Kitap Alıntıları

almıla

Meşe Yosunu
#21
....sonra sizi aç bırakırlar.
Sonra bir uçurumun kenarına götürürler...
Orada aç olduğunuzu ve yüksekten çok korktuğunuzu hissedersiniz.
Sonra kendilerinden başka hiçkimsenin sizi bu kaostan kurtaramayacağına inandırırlar.
Sonra biat edersiniz...
Sonra?
Çok güvendiğiniz Allah'ın tek kurtarıcı olduğundan şüphe eder imanınızdan olursunuz.
Hepsi bu.
 

almıla

Meşe Yosunu
#22
'Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim' dedi
Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek:
'Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda...'

Tutunamayanlar
 

almıla

Meşe Yosunu
#23
Yeniden yazmaya başlama gayreti gösterdiğimde yeniden yaşamaya da başladım.
Sözcükler yeniden sözcük, güller yeniden gül.

Yüzüncü Ad
 

almıla

Meşe Yosunu
#24
Peki ya gelmeyince ne oldu, onu mu merak ediyorsunuz?
Sorunun cevabı içinde. Gelmemenin bir vakti yoktur.
İnsan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır..
Bir yıl mı geçmiş? Ne yapalım, dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten...
İki yıl mı geçmiş? Gelmesinin eli kulağındadır...

Doğunun Limanları
 
#25
Kıymetli bir tanıdığım var, Ümüt yaşar oğuzcanın cenazesindeymiş iki kadın birbirine girmiş, şöyle baktım dedimki bunlar mı uğrunda bu şiirleri yazdığın kadınlar....
tabi onların anlattıkları bizim halimizde canlandırdıklarımız apayrı.

Çok büyük şairlermiz var ama ben bir kadının en çok ne kadar sevilebileceğini ümit yaşarda gördüm.
 

almıla

Meşe Yosunu
#26
bir tek sana tembih ettim saadeti
hiç bir şey hatıra değil aslında
kaynayan sular gibi bakardın ya bana
donan sular gibi gülerdin ya
bütün büyük sular korkutuyor şimdi beni
bir tek sana tembih ettim saadeti
hiç bir şey ihanet değil aslında
kararan havalar gibi dokunurdun ya bana
bozan havalar gibi şevişirdin ya
bütün güzel havalar ağlatıyor şimdi beni

Küçük İskender (Vefat haberini okudum ışıklar içinde uyusun)
 

Pervane

Meşe Yosunu
#27
Dediler, derler, desinler, diyecekler kaydını
Atmadıkça hayat hep kin ü kudurettir sana

Dediler, derler, desinler, diyeceklerdüşüncesini kafandan silip atmadıkça hayat senin için kin ve kederden ibarettir.

Osman Kemali Hazretleri - Aşk Sızıntıları Şerhi
 

almıla

Meşe Yosunu
#28
Senden sonra 23 şehir gezdim. 18 kilo verdim. Saçlarımı hiç boyamadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu. İhtilal oldu. Barış gelmedi. Savaş bitmedi.
Seni özledim.
Iltica edecek tek yer bulamadım.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta. Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım. Sana kavuştum. Seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
 

almıla

Meşe Yosunu
#29
Çocukların uçurtmalarına benziyorsun
Biliyor musun…
Rüzgârı hiç dinmeyen bir mavilikte
Güneşli sular gibi gülümsüyor yüzün.
Ve ben çok aşağılarda
Katı ülkesinde toprağın
Tutulmuş heyecanına
Titreyerek izliyorum süzülüşünü…
Bir hazin hızla uzaklaşıyor her şey
 

Pervane

Meşe Yosunu
#30
Suçu ortadan kaldırmadan suçluyu yok etmek çare midir kızım, diye sordu. Suç olduğu müddetçe suçlu da olacaktır. Ha Ali ha Veli, adı değişir suçlunun sadece. Biri yer biri bakarsa, haklıya hakkını vermez de şirretten korkarsan suç durmadan suçlu doğurur. Sen doğurursun suçluyu ben doğururum. ... İnsanların yüreğine sevgi tohumu ekip yeşertebiliryor musun? Gerisi laftır kızım. Ama insanların yüreğine sevgi tohumunu ekmek de o kadar zor ki.

Üçler Yediler Kırklar - Mustafa Necati Sepetçioğlu
 

almıla

Meşe Yosunu
#31
Kirli ayakkabılara inanıyorum,
ütüsüz tişörtlere, eskimiş sırt çantalarına, dağınık saçlara, traşsız yüzlere, yorgun bakışlara.
Yanından ayrılmayan kitaplara, kimsenin dinlemediği şarkılara,gece yolculuklarına.
Sarılmaya,hep sarılmaya.
Omuzlara yaslanan başlara,ellere en çok ellere.