerlain
Guerlain'in dönem koku geliştirme başkanı Sylvaine Delacourt, Küba’da Hemingway Bar’da mojito kokteyl içerken aldığı ilhamını, o sıralarda bir nane kokusunun arzusunu duyan ve kendi mojito akoru üzerine çalışan Guerlain’ın yeni üyesi Thierry Wasser ile paylaşınca parfümün ilk tohumları atılmış oldu.
Guerlain’ın bu yaz parfümünün açılışı içindeki şekeri de tonlayarak tatlılığı dışlamadan küçük tuzlu dalgalanmaları da yanında taşıyan havadar yapıda, eğlenceli bir enerjiye sahip lime, nane ve rom’dan oluşan mojito akorunun patlamasıyla açılıyor. Bu zengin açılışta özellikle nane, mojitoda buz misali tatlı bir serinlikte, tatlı bir rüzgar esintisi edası ile dikkat çekiyor.
Koku profilinde belirtilmese de biraz soyut şekilde esriyen açılışa biraz zemin verip aromatik tarafa yakınsayarak nane esintisini dengeleyen bir kakule dokunuşu da hissediyorum.
Koku oturunca; siz de bir çiçek bahçesinde oturmuş elinizde mojito kokteylinizi yudumluyorsunuz... Burası kokunun en şık, lüks hissettiren ve chill yeri.
Mojito bittiğinde büsbütünüyle çiçek bahçesinin ortasındasınız. Bu çiçeksi gövde ise pafümün en ince, zarif bölümü. Burada çeşitli çiçekler o kadar homojen bir şekilde birleşip bütünleşmişler ki çiçekleri tek tek ayırt etmek zor. Sanki eşit derecede yere düşen taç yapraklardan oluşan bir çiçek yağmuru gibi. Ama eğer bu yağmurda ben elimi açacak olsaydım avucuma düşen taç yapraklar belki yasemin, portakal çiçeği, iris ve gül olabilirdi…
Çiçeklerin tatlılaşmaya başlaması ile doygunluğa ulaşırken koku, vetiver ile odunsu bir baza doğru çekiliyor. Açılışın tadını yankılayan alttaki kumarinli tatlılığına karşı vetiver, sedir ve paçuli, kokunun woody grubunda konumlandırılmasının hakkını vermeye çalışıyor (Kumarini geriye çekilmiş, tütünsüz Guerlain Vetiver bazı?). Aslında bu koku, Guerlain’ın oryantal karakterli güçlü, ağır baz bölümlerine alışkın burunlara biraz ezber bozan bir baz bölümü sunuyor... Tıpkı açılışı gibi.
Guerlain’ın değişim rüzgarlarının estiği bir zamanda çıkan Guerlain Homme ile parfümseverler arasında zamanında bir şeyler mi yaşandı bilemiyorum; bakınca youtube videolarında, forumlarda, herhangi bir platformda kimse bu parfümden bahsetmiyor... Tamam, Guerlain Homme kusursuz değil ama bu durum bugün onu biraz underrated bir yaz parfümü yapıyor.
Guerlain'in dönem koku geliştirme başkanı Sylvaine Delacourt, Küba’da Hemingway Bar’da mojito kokteyl içerken aldığı ilhamını, o sıralarda bir nane kokusunun arzusunu duyan ve kendi mojito akoru üzerine çalışan Guerlain’ın yeni üyesi Thierry Wasser ile paylaşınca parfümün ilk tohumları atılmış oldu.
Guerlain’ın bu yaz parfümünün açılışı içindeki şekeri de tonlayarak tatlılığı dışlamadan küçük tuzlu dalgalanmaları da yanında taşıyan havadar yapıda, eğlenceli bir enerjiye sahip lime, nane ve rom’dan oluşan mojito akorunun patlamasıyla açılıyor. Bu zengin açılışta özellikle nane, mojitoda buz misali tatlı bir serinlikte, tatlı bir rüzgar esintisi edası ile dikkat çekiyor.
Koku profilinde belirtilmese de biraz soyut şekilde esriyen açılışa biraz zemin verip aromatik tarafa yakınsayarak nane esintisini dengeleyen bir kakule dokunuşu da hissediyorum.
Koku oturunca; siz de bir çiçek bahçesinde oturmuş elinizde mojito kokteylinizi yudumluyorsunuz... Burası kokunun en şık, lüks hissettiren ve chill yeri.
Mojito bittiğinde büsbütünüyle çiçek bahçesinin ortasındasınız. Bu çiçeksi gövde ise pafümün en ince, zarif bölümü. Burada çeşitli çiçekler o kadar homojen bir şekilde birleşip bütünleşmişler ki çiçekleri tek tek ayırt etmek zor. Sanki eşit derecede yere düşen taç yapraklardan oluşan bir çiçek yağmuru gibi. Ama eğer bu yağmurda ben elimi açacak olsaydım avucuma düşen taç yapraklar belki yasemin, portakal çiçeği, iris ve gül olabilirdi…
Çiçeklerin tatlılaşmaya başlaması ile doygunluğa ulaşırken koku, vetiver ile odunsu bir baza doğru çekiliyor. Açılışın tadını yankılayan alttaki kumarinli tatlılığına karşı vetiver, sedir ve paçuli, kokunun woody grubunda konumlandırılmasının hakkını vermeye çalışıyor (Kumarini geriye çekilmiş, tütünsüz Guerlain Vetiver bazı?). Aslında bu koku, Guerlain’ın oryantal karakterli güçlü, ağır baz bölümlerine alışkın burunlara biraz ezber bozan bir baz bölümü sunuyor... Tıpkı açılışı gibi.
Guerlain’ın değişim rüzgarlarının estiği bir zamanda çıkan Guerlain Homme ile parfümseverler arasında zamanında bir şeyler mi yaşandı bilemiyorum; bakınca youtube videolarında, forumlarda, herhangi bir platformda kimse bu parfümden bahsetmiyor... Tamam, Guerlain Homme kusursuz değil ama bu durum bugün onu biraz underrated bir yaz parfümü yapıyor.
Son düzenleme:
Birkaç gündür Louis Vuitton’un baş parfümörü Jacques Cavallier tarafından tasarlanmış Orage’yi kullanıyorum. Güzel bir yazlık olduğunu söyleyebilirim. Parfüm bergamot kabuğunun elde bıraktığı acıya kaçmayan asidik olmayan kokusu ile başlıyor. Açılışta bergamot çok güçlü vurgulanmış. Genelde sentetik olarak kullanılan bergamot burun tırmalar ama burada bergamotun doğal kokusu yakalanmış. Bergamotun acıya kaçmasını sanırım açıklanan notalardan greyfurtun hafif tatlılığı önlemiş. Çok kısa süren açılış faslından sonra iris ve paçuli ortaya çıkıyor. Buradaki iris alışageldik pudramsı makyaj çantası efektinde değil daha çiçeksi ve sade verilmiş. Paçuli de kremsi haliyle değil daha kuru ve köksü kullanılmış. Paçulinin bu hali şık olmuş. Parfüm muskun eşlik ettiği odunsu vetiver ile yoluna devam ediyor. Bu kısımda hafiften kremsi bir havaya büründüğünü söylemek mümkün. Burada kullanılan vetiver ise daha tozlu ve topraksı verilmiş. Hatta daha net ifade etmek gerekirse hafif yağmur sonrası hissedilen toz toprak kokusuna benzettiğimi söyleyebilirim. Parfümde sonlara doğru sentetiklik hissediliyor ama parfüme kararında yedirildiğinden rahatsız ettiğini söyleyemem. Bu sentetik hissiyat bana uzaktan bleu de chanel’i anımsattı. Genel olarak yazın kullanılabilecek güzel bir yazlık. Ben parfümde iris, vetiver ve paçuli kullanım şeklini beğendim. Jacques Cavallier bu 3 notayı da alıştığımız şeklin dışında kullanmış. Yayılım ve kalıcılık konusuna gelirsek parfüm başlangıçta biraz atak görünse de ne yazık ki tene yakın ilerliyor. Fiyatının yüksekliği göz önüne alındığında dekant temin etmek daha mantıklı olabilir. Gerçi markanın da her yerde bulunup çok satmak gibi bir kaygısı yok. Yine de denk gelirseniz denemenizi tavsiye ederim.