Hobiye Yeniden Başlasaydınız

vagonlar

Moderator
Yönetici
#1
Evet, böyle bir hakkınız olsa nelere dikkat ederdiniz? Pişmanlıklarınız neler? Keşkelerin bol olduğu bir hobi için yeni başlayanlara minik rehber niteliğinde bir başlık olabilir.

Benim için en önemlisi kimsenin ne dediğine takılmamak, kendim deneyip kokuyu bir fiil tanımak. Buna başlarda çok düşüyordum. Benim sevmem senin de seveceğin anlamına gelmiyor ya da tam tersi senin sevmen benim için de aynı sonuca ulaşacağım anlamına gelmiyor. İnsanların fikirlerine saygı duyuyorum tabi. Yalnız hayatın her kısmında olduğu gibi hobi için de kişilerin beklentileri farklı oluyor. Performans, övgü, kokunun kompozisyonu ya da sadece doğallık arayan vesaire komple öznel bir durum bence parfüm seçimi. Artık aradığım bir parfümün yorumlarına sadece içerik olarak bakıyorum, "hmm bu notaları ben sevebilirim gibi" diye düşünüyorsam alıyorum. Ya da bir markaya şahsi meraklarım varsa deniyorum. Diğer türlü şahsen ben çok hayal kırıklığı yaşadım mesela. Ya da çok şaşırıp milleti niye dinledim baya iyi parfümmüş bu dediğim de oldu.

Daha çok var da her şeyi yazıp size bir şey bırakmamış olmamak için burada keseyim :D
 
#2
Bu hobiye hiç başlamak istemezdim büyük zarar ama çok keyifli pişmanmıyım asla ama ok yaydan çıktı bi kere geri dönüşü olmaz umarım bu hastalıgı kısa zamanda yenerim CÜMLETEN HAYIRLI KANDİLLER
 

vagonlar

Moderator
Yönetici
#3
Bu hobiye hiç başlamak istemezdim büyük zarar ama çok keyifli pişmanmıyım asla ama ok yaydan çıktı bi kere geri dönüşü olmaz umarım bu hastalıgı kısa zamanda yenerim CÜMLETEN HAYIRLI KANDİLLER
Senden ilk niş parfümüm olan Cedrat Boise'yi alırken "Hiç bulaşma kardeşim" demiştin bana abi hatırlıyorum :D
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#4
Güzel yorumlamışsın, dediklerine katılıyorum. Örneğin gül ve oud birlikteliği, forumlarda ve bilhassa yurt dışında oldukça genel beğeniye sahip iken ben kendimi bir kaç parfümde zorlasam da en iyi ihtimal ile aramıyorum.

O yüzden en iyisi, önerilen kokular içinden yorumları da göz önüne alarak kendine en yakın olanı seçmek.

İlk başlarken, dekantlara ağırlık vermek ve farklı kokuları denemek iyi bir yol gibi görünüyor. Ancak her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
 

Ustad

Dr Hobbit, omurga önemlidir Kardeşim.
Yönetici
#5
Bende ilk başladığımda parfüm seçimlerimi hep basenotes a bakıp yapıyordum. O zaman Türkiye’den istediğimiz parfümleri bulma şansımız yoktu. Niş piyasası ve vintage parfümlere erişim sınırlıydı. Amerikaya her gittiğimde the perfumed court tan sample siparişi veriyordum. Vintage parfümleri buradan temin ediyordum. Bana çok faydası olmuştu. Kimi vintageları ise yeterince bilmiyordum karşıma çıksa bile kıymetini anlamadığımdan almadım. Vintage tabarome şişeli olarak 2 defa karşıma çıktı ve daha sonra alırım diye bırakmıştım. Şimdi ara ki bulasın.
Bazı kokuları ise yorumlarını beğendiğim üyelere güvenerek almıştım beklentimi karşılamayan kör alışlarım oldu. Bu yüzden artık çok daha temkinli hareket ediyorum. Denemeden almamaya çalışıyorum. Herkese de bunu tavsiye ederim. Kendi burnunuza güvenin başkasının burnuna değil. Yorumlar size fikir versin ama bunlara bakıp karar vermeyin. Liste yapın kendinize ve bunları denemeden almayın. Art niyetli satıcılardan uzak durun parfümünü satmak için yapılmış yorumlar olabiliyor. Mümkün mertebe dekant alarak başlayın hobiye. Forumdaki splitlerinin bize en büyük faydası bu oldu (Bu gaye ile 2013 yılında başladım ilk splitime umarım faydasını da görüyordur herkes).
Güzel arkadaşlar tanıdım bu hobi sayesinde. Kıymetli parfümlere ve bilgilere ulaştım. Kızdığım ve üzüldüğüm zamanlarda oldu fakat tartıya koyduğumda artısı daha fazla oldu.
 

vagonlar

Moderator
Yönetici
#7
Güzel yorumlamışsın, dediklerine katılıyorum. Örneğin gül ve oud birlikteliği, forumlarda ve bilhassa yurt dışında oldukça genel beğeniye sahip iken ben kendimi bir kaç parfümde zorlasam da en iyi ihtimal ile aramıyorum.

O yüzden en iyisi, önerilen kokular içinden yorumları da göz önüne alarak kendine en yakın olanı seçmek.

İlk başlarken, dekantlara ağırlık vermek ve farklı kokuları denemek iyi bir yol gibi görünüyor. Ancak her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Kesinlikle. Benim diğer kendime kızgınlığım da budur. İlk başta yüklemiştim şişeleri boş yere sonra baktım elimi bile sürmüyorum. Şimdi kör alışları baya azalttım, dekant ile zevk aldığıma kanaat getirdiğim parfüme şişeli girmeye çalışıyorum. Dekantın en büyük faydası "Uzun vadede bu parfümden sıkılır mıyım?" düşüncesine cevap vermesi. Yine de akıllanmadım gerçi arada kör alış heyecanının önüne geçemiyorum :D


aynen kardeşim ama demek ki ikna edememişiz seni sende aramızdasın :)
Olsun abi senin gibi on numara insanlarla tanıştım hobi sayesinde ;)
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#8
Hobiye başlarken belli programlamalar yapacak durumda değildim. Zaman içerisinde çeşitli yurtdışı imkanları bulup denediğim kokularla gelişmeye başladım. Notalar ve nasıl koktukları ile alakalı tecrübeler kazanmaya çalıştım. Öğrendiğim notalarla parfümleri kafamda canlandırmaya, kör alışlarımı bu öngörülere dikkat ederek yapmaya başladım. 90 lı yılların sonu 2000 li yılların başında alerji sıkıntım çok büyük boyutlarda rahatsızlık vermeye başladı. O günlerde kopabilirdim aslında parfümlerden ama kopmadım. Ekonomik olarak zor günler yaşadığım dönemler oldu. O dönemlerde ilk vazgeçilecek şey gibi görülen parfümlerden kopmayı düşünmedim. O zaman yurt dışından parfüm satın alma şansımız vardı. Scented monkey, strawberry gibi yerlerden iç piyasadan çok uyguna parfümler alıp koleksiyon moduna da geçmeye başladım. Türkiyede forumlarla ve kendim gibi düşünen insanlarla tanıştıkça bu hobinin içinde yalnız olmadığımı görmekle daha motive devam ettim. Bana yardımcı olanlar da oldu. Benim yardımcı olmaya çalıştıklarım da. Zaman içinde elbette üzücü, hevesi kaçıracak şeyler de yaşadım. Hatta şu son Sandalo splitin de bu hobiden kopmama ramak kalmıştı. Ancak konumlanmış olduğum noktadan çok memnunum beni motive eden sürekli destek olan arkadaşlarımın varlığı beni bu hobinin içinde tutmaya devam edecek. Geriye dönsem yine bu noktada bu arkadaşlarımla olmayı tercih ederdim. Elimden geldiğince dilim döndükçe merak eden arkadaşlarıma bir miktar tecrübe barındıran bazı şeyler paylaşıyorum. Sık sık yazamasam da incelemeler yazmaya çalışıyorum. Ancak yaptığım incelemelerin kalite fikri anlamında herkesi, beğeni anlamındaysa kişisel zevkleri kapsadığını unutmamalı. Denenmemiş kokuları denemeye, konuşulmayanları konuşmaya, sürekli aramaya ve araştırmaya devam etmek bizi ayakta tutacaktır. Bülent beyin söylediklerine de tamamen katılıyorum. Dekant alıp denemek çok önemli. Elimizde çok olanı paylaşmak çok önemli. Tüm parfümleri alamayız ama paylaşarak çok koku deneyebiliriz. Bu hobiye yeniden başlamış olsam bu geçirdiğim aşamayı çok daha kısa sürede sağlayabilirdim. Daha çabuk ve hızlı yol katedebilirdim belki ama yanı sıra bu geçirdiğim uzun sürede aldığım keyfi sindiremeden tüketmek gibi bir durumu da yaşayabilirdim. Bu hobinin doğrularını tespit etmek zor değil aslında. Hayatta da öyle iki kez yanlış yola girmezsiniz. Tecrübe mealen yaptığjmız hataların toplamıdır aslında.
 
#9
Kesinlikle. Benim diğer kendime kızgınlığım da budur. İlk başta yüklemiştim şişeleri boş yere sonra baktım elimi bile sürmüyorum. Şimdi kör alışları baya azalttım, dekant ile zevk aldığıma kanaat getirdiğim parfüme şişeli girmeye çalışıyorum. Dekantın en büyük faydası "Uzun vadede bu parfümden sıkılır mıyım?" düşüncesine cevap vermesi. Yine de akıllanmadım gerçi arada kör alış heyecanının önüne geçemiyorum :D




Olsun abi senin gibi on numara insanlarla tanıştım hobi sayesinde ;)
Teşekkür ederim hakanım bilmukabele saol varol
 

azzura

Meşe Yosunu
#13
Benim 2017 den beri bu hobide olduğumu düşünürsem şu ana dek aldığım parfümler konusunda pişmanlığım olmadı, sattığım bazı parfümlerde bu pişmanlığım olsa da maalesef ücretli çalışan olmam ve gelirimi artıramayıp sürekli giderimi arttırdığım için satmak mecburiyetinde kaldığım için bir nebze bu tatsız konuda bir teselli buldum.

Şu anda yurtdışından çok rahat parfüm bulup getirme şansına da kavuştuğum için bu dekant deneme olayını gerçekten önemsiyorum benim de tavsiyem önce şişeli yerine belki dekantla başlamak olur. Çünkü fiyatı kesinlikle "zevkiniz" ile uyuşmuyor olabilir. Kötü demiyorum kesinlikle bu iş zevk meselesi olduğu için. Bir zevk meselesi bu iş. Ünlü Bir şarap üreticisi ile işim vesilesiyle tanıştığımda şarap üretiyorsunuz dediğimde bu hususu hakaret sayacağını belirtmişti. Ben sanat üretiyorum diye belirtmiş ve bu işten nasıl keyif aldığını görmüştüm. Kesinlikle aynı keyfi neyi seviyorsanız gururla söylemeye devam edin derim. Sonuçta bu işte merkez sizsiniz.

Bu arada belki de en büyük pişmanlığım yurtdışını gördükten sonra para kazandırdıklarım oldu. Dürüst insanlar olduğunu sandığım kişilerin gerçek yüzlerini görmem ve "bireyselliğin" bu işte ne denli önemli olduğunu görmem oldu. Olabildiğince kendi imkanlarınızı çoğaltıp yurtdışını görmenizi tavsiye ederim.

En nihayetinde parfümlerden ziyade bu hobi sayesinde tanıştığım insanlar oldu. En önemli kazancım da "siz" lersiniz:) bu hobide birkaç çürük elma dışında, insanların gerçekten samimi olduğunu gördüm.

En önemli not kör alış cidden büyük risk aman diyim :)
 
Son düzenleme:

UmutAras

Meşe Yosunu
#15
İlk başladığımda lisedeydim tabi o zaman koleksiyonmuş nişmiş indieymiş vintagemiş ne bilirim ilk parfümüm Kenzo Pour Homme olmuştu o günden beri kendisini hala çok severim elimin altında hep şişe durur ama tabi o dönem şimdiki gibi Su değildi hayvan gibi performanslı parfümdü ondan sonra kumbara yaptım ve harçlıklarımı toplamaya başladım sırayla 212 nin kırmızı şişesini ysl lhomme u falan aldım ama benim nişlere geçmem çok kısa sürdü tabi üniversite öğrencisiyken kurlar bu kadar sapıkça olmadığı için parfüm almak daha kolaydı 450 liraya Aventus aldığımı hatırlıyorum ama maalesef lüks segmentine giren bir hobi olduğu için pahalıda olsa ucuzda olsa alıyorsunuz ben bir dönem pek dekant almazdım sürekli şişe alırdım sonra elimde şişe yığını oldu ve onların bir kısmını satana kadar neler çektim :) yeni başlayan arkadaşlara tavsiyem denemeden özellikle Niş parfüm almayın öğrenciyseniz indirimleri iyi takip edin ben öyle yapardım bide hiçbir zaman Kendinizi harçlıksız bırakacak kadar bu işe kaptırmayın ben acısını çok yaşadım parfüm alacam diye öğrenci evinde az makarna yemedim :D
 

vagonlar

Moderator
Yönetici
#16
İlk başladığımda lisedeydim tabi o zaman koleksiyonmuş nişmiş indieymiş vintagemiş ne bilirim ilk parfümüm Kenzo Pour Homme olmuştu o günden beri kendisini hala çok severim elimin altında hep şişe durur ama tabi o dönem şimdiki gibi Su değildi hayvan gibi performanslı parfümdü ondan sonra kumbara yaptım ve harçlıklarımı toplamaya başladım sırayla 212 nin kırmızı şişesini ysl lhomme u falan aldım ama benim nişlere geçmem çok kısa sürdü tabi üniversite öğrencisiyken kurlar bu kadar sapıkça olmadığı için parfüm almak daha kolaydı 450 liraya Aventus aldığımı hatırlıyorum ama maalesef lüks segmentine giren bir hobi olduğu için pahalıda olsa ucuzda olsa alıyorsunuz ben bir dönem pek dekant almazdım sürekli şişe alırdım sonra elimde şişe yığını oldu ve onların bir kısmını satana kadar neler çektim :) yeni başlayan arkadaşlara tavsiyem denemeden özellikle Niş parfüm almayın öğrenciyseniz indirimleri iyi takip edin ben öyle yapardım bide hiçbir zaman Kendinizi harçlıksız bırakacak kadar bu işe kaptırmayın ben acısını çok yaşadım parfüm alacam diye öğrenci evinde az makarna yemedim :D
Çok doğru dediklerin. Gerçi ben başlarken de diyorlardı bana dekant dene, kör alış yapma diye dinleyen kim :D :D
Çok önemli bir icat şu dekant işi gerçekten insanı çok rahatlatıyor bütçe anlamında :)
 

UmutAras

Meşe Yosunu
#17
Çok doğru dediklerin. Gerçi ben başlarken de diyorlardı bana dekant dene, kör alış yapma diye dinleyen kim :D:D
Çok önemli bir icat şu dekant işi gerçekten insanı çok rahatlatıyor bütçe anlamında :)
Aynen dekanta cüzi bir miktar verip beğenmesende kötü hissetmiyorsun ama şişede adam bunalıma giriyor da çok kör alış yapmışlığımda var öylede çok heyecanlı oluyor :)
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#18
Aynen dekanta cüzi bir miktar verip beğenmesende kötü hissetmiyorsun ama şişede adam bunalıma giriyor da çok kör alış yapmışlığımda var öylede çok heyecanlı oluyor :)
Bir ara durup düşününce çok şişe sahibi olmanın çok iyi bir koleksiyona sahip olmak anlamına gelmediğini anlamış ve bu tür kör alışlarımı azaltmıştım. Koleksiyon mantığı içinde de artık şişelerin dışarıdan nasıl göründüğünden ziyade içeriklerini bilen bana nasıl göründükleri çok önemli. Ama bazı kokular vardır kör alışa davet eder. Onlar istisna tabi :)
 

almıla

Meşe Yosunu
#20
Kör alışla aldığım ve sevmediğim o kadar parfüm oldu ki dağıtmaktan yılmadım hâlâ :) ablama sadece 18 parfüm vermişim geçen saydık gülüştük
Ama kör alışla alıp aşık olduğum koku da cok oldu cok deneme fırsatı bulabileceğim şehirlerde yaşamadım
şimdiki aklım olsa cok cok pahalı nish kör alışlara girmezdim daha uygun fiyatlı designerlara yönelirdim en sevdiklerimi orda buldum çünkü :)