HOCA: Blue Satin'den başlayalım. Mavi Saten anlamına gelen bu koku konusunda kararsız kaldım. Parfümörü Cecile Zorakian. Daha fantastik bir çalışma beklerdim. Sanki Cecile Hanım'ın kafası karışmış. İki ihtimal var: Birincisi cümle aleme "Ben Aventus'u, Aventus notalarını kullanmadan da yaparım." demek istedi. İkincisi ise Aventus imajında ondan daha kaliteli bir koku denedi ama bir yerlerde hata yaptı. Böyle düşünmemin nedeni ise Aventus'a açılış dışında benzemesi ama diğer taraftan da Aventus klonu olmamak için çırpınan havası. Ne dersin Üstad?
ÜSTAD: Bence Aventus'a benzeyen tarafları Frenk üzümleri... Onun dışında daha meyvemsi bir açılışı var. Daha ferah. Sonrasında huş ağacı ekleniyor ve meyveler sakinleşiyor. Orta notaları bu şekilde devam ederken işin acı tarafı koku bir anda sanki dip notalara varamadan uçup gidiyor.
HOCA: Bence de açılış daha ekşi, limon belirgin bir biçimde ve meyveler daha baskın. Koku aslında Aventus kadar tuzlu ve yeşil bir koku değil. Bence deri ve safran kokuya süet efekti vermiş. Burada ADP Leather tarzı bir deri kullanılmış, bana onu hatırlattı. Kokunun ani çöküşü de hakikaten çok üzücü.
HOCA: Cuir Cavalier hakkında ne düşünüyorsun?
ÜSTAD: Batı tarzı ilacımsı bir öd kullanılmış. 20-25 dakika sonra metalik bir gül çıkıyor ortaya. POAL tarzı bir gül. Hatta POAL'ın erkek versiyonu gibi...
HOCA: Bence ödün kalitesi piyasadakilerin bir tık üstünde. Şöyle ki MFK nın kullandıklarından bir tık işlenmiş, hayvansı tarafları silinmiş, köşeleri yontulmuş olarak buldum. Gül de işlenmiş bir gül. Çünkü POAL da gül ilk belirince yağlı yapısını hissettirip sonradan soğuk bir havaya bürünüyor. Buradaki gül doğrudan soğuk bir gül. Ama gül daha erken açıldı benim kolumda.
ÜSTAD: Aradan sızan cyproil in verdiği yeşil hissiyat güzel ama.... Hakkını vermek lazım. Deri çok belli belirsiz geldi. Sonrasında ama odunsu notalar ve iris kendini hissettirdi.
HOCA: Sorma abi... "Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlarmış" deriyi ve İrisi hakkıyla almak için 3 saatten fazla bekledim. Gül ve öd ancak tam anlamıyla sakinleşti de deri ve süsen devreye girdi. Ama iris kullanımı çok güzel. Ne yazık ki artık parfüm tenden uçmaya yakın net belli etti kendini.
ÜSTAD: L'Homme için düşüncen ne peki?
HOCA: Vallahi açıklanan notalarda açılışta muskat orta kısımlarda nagarmotha falan diyor ama ben öyle notalar hissetmedim. 3 saat vanilya kokladım. Vanilyası kötü değil. Gerçekten güzel. Vanilyanın aslında bir ağaç ürünü olduğunu hatırlatıyor. Pasta kreması gibi değil yani ama çok uzun sürüyor. Ara ara alttan agav aroması gibi (tekila) tonka tohumu belirse de 3 saat geçtikten sonra odunsu notalar belirdi.
ÜSTAD: Ben açılışta reçine ve vanilya aldım. Ortalara doğru biraz daha boozy bir hava geliyor ama ben bu tarzı pek beğenmem. Bu tarzı beğenenler için ise denenmesi gereken bir koku.
HOCA: Bence de özellikle de kehribarlı ve vanilyalı kokuları sevenler denemeli. Bir de o gourmond tarzı kokunun 3 saatten sonra bir anda ağaç kokusuna evrilmesi de güzel bir sürpriz oldu. Ben sediri net hissettim diyebilirim mesela. Tabi çok bekledim.
Genel olarak konuşmak gerekirse kokular benim beklentimin biraz altında kaldı, piyasaya hitap etmiş. Kaliteli, belli ama bir çılgınlık yok.
ÜSTAD: Ben de Cuir Cavalier dışında umduğumu bulamadım diyebilirim. Gerçi L'homme hakkında yanlış yönlendirmeyeyim, tarzım olmayan bir koku. Sevenlerinin yorumu daha önemli.
HOCA: Ağzına sağlık abicim. İnşallah ikimizin de ayağını yerden kesen bir kokuyu, böyle bir kahve eşliğinde dener ve sonra yorumlarız.
ÜSTAD: İnşallah. Senin de ağzına sağlık, kal sağlıcakla...
Son düzenleme: