Chanel - Antaeus

#1
a1aa26bef8ca0247f4ab8d57475ce744.jpg

Chanel - Antaeus

Xeryus,Kouros,Eros vb. hepsinden ne de güzel parfüm ismi olur değil mi?
Chanel'in parfümlerinin çoğunda emeği olan bir sanatkar Jacques Polge'un elinden çıkmış olan Antaeus adlı parfümü 1981 yılında piyasaya sürüyorlar. Ve bu isim Dante’nin İlahi Komedyası’nda Cehennem bölümünde geçiyor. Chanel'i doğru isim kullandıkları için öncelikle tebrik ediyorum. Çünkü bu parfümlerdeki isim uyuşmazlığı beni gerçekten rahatsız ediyor. Adam parfümün adına Xamber veya Xoud koyuyor ama kokuda ne amberden eser var ne de uddan. Şimdi düşünebilirsiniz ne gibi bir alakası var bu Antaeus'un kokusuyla ismi arasında. Sizlere şöyle söyleyeyim Yunan mitolojisinde geçen bu ''Antaeus'' var ya işte onun karakteri aslında bu parfümün nasıl kişilerin üzerine yakışabileceğini gayet iyi anlatıyor.Uzun lafın kısası alışılmışın dışında, eşine benzerine rastlamadığım ve bir hayli erkeksi bir parfüm ile karşı karşıyayız. İzninizle artık parfümün nasıl koktuğunu anlatmaya başlıyorum.

Antaeus'un başlangıcı aromatik otlarla başlıyor. Aromatik otlarda kekik ve mryhh birleşimi büyük bir rol oynuyor ki zaten parfümün genel yapısını da zaten çoğunlukla bu iki nota oluşturuyor. Bu baştaki aromatik otlar, aktarlarda kokladığınız o otlar gibi değil de böyle daha çok yıllardır kullanılmayan bir evde tozların arasından bulduğunuz kavanozun içindeki otlar gibi. Tozlu ve sert. Otsu hava devam ederken bergamot da ara sıra kendisini hissettiryor ve böylece parfümün ilk aşamasını geçiyoruz. Orta notalarda hayvansı yapı beklerken maalesef hiç hayvansı yapıyla karşılaşamıyorum. Bu hayvansı yapıyı alamam da sorun bende mi yoksa parfümde mi emin değilim. Kokluyorum,kokluyorum ama bir türlü o hayvansı atmosferi alamıyorum. Tam orta kısımlarda parfümü sıktıktan 20-30 dakika sonra sert bir yapı başlıyor ve belki de insanların hayvansı dedikleri nokta budur. Ama bir Afrika Olifant gibi gerçek bir hayvanı anımsatmıyor. Hatta şöyle desek çok daha doğru olur: kunduz normalde çok güzel görünen böyle insanların aliyim de kucağıma seveyim diyebileceği bir hayvan değil. İşte biz o hayvanı evcilleştirsek, o hale getirirsek her gün onu güzel sabunlarla tertemiz yaparsak belki de Antaeus'daki ''costoreum'' notasının kokusuna ulaşabiliriz. Bu sert kokuya gül az da olsa desteğini veriyor tabii. Parfümün açılışından bir saat kadar sonra da paçuli ve meşe yosununun destek verdiği böyle tütsümsü hafif dumanımsı bir hava parfüm teninizden uçana dek size eşlik ediyor.

Parfümle ilgili kısaca bir tanım yapacak olursam parfümümüzün otsu,karanlık ve oldukça erkeksi bir kokusu var. Yani bu parfümde yumuşaklığa dair hiç bir şeye yer yok. Her daim sert ve asil. Antaeus EDT konsantrasyonuna sahip ve kalıcılığı gayet iyi 12 saat rahat götürüyor. Farkedilirliği de bir kol mesafesinde. İnsanlar parfümün çok güçlü olduğunda bahsetmişler ama o günler artık geride kaldı. 40.Yılına yaklaşıyor ve bu kadar süredir reformülasyon geçirmediğini düşünemeyiz.

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Antaeus simsiyah giyindiğimde veya da resmi giyindiğim zamanlarda o kadar harika oluyor ki böyle cuk diye oturuyor o kıyafetlerin üzerine.

Ayrıca incelediğim formülün 2013 üretimli olduğunu belirtmek isterim.
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#2
Kaleminize sağlık.
Anteaus un ve kouros un daha eski sürümleri çok daha karakteristik. Evet hayvansallık var ancak bu hayvansallık günümüzde kullanılan parfümlerdeki gibi değil. Pürüzsüz ve çekici bir yapısı var. Benim aklıma Anteaus Sean Connery yi getirir hep. Sert hatlı ve janti, kendine has bir gülüşü olan çapkın. :)
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#4
Ekli dosyayı görüntüle 1775

Chanel - Antaeus

Xeryus,Kouros,Eros vb. hepsinden ne de güzel parfüm ismi olur değil mi?
Chanel'in parfümlerinin çoğunda emeği olan bir sanatkar Jacques Polge'un elinden çıkmış olan Antaeus adlı parfümü 1981 yılında piyasaya sürüyorlar. Ve bu isim Dante’nin İlahi Komedyası’nda Cehennem bölümünde geçiyor. Chanel'i doğru isim kullandıkları için öncelikle tebrik ediyorum. Çünkü bu parfümlerdeki isim uyuşmazlığı beni gerçekten rahatsız ediyor. Adam parfümün adına Xamber veya Xoud koyuyor ama kokuda ne amberden eser var ne de uddan. Şimdi düşünebilirsiniz ne gibi bir alakası var bu Antaeus'un kokusuyla ismi arasında. Sizlere şöyle söyleyeyim Yunan mitolojisinde geçen bu ''Antaeus'' var ya işte onun karakteri aslında bu parfümün nasıl kişilerin üzerine yakışabileceğini gayet iyi anlatıyor.Uzun lafın kısası alışılmışın dışında, eşine benzerine rastlamadığım ve bir hayli erkeksi bir parfüm ile karşı karşıyayız. İzninizle artık parfümün nasıl koktuğunu anlatmaya başlıyorum.

Antaeus'un başlangıcı aromatik otlarla başlıyor. Aromatik otlarda kekik ve mryhh birleşimi büyük bir rol oynuyor ki zaten parfümün genel yapısını da zaten çoğunlukla bu iki nota oluşturuyor. Bu baştaki aromatik otlar, aktarlarda kokladığınız o otlar gibi değil de böyle daha çok yıllardır kullanılmayan bir evde tozların arasından bulduğunuz kavanozun içindeki otlar gibi. Tozlu ve sert. Otsu hava devam ederken bergamot da ara sıra kendisini hissettiryor ve böylece parfümün ilk aşamasını geçiyoruz. Orta notalarda hayvansı yapı beklerken maalesef hiç hayvansı yapıyla karşılaşamıyorum. Bu hayvansı yapıyı alamam da sorun bende mi yoksa parfümde mi emin değilim. Kokluyorum,kokluyorum ama bir türlü o hayvansı atmosferi alamıyorum. Tam orta kısımlarda parfümü sıktıktan 20-30 dakika sonra sert bir yapı başlıyor ve belki de insanların hayvansı dedikleri nokta budur. Ama bir Afrika Olifant gibi gerçek bir hayvanı anımsatmıyor. Hatta şöyle desek çok daha doğru olur: kunduz normalde çok güzel görünen böyle insanların aliyim de kucağıma seveyim diyebileceği bir hayvan değil. İşte biz o hayvanı evcilleştirsek, o hale getirirsek her gün onu güzel sabunlarla tertemiz yaparsak belki de Antaeus'daki ''costoreum'' notasının kokusuna ulaşabiliriz. Bu sert kokuya gül az da olsa desteğini veriyor tabii. Parfümün açılışından bir saat kadar sonra da paçuli ve meşe yosununun destek verdiği böyle tütsümsü hafif dumanımsı bir hava parfüm teninizden uçana dek size eşlik ediyor.

Parfümle ilgili kısaca bir tanım yapacak olursam parfümümüzün otsu,karanlık ve oldukça erkeksi bir kokusu var. Yani bu parfümde yumuşaklığa dair hiç bir şeye yer yok. Her daim sert ve asil. Antaeus EDT konsantrasyonuna sahip ve kalıcılığı gayet iyi 12 saat rahat götürüyor. Farkedilirliği de bir kol mesafesinde. İnsanlar parfümün çok güçlü olduğunda bahsetmişler ama o günler artık geride kaldı. 40.Yılına yaklaşıyor ve bu kadar süredir reformülasyon geçirmediğini düşünemeyiz.

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Antaeus simsiyah giyindiğimde veya da resmi giyindiğim zamanlarda o kadar harika oluyor ki böyle cuk diye oturuyor o kıyafetlerin üzerine.

Ayrıca incelediğim formülün 2013 üretimli olduğunu belirtmek isterim.
Kaleminize sağlık hocam. Benim çok sevdiğim parfümlerden biridir. Keza en iyi de 2013 versiyonunu bilirim. Aslında yazacaktım ama Yılmaz abi belirtmiş; 2013 ve türevlerinde ne yazık ki kunduz yağı ve meşe yosunu birlikteliği pürüzsüz değil. Kouros ve antaeus un her ikisinde de olan bu keskinlik parfümün kremsiliğini ne yazık ki törpülüyor. Neyse ki antaeus un imza sabunsuluğu insanı bir nebze mutlu etse de yine de eskilerin özlemini dindiremiyor. Ama günümüz maskulen-modern designerlarına göre, kesinlikle benim tercihim de antaeus olurdu. Tekrar teşekkürler.
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#6
Elinize sağlık.

Vintage olanı çekici ve karakteristik bir maskulen, 2000 sonrası güncel olanları sıkıcı ve yaşlı kalıyor yaninda. Bu arada evet kunduz yağı pek hayvansal kokmaz deri benzeri efekt verilmesi için kullanılıyor :).
 
#7
Kaleminize sağlık hocam. Benim çok sevdiğim parfümlerden biridir. Keza en iyi de 2013 versiyonunu bilirim. Aslında yazacaktım ama Yılmaz abi belirtmiş; 2013 ve türevlerinde ne yazık ki kunduz yağı ve meşe yosunu birlikteliği pürüzsüz değil. Kouros ve antaeus un her ikisinde de olan bu keskinlik parfümün kremsiliğini ne yazık ki törpülüyor. Neyse ki antaeus un imza sabunsuluğu insanı bir nebze mutlu etse de yine de eskilerin özlemini dindiremiyor. Ama günümüz maskulen-modern designerlarına göre, kesinlikle benim tercihim de antaeus olurdu. Tekrar teşekkürler.
Ben teşekkür ederim. Dediğiniz gibi pek pürüzsüz olmaması benim de moralimi bozuyor
 
#8
Elinize sağlık.

Vintage olanı çekici ve karakteristik bir maskulen, 2000 sonrası güncel olanları sıkıcı ve yaşlı kalıyor yaninda. Bu arada evet kunduz yağı pek hayvansal kokmaz deri benzeri efekt verilmesi için kullanılıyor :).
Bilgi için teşekkürler. Kunduz yağı civet gibi kokuyordur zaten diye düşünerek hiç üzerine gidip arastirmamistim. Öğrendiğim iyi oldu :)
 
C

Cihanmert

Misafir
#9
Kaleminize sağlık.

Henüz vintagesi ile yolumuz kesişmediği için güncelini deneyip olumsuz kanıya varmak istemediğim kokulardan kendisi. Sağlam bir vintage Kouros sever olduğum için bu kokudanda hoşlanacağımı biliyorum. Bakalım denk gelirsem değerlendirilecekler arasında
 
#10
Kaleminize sağlık.

Henüz vintagesi ile yolumuz kesişmediği için güncelini deneyip olumsuz kanıya varmak istemediğim kokulardan kendisi. Sağlam bir vintage Kouros sever olduğum için bu kokudanda hoşlanacağımı biliyorum. Bakalım denk gelirsem değerlendirilecekler arasında
Bende bir. Vintage Kouros sever olarak pek de benzerlikleri olmadığını söyleyebilirim. Ama siz yine de bir şans verin, belki seversiniz :)
 
K

kiton men

Misafir
#11
Zamanında şişeli olarak elimde mevcut olan,gücüne ve tarzına kimseyi alıştıramadığım parfüm meraklılarının elinde olması gereken bir koku