Evde kal!!!Parfümde kal!!!

Chypre

Meşe Yosunu
#1
Dostlar evde kal kal kal sıkıldım inanın Mehmet lede konuştuk ne parfüm kullanasım var ne yeni birşeyler merakım eşofmanlı şevket gibiyim..
siz neler yapıyorsunuz durumlar nedir ???
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#2
Evet abi, dediğin gibi günlerdir evden çıkmayınca ya da markete hemen koş gel bir ortamında insanın parfüm sıkası gelmiyor.

Aslında daha önceki yazılarımda belirttim ev müsait değil, yoksa elime koluma sıkıp koklayıp koklayıp geçişleri takibi çok severim.
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#3
Evde kalmak benim gibi çok evde kalamayanlar için pek sıkıcı olmuyor. Gitar çalıp şarkılar söylüyoruz. Diziler vardı hep izlemek istediğimiz onları izliyoruz. Çocuklarla resim yarışması yapacağız bugün. Spor yapmaya zaman bulamadık ama sabah ve akşam biraz spor yapmak doğru olacak. Balık tutmak yasaklandı. Kızım bir oyun almış stream mi ne öyle bir yerden. Onu da sanal takılarak çözmeye çalıştık. National wild izliyoruz. Yemek yapıyoruz ve bol bol yiyoruz. :)

Ancak tabi dillendirmesek de içimizde hem ülkemiz hem ailemiz için taşıdığımız kaygılar içimizde sevinç yerine hüzün oluşturuyor. Ekonomi gerçekten bozuk ve evde olmak gerçekten maliyeti olan bir durum. Makro baktığımızda hiç bir şey iyi değil aslında. İnsanlar nasıl geçinecekler birikim yapamamış olan bir millet daha nasıl borçlanıp bu borçları nasıl ödeyecek. Bu soru işaretleri var. Zaten kötü bir eğitim sistemi vardı. Bunun üstüne eğitim durdu. Televizyondan eba kanalı ile verilen eğitim hiç tatmin edici değil. Çocuklar için de endişe taşıyoruz. Parfümler dezenfektan ve kolonyalardan başka türlü kokmaya başlamıştı. Evde kalınca desenfektan kullanmadığımızdan daha iyi koku almaya başladık. Ancak genel can sıkıcı durum da hiç birşeyden eskisi gibi keyif almadığımızı düşündürüyor. Kaygıları çocuklara hissettirmemek adına animasyon yapmaya devam edeceğiz. İçinden geçtiğimiz bu kötü günleri en kısa zamanda atlatmayı dileyeceğiz. Dünya bir kabusu yaşarken pembe rüya gören yoktur muhtemelen.

Gelecekle ilgili öngörüm dünyanın artık eskisi gibi olmayacağı yönünde. Bazı kavramlar değişecektir. Liderler artık sanıyorum gereksiz silahlanmalara, abuk sabuk parklara para harcamaktansa sanıyorum sağlık harcamalarına daha ehemmiyet verecektir. Bu virüs gösterdi ki yeryüzünde zengin fakir, yaşlı genç, hangi dili konuşursa, hangi ırka mensup olursa, hangi cinseyete sahip olursa olsun farketmeden can alıyor. Herkesin kendi derdine düştüğü günlerden yine sosyal dayanışma ile çıkılacağı da unutulmamalı. Bundan böyle yönetim, güvenlik, sağlık, eğitim, teknoloji, altyapı, ekonomi kavramları yeniden şekillenmek zorunda. Petrolün altının hiç bir virüsü yenemediği doların euronun yenemediği net görülmüştür. Dünya sınırlarının ve manen algıyla yaratılmış sınırların gerçekler gün yüzüne çıkınca kalkması çok sürpriz olmayacak. Dünya tüm buhranlardan bir ekonomik kaldıraç bularak hep yeniden doğmuştur. Bu kez önce kendimizle sonra da dünya ile barışma zamanı. Duvarları kaldırıp bu enkazı yeniden bir canlılığa döndürmek için ülkeler veya birlikler değil tüm dünyanın birliği ile sağlanabilecektir. Küçük kahırların küçük kavgaların ne kadar anlamsız olduğunu umarım tüm dünya anlamıştır. Karteller kullandığı materyal insana olan muhtaçlıklarını çözmüştür umarım. Sömürge düzenine soyunan "böyyük" !!! Devletler nasıl küçücük birer figüre döndüğüne aymıştır umarım.
 
#5
Ah birde kalabilseydik evde :D normaldede haftasonlarını evde geçiren biri olarak ben hiç sıkılmazdım, son 2 sene içerisinde ancak 7-8 kere dışarı çıkmışımdır oda çocukluk arkadaşlarım vs. başka şehirlerden geldiklerinde. Dışarı çıkmak güzel ama toplum böyle saygısız ve nefret dolu iken evde kalmak çok daha huzurlu ve mutlu edici. Dışarı her çıktığımda sinir küpü olup dönüyorum eve. Ev candır :D
 

vagonlar

Moderator
Yönetici
#6
Evde kalmak benim gibi çok evde kalamayanlar için pek sıkıcı olmuyor. Gitar çalıp şarkılar söylüyoruz. Diziler vardı hep izlemek istediğimiz onları izliyoruz. Çocuklarla resim yarışması yapacağız bugün. Spor yapmaya zaman bulamadık ama sabah ve akşam biraz spor yapmak doğru olacak. Balık tutmak yasaklandı. Kızım bir oyun almış stream mi ne öyle bir yerden. Onu da sanal takılarak çözmeye çalıştık. National wild izliyoruz. Yemek yapıyoruz ve bol bol yiyoruz. :)

Ancak tabi dillendirmesek de içimizde hem ülkemiz hem ailemiz için taşıdığımız kaygılar içimizde sevinç yerine hüzün oluşturuyor. Ekonomi gerçekten bozuk ve evde olmak gerçekten maliyeti olan bir durum. Makro baktığımızda hiç bir şey iyi değil aslında. İnsanlar nasıl geçinecekler birikim yapamamış olan bir millet daha nasıl borçlanıp bu borçları nasıl ödeyecek. Bu soru işaretleri var. Zaten kötü bir eğitim sistemi vardı. Bunun üstüne eğitim durdu. Televizyondan eba kanalı ile verilen eğitim hiç tatmin edici değil. Çocuklar için de endişe taşıyoruz. Parfümler dezenfektan ve kolonyalardan başka türlü kokmaya başlamıştı. Evde kalınca desenfektan kullanmadığımızdan daha iyi koku almaya başladık. Ancak genel can sıkıcı durum da hiç birşeyden eskisi gibi keyif almadığımızı düşündürüyor. Kaygıları çocuklara hissettirmemek adına animasyon yapmaya devam edeceğiz. İçinden geçtiğimiz bu kötü günleri en kısa zamanda atlatmayı dileyeceğiz. Dünya bir kabusu yaşarken pembe rüya gören yoktur muhtemelen.

Gelecekle ilgili öngörüm dünyanın artık eskisi gibi olmayacağı yönünde. Bazı kavramlar değişecektir. Liderler artık sanıyorum gereksiz silahlanmalara, abuk sabuk parklara para harcamaktansa sanıyorum sağlık harcamalarına daha ehemmiyet verecektir. Bu virüs gösterdi ki yeryüzünde zengin fakir, yaşlı genç, hangi dili konuşursa, hangi ırka mensup olursa, hangi cinseyete sahip olursa olsun farketmeden can alıyor. Herkesin kendi derdine düştüğü günlerden yine sosyal dayanışma ile çıkılacağı da unutulmamalı. Bundan böyle yönetim, güvenlik, sağlık, eğitim, teknoloji, altyapı, ekonomi kavramları yeniden şekillenmek zorunda. Petrolün altının hiç bir virüsü yenemediği doların euronun yenemediği net görülmüştür. Dünya sınırlarının ve manen algıyla yaratılmış sınırların gerçekler gün yüzüne çıkınca kalkması çok sürpriz olmayacak. Dünya tüm buhranlardan bir ekonomik kaldıraç bularak hep yeniden doğmuştur. Bu kez önce kendimizle sonra da dünya ile barışma zamanı. Duvarları kaldırıp bu enkazı yeniden bir canlılığa döndürmek için ülkeler veya birlikler değil tüm dünyanın birliği ile sağlanabilecektir. Küçük kahırların küçük kavgaların ne kadar anlamsız olduğunu umarım tüm dünya anlamıştır. Karteller kullandığı materyal insana olan muhtaçlıklarını çözmüştür umarım. Sömürge düzenine soyunan "böyyük" !!! Devletler nasıl küçücük birer figüre döndüğüne aymıştır umarım.
Abi ilk pragrafı okuyunca aile kurasım geldi valla ne güzel anlatmışsın. :)
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#8
Ben de parfümlerden koptum, bir hafta bir sürü bilimsel makale vesaire okumuştum virüsü, salgının durumunu ve gidişatı anlamak için, şimdi o da tükendi ama çoğumuzun içinden bir şey gelmese de bu dönem insanın kendini geliştirmesi için uygun bir dönem, bir şey bulmak lazım :) Ne kadar süreceği de belirsiz. Yılmaz abinin de dediği gibi belli başlı şeyler değişecek gibi görünüyor.
 
Son düzenleme:

YILKANT

Administrator
Yönetici
#9
İşin ilginci ne biliyor musunuz. Tedavisi aşısı bulunmamış bir virüsün sanki her aşaması test edilmiş uzun kısa vade tüm hasarları saptanmışçasına konuşulması. Herkes tarafından kirletilmesi. Genel bilgi veriyor olan akademisyenler sanki bu virüsün herşeyini çözmüş gibi açıklama yapmaya kalktılar. Sesimi duymazlar ama buradan onlara sesleneyim efendiler çözdüğünüz hiç birşey yok. Çözseniz ilaçla gelirdiniz; aşı ile gelirdiniz; tedavi ile gelirdiniz. Sağlık personelimize ise kocaman bir alkış onlar yel değirmeniyle savaşan don kişot gibiler. ( bunu kötü manada söylemiyorum; bulaşıcılığı bu kadar hızlı ve yüksek olan bir virüsle uğraşmak gerçekten yürekli insanların işidir. ) özveri ve cesaretle yaptıkları işe saygı duymamak akli değil. Son olarak ambulansa saldıran, yol vermeyen, doktor döven insanları da gördü bu gözler malesef. İşi olmayınca sağlık sistemini takmayan işi düşünce yetiş doktor diyen zihniyetten kurtulmak için bundan büyük fırsat yoktu. Ama dün yine bir haber magandalık yine ambulans basıp sağlık ekibi tartakladığı haberiyle bu umududa çöpe attı.
 
#10
Ben ev de kalanlardan değilim, aynı sekilde çalışmaya devam ediyorum.Tedbirlerimizi alıp çalışıyoruz,gıda sektörü olunca bizim işler durdurulamiyor.
Parfum konusuna gelince edindiğim decantlari denemeye çalışıyorum ama içten içe tedirginlik var sanırım pek keyif vermiyor.
 
Son düzenleme:

HOCA

Tanınan Üye
#11
Hafıza-ı Beşer nisyan ile maluldur. Insanlik tarihinde ademoğlu hangi salgına hazırlıksız yakalanmamış ki... Bu günler de geçer, sonra herkes bildiğini okur. Sonra: "Damdan düştü kurbağa, onu buldu jandarma, mezarını kazdı ve mezar taşına şöyle yazdı: Damdan düştü kurbağa, onu buldu jandarma, mezarını kazdı ve mezar taşına şöyle yazdı: Damdan düştü...
 

Suox

Meşe Yosunu
#12
Ah birde kalabilseydik evde :D normaldede haftasonlarını evde geçiren biri olarak ben hiç sıkılmazdım, son 2 sene içerisinde ancak 7-8 kere dışarı çıkmışımdır oda çocukluk arkadaşlarım vs. başka şehirlerden geldiklerinde. Dışarı çıkmak güzel ama toplum böyle saygısız ve nefret dolu iken evde kalmak çok daha huzurlu ve mutlu edici. Dışarı her çıktığımda sinir küpü olup dönüyorum eve. Ev candır :D
Umarım istediğiniz şekilde kalırsınız evde sağlıkla,
Üzüldüm anlattıklarınıza maalesef.