La Nuit de l'Homme, Yves Saint Laurent

Aryan

Aktif Üye
#1
la_nuit_de_l_homme_collection_product_banner2.jpg

Modern klasiklerden olan L'Homme'un en az kendisi kadar sevilip beğenilen ve klasikleşen aromatik, baharatlı koku grubundaki gece flanker'ı. Kokusu klasik L'Homme'dan daha farklı; L'Homme gibi bir zencefil parfümü değil. La Nuit daha baharatlı, daha sıcak, daha günaha çağıran bir koku.

La Nuit de l’Homme, klasik L’Homme’dan 3 sene sonra 2009’da çıktı ve koku tasarımını ise yine hemen hemen aynı efsane ekip yaptı: Anne Flipo, Dominique Ropion ve Pierre Wargnye. Kısa bir zaman içinde yine çok iyi satış rakamları yakaladı, La Nuit’in ardından bir çok flanker birbirini kovaladı…

MUHTEŞEM AÇILIŞLAR

La Nuit de l’Homme’un bu kadar popüler olması, iyi satış rakamlarına ulaşmasında en büyük rolün kokunun açılışı olduğunu düşünüyorum –ki açılışı genel beğeni olarak 10 üzerinden 10 denilecek kadar var. L’Homme ve ardından şimdi de La Nuit’in… Bunlar standart tüketici estetiğini ve beğenileri kolayca yakalayabilecek ustaca tasarlanıp riske yer bırakmayan muhteşem açılışlar… Nicel parfüm testlerinde en fazla beğeni alan kokulardan, genellikle date parfümler listesinde yer bulan bir klasik. Bugün genel beğeni niş parfümlerinde dahi etkisi hissedilebiliyor... Mesela bir övgü canavarı olan Layton'da (Parfums de Marly) da La Nuit de l'Homme izlerine rastlamak mümkün.

Kokunun açılışı lavanta, bergamot, kakulenin önderliğinde, dipten gelen hafif yumuşak tatlılıkla dengeli bir şekilde gerçekleşiyor. Modern bir lavanta kullanımına sahip bu kokuda baharatlar gayet yumuşak, rahatsız etmeyen tarzda. Baharatların, özellikle açılıştaki kakulenin yoğun olmasına rağmen böylesine yuvarlak kullanımı, La Nuit'in L'Homme ile paylaştığı ortak notalardan olan bergamotu, parlak bir şekilde daha kolayca hissedilebilir kılmış. Bu yüzden açılışı görece biraz ferah sayılabilir...

Lavanta ve bergamotun bir etkisi olabilir, açılışın ardından şampuansı bir efekt aldığım koku, bana lüks-modern erkek kuaför salonlarının kokularını anımsattı. Ama barber shop değil, eski okul değil, buradaki iki kilit kelime "modern" ve "kuaför" ("Berber" değil...).

Koku biraz daha oturduktan sonra sedir ve vetiver ile daha odunsu-kuru, kimyon ve açıklanan koku profilinde olmasa da karabiber gibi ufak baharat dokunuşlarıyla da daha da sıcak bir şekilde tene yaklaşıyor. Baharatlı bir koku ama köşesiz, şefkatli bir sıcaklık veriyor. Bu kokuda insanları kaçıracak hiçbir agresiflik yok!

0039709-3.jpg

MUHTEŞEM TRAJİK DÜŞÜŞLER

Bu şekilde her şey harika, yalnız benim için L'Homme'da sevmediğim sorun bu parfümde de var:

Muhteşem açılışın ardından hayal kırıklığı yaratan muhteşem düşüşler… Böylesine nahoş bir düşüşü tasarlamak da ayrı, üstün bir beceri olsa gerek. Bu yönüyle de muhteşem. Ama ironik bir şekilde, trajik anlamda...

Baz bölümünde yer alan kumarindan gelen bir tatlılık (belki vanilya da kullanılmış olabilir) ve kokunun da arka planında hissedilen hafif bir meyveli hava... Tabii ki bir Invictus, One Million gibi bir koku olmasa da bu kokuların içindeki ruh, bu parfümün üzerinde de biraz dolaşıyor gibi... Invıctus'un koku tasarımcılarından iki ismin Anne Flipo, Dominique Ropion’un olduğunu da unutmamak gerek.

Ben bir zencefil-severim. O yüzden L'Homme açılışıyla beni yakalamıştı. Sonra sıkıcı bulduğum, tarzım olmayan baz bölümüyle 3-0'dan 3-4 yenilen bir futbol takımının hüznünü yaşamıştım. La Nuit de l'Homme'da da koku baz bölümüne doğru yuvarlanırken "Beyler! Allah'ını seven defansa gelsin" diye diye benzer bir hayal kırıklığının pençesinde buldum kendimi...

Benim nahoş bulduğum bu durum; artık modern parfümlerin üst notaları ve açılışlarıyla satışa yönelik tasarlanmaları, risksiz, benzer, sıkıcı baz bölümüne sahip parfümlerin çoğalması veya benim 70'ler 80'ler maskülen parfümlerin baz bölümlerini seviyor olmamdan dolayı gibi subjektif sebeplerden kaynaklı kişisel bir yorumum olabilir... Kişisel, öz deneyim, tavsiye edilen en gerçekçi, insanın kendisi için en sağlam referanstır. Bu yüzden La Nuit de l'Homme da diğer tüm parfümler gibi kesinlikle birincil burundan tecrübe edilmesi gereken bir klasik.

Yeni yıla girmeye yaklaştığımız şu günlerde şuan için parfüm hakkında en önemli sorulardan biri şu olsa gerek:

2020'DE HALEN İYİ Mİ?

Bu soru için bu parfümü bırakamayan ve kullanmaya devam eden hayranlarından dahi pek hoş geri dönüşler alınmıyor. Bugün sicilinde büyük bir performans sorunu taşıyan bu parfümle yaşadığım deneyime göre söyleyeceğim: Kış için cılız kalan, tüm günü çıkaramayan, dolayısıyla sık sık tazeleme isteyen, silajıyla verim alınamayacak olan bir parfüm oluşu…. Artık bu parfümü tercih etmek için mevcut motivasyon “Lanet olsun! Çok güzel, yapacak bir şey yok. Alacağım ve gün içerisinde sık sık tazeleyeceğim!” olabilir.

Bu noktada koku politikası için kısa bir eleştirim: Bu parfümün DNA'sı madem bir klasik olma iddiası taşıyor, zamansız kılınmak da isteniyorsa bu koku DNA'sı büyük ölçüde korunarak, biraz da tabii modifiye edilerek (Kabul ediyorum bu gayet doğal bir durum), daha gövdeli, güçlü revize bir flankerı sunulabilirdi. Eminim ki bunu sadece La Nuit severler değil çoğu kişi isterdi.

Bir zencefil sever olarak sarışın L’Homme ile güzel başlayan ilişkimi yazıda belirttiğim sebepler sebebiyle sonlandırmıştım. Bugün de esmer renkli şişesini karşıma alarak La Nuit de L’Homme’a teşekkür edip şu sözler ile veda ettim:

“Acıtıyor güzelliğin, farkında mısın?
Tenin esmer, ruhun sarışın.
Çağırıyorsun günaha, sen şeytan mısın?
Tenin sıcak, tenin kıvrak, ruhun sarışın.”

 

ero44

Aktif Üye
#2
Güzel ve detaylı bir inceleme olmuş. insan okurken parfümü sıkmadan kokluyor resmen. :) günümüzün modern tarafını barındıran 2 defa reformulasyon geçirdiğini biliyorum. ilk batch ve ikinci arasında pek fark olmadığını biliyorum ama 2015 ile birlikte çok değiştiği söylenir hep özellikle performans anlamında .
 

Aryan

Aktif Üye
#3
Güzel ve detaylı bir inceleme olmuş. insan okurken parfümü sıkmadan kokluyor resmen. :) günümüzün modern tarafını barındıran 2 defa reformulasyon geçirdiğini biliyorum. ilk batch ve ikinci arasında pek fark olmadığını biliyorum ama 2015 ile birlikte çok değiştiği söylenir hep özellikle performans anlamında .
Çok teşekkürler @ero44. Gerçekten halen çok modern bir koku, eğer performans sorunu olmasa ve daha gövdeli bir koku olarak kalabilseydi şuan bugün çok daha fazla konuşuluyor olabilirdi. Ama her şeye rağmen piyasada yeri olan bir klasik olduğu için izlerine, bugün bazı çok daha güçlü-performanslı genel beğeni parfümlerinde rastlamak mümkün olabiliyor...
 
Son düzenleme:

ero44

Aktif Üye
#4
Çok teşekkürler @ero44. Gerçekten halen çok modern bir koku, eğer performans sorunu olmasa ve daha gövdeli bir koku olarak kalabilseydi şuan bugün çok daha fazla konuşuluyor olabilirdi. Ama her şeye rağmen piyasada yeri olan bir klasik olduğu için izlerine, bugün bazı çok daha güçlü-performanslı genel beğeni parfümlerinde rastlamak mümkün olabiliyor...
En azından ilk reformulasyon kalsaydı on numara olurdu ki kalmamasına rağmen halen popüler bir parfüm aslında