Parfüm seçiminde temel kriterler içinden tercihiniz

YILKANT

Administrator
Yönetici
#1
Biliyorsunuz alım sürecine geçerken göreli olarak bazı kriterlere göre alıp almayacağımıza karar veriyoruz.
Bunları şöyle sıralayabiliriz.
Kalıcılık
Farkedilirlik
Genel beğeniye uygunluk
Koku kalitesi
Koku doğallığı
Kullanılabilirlik

Bunlar tabi benim kategorizasyonum. Başka seçeneklerde olabilir.

Ben bu kriterlerden artık kokunun kalitesine daha çok dikkat ediyorum. Ancak beğendiğim bir koku kaliteli olursa kullanabilirim. Kaliteli bir kokunun farkedilmesini veya uzun süre kalmasını çok düşünmem. Kaliteli bir parfümün mevsim iklim ya da zaman dilimi, insanların tepkisi gibi dış etkenlere takılmadan kullanabileceğimi düşünüyorum. Tribünlere oynamak istersem ki bu çok olmaz ona uygun silahlarım da var elbette; :) ancak benim önceliğim kokunun bana kalite hissiyatını yaşatmasıdır.

Sizde durum nedir arkadaşlar?
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#2
Tam bu konu aklımdaydı, hatta baslik bile aynıydı, konuyu görünce sasirip gece uyku sersemi bu konuyu mu açtım yoksa dedim:).

Koku kalitesi çok önemli ancak yaratıcılık da olmalı. Yaratıcılık + Koku kalitesi + Harman Başarısı diyebilirim.
Fiyat performans da bir nebze önemli, istediğim gibi olduktan sonra milimine 100 lira da veririm ama bazı parfümlerde absürt fiyatlar var. Doğallık da arıyorum ama doğal parfüm çok az olduğu için net kriter diyemem.

Genel beğeni, kullanilabilinirlik ve fark edilirlik gibi unsurlari karşılayan 3 - 4 parfüm varsa yeter zaten, o maksatli bir arayisim biteli çok oldu şahsen benim. Bu yönde oluşturulmuş bir koleksiyon benim acimdan manasız. O nedenle bu kriterler benim için sonradan geliyor.
 
Son düzenleme:

Ustad

Dr Hobbit, omurga önemlidir Kardeşim.
Yönetici
#3
Ben bu konuda biraz bencilim sanırım. Önce benim hoşuma gitmesini isterim. Genel beğeniyi fazla umursamıyorum. Tabi fazla şikayet gelmesi durumunda kullanırken dikkatli olurum ama kokuyu kullandığım için en fazla hisseden ben isem bunun keyfini de sürmek isterim.
Kalitesi, derinliği ve farklılığı benim için önemli olan diğer unsurlar. Bunlar alım sürecindeki kriterler fakat bu noktaya her zaman tesadüfen gelmiyoruz. Bir takım unsurlar bize bu parfüme giden yolu açıyor. Onlarda benim için kokunun parfümörü ve burnuna güvendiğim bir kaç blogger ve arkadaşlarımın yorumları.
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#4
Güzel özetlemişsin abi ilk mesajında. Dediklerine katılıyorum. Ancak özellikle şekerli kokulara ve piyasa kokularına karşı (eros, one million vs.) ön yargım mevcut. Parfümeriye girdiğimde lacoste hugo boss vs. markalarının yanına yaklaşmak bile içimden gelmiyor. Belki ön yargıdan mıdır bilmiyorum ama bana hepsi aynı kokuyor. Parfümlerde bir kompozisyon yok, hoş kokan bir aura yakalamışlar ve sürmüşler piyasaya. Beni bunlar acayip irrite ediyor. Keza şekerli kokularda da aynı hissiyat mevcut ve maalesef kriterlerimi bu kokulara uygulamak bile içimden gelmiyor.

Ek olarak, kullanılabilirlik faktörü çok önemli. 1740, interlude, vierges et toreros ve şuanda aklıma gelmeyen ancak benim için çok ama çok değerli bu tarz kokuları kullanamıyorum. İnsanlar yanımda çok rahatsız oldukları için, elimde tutmanın da gereksiz olduğu kanaatine varıyorum.
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#5
Güzel özetlemişsin abi ilk mesajında. Dediklerine katılıyorum. Ancak özellikle şekerli kokulara ve piyasa kokularına karşı (eros, one million vs.) ön yargım mevcut. Parfümeriye girdiğimde lacoste hugo boss vs. markalarının yanına yaklaşmak bile içimden gelmiyor. Belki ön yargıdan mıdır bilmiyorum ama bana hepsi aynı kokuyor. Parfümlerde bir kompozisyon yok, hoş kokan bir aura yakalamışlar ve sürmüşler piyasaya. Beni bunlar acayip irrite ediyor. Keza şekerli kokularda da aynı hissiyat mevcut ve maalesef kriterlerimi bu kokulara uygulamak bile içimden gelmiyor.

Ek olarak, kullanılabilirlik faktörü çok önemli. 1740, interlude, vierges et toreros ve şuanda aklıma gelmeyen ancak benim için çok ama çok değerli bu tarz kokuları kullanamıyorum. İnsanlar yanımda çok rahatsız oldukları için, elimde tutmanın da gereksiz olduğu kanaatine varıyorum.
Haklısın Mehmet bugün bazı kavramlar da çok fazla iç içe girdi aslında. Örneğin şekerli ve tatlı kokuları aynı kategorilere aldılar. Oysa tatlılık bir kompozizyon gereği ve sonucu olabilecekken şekerli dediğimiz kokuların içleri boş şekerliler o kadar. Biliyoruz ki doğadaki hallerinde de bazı çiçekler tatlı kokarlar. Ya da bir aktara gittiğimizde bir baharat acı bir tada ama tatlı bir kokuya sahiptir. Bunlar kompozisyon içinde bir temanın hissiyatını sağlamak adına gayet kullanılabilir ve kesinlikle kaliteyi bozmazlar. Misal bal eski kokularda parfümü reçinelerin etkisini bastırmak, meşe yosununu toklaştırmak ya da kokuya katman sağlayıp sabunsu bir geçiş amacıyla kullanılırdı. Şimdi ise bakıyorum şeker kombolarına bir de bal ekliyorlar. Artık bu yeni yetme şekerli kokulardan resmen miğdem kalkıyor. Şunu bilmek lazım tatlı bir koku kaliteli olabilir, zengin olabilir, derin olabilir. Ama şekerli bir koku içi boş bir çuval gibidir. Tamamen kullanıcının anlık seratonin seviyesini arttırıp "cambaza bak" moduna geçirip satış yapmaya yönelik kullanılmaktadır. Ve kesinlikle bazı kokuları sevmek zaman istediği için önce kalite faktörüne bakılmalı çünkü kalite illla ki bir gün sevilir. İlk dememede kenara koyduğum pek çok kokuyu sonra hasretle aradığımı çok net söyleyebilirim.
 
C

Cihanmert

Misafir
#6
Benim için en başta gelen unsur benim beğenmem, beni mutlu etmesidir ki bu bencilliğimden ötürü eşimle çok zıtlaşmışızdır. Yoğun ve bi o denli evrilmiş burun isteyen kokuları deneyip kullanmamdan biraz fazlaca rahatsız oluyor. Sanırım hobimden en çok muzdarip olan eşimdir. Tabi ona saygı duyarak kendi çalışma odamda deneme yapıyorum. Dediğim gibi hobimin ilk amacı beni mutlu etmesi. Daha sonra çevremdeki insanlara huzur vererek genel beğeni oluşturması ( ki bu kişisel intiba açısından cok önemli, genel ortamlarda kötü kokuyor diye hafızalarda kalmak istemem) onun için dış ortamlardaki seçimim günün aksiyonuna, aktivitesine göre oluyor genelde ve artık bu hobide belli bir zaman geçirmiş olmanın verdiği evrilmeden ötürü, genel olarak tercihimi kalıplaşmış kokulardan ve markalardan yana kullanmıyorum her ne kadar bir çoğu genel beğeni vs. olmasada daha sıradışı daha kaliteli harmanları denemek ve onları kullanmayı tercih ediyorum
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

YILKANT

Administrator
Yönetici
#7
Bugünlerde çok fazla kalıcılık ve farkedilirlik konusunun üzerinde durulduğunu görüyorum ve bu biraz da üzücü aslında. Çünkü buna odaklanırsak bazı farklı artı olabilecek şeyler gözümüzden kaçıyor. Hiçbirimizin clubber olduğunu sanmıyorum. Bazı kokuları sırf kalıcı veya farkedilir diye almak bana çok da doğru gibi gelmiyor. Eskiden moda akımlarından ziyade dayanıklılık ve uzun süre kullanımı ön plandayken bizden önceki jenerasyon ayakkabıyı alır almaz pençe çaktırırmış ayakkabıya, ya da kösele bozulmasın diye kösele tabana kauçuk kaplatırmış. Ya da ne bileyim kumandalara poşet geçirilirmiş, bilgisayar monitörlerine örtü dikilirmiş filan.. Şimdi de biz akıllı telefonlarımıza film taktırıyoruz daha ekran renklerinin tadına doymadan. Bu iş biraz buna benziyor arkadaşlar. Ama bizim derdimiz dayanıklılık olmamalı. Koku güzel ve kaliteliyse zaten 3-5 saatte bitsin odaklanıp güzel bir zaman geçirtsin bize. Bu beklentiyi karşıladıktan sonra, ben kokunun her anını doyasıya yaşadıktan ve tekrarlayabileceğimi bildikten sonra varsın bu kadar kalsın tenimde. Saatler boyu tek düze kokan vasat bir parfümü ne yapayım. :)
 
Son düzenleme:

almıla

Meşe Yosunu
#8
değişken kriterlerim var ama en belirgin kokunun bana hitap etmesi yani sevmem lazım, sıkılabileceğim benzer kokular olmamalı
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#10
Benim için yaz söz konusu olduğunda kriterlerim değişiyor bu arada; belli bir özgünlük ve kaliteyi sağlayan ama pahalı olmayan kokular tercihim, her halükarda kompozisyon namına derin işler sunamayan yazlık kokulara para veresim gelmiyor, milimi beş lirayi falan aşmasın :).
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#11
Benim için yaz söz konusu olduğunda kriterlerim değişiyor bu arada; belli bir özgünlük ve kaliteyi sağlayan ama pahalı olmayan kokular tercihim, her halükarda kompozisyon namına derin işler sunamayan yazlık kokulara para veresim gelmiyor, milimi beş lirayi falan aşmasın :).
Yaşa yazlık kokular hakkında düşüncelerime tercüman olmuşsun
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#13
Geçen günlerde Migros ta blue laden kolonyası kokladım. Yaz için güzel ferahlatıcı bir seçenek olabilir. Denememiş olanlar müsait olunca bakabilirler. Basit kokular vetiver ve turunçgili çok pürüzlü olmayan kokular kullanılabilir. Ayrıca yazın çok kalıcı da olmaması önemli. Kokular ten kimyası ısısı değiştikçe mutasyona uğruyor. Ben yazın kolonya kullanmayı çok seviyorum. Çok derinlemesine koklamıyorum. Ama ferahlık hissi bana yetiyor.
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#14
Geçen günlerde Migros ta blue laden kolonyası kokladım. Yaz için güzel ferahlatıcı bir seçenek olabilir. Denememiş olanlar müsait olunca bakabilirler. Basit kokular vetiver ve turunçgili çok pürüzlü olmayan kokular kullanılabilir. Ayrıca yazın çok kalıcı da olmaması önemli. Kokular ten kimyası ısısı değiştikçe mutasyona uğruyor. Ben yazın kolonya kullanmayı çok seviyorum. Çok derinlemesine koklamıyorum. Ama ferahlık hissi bana yetiyor.

Ben kolonya olarak Rebul Lime yi yine basa basa öneriyorum. Zaten en az o bulunuyor.

İlla parfüm olsun istiyorsanız da Versace Fraiche ilk tercihim, ucuz olsun diyorsanız da nautica voyage yaz için yeter artar bile.

Ck One 200 ml de ofiste el altında kullanılabilecek bir parfüm her ne kadar bana sentetik gelse de.

Ozan ın dediği gibi yazlık kokulardan fazla beklenti içine girmemek lazım. Hele sonbahar ve kışlık kokularına elimi bile sürmüyorum yazın.

Dün akşam aldım hepsini tek tek kokladım özlemişim hemen yerine koydum.

Kullanmayın yazın öyle özel güzel kokular mundar etmeyin ne geçişi hissedersiniz ne de kompozisyonu anlarsınız ter ve sıcak ile yanmış yağa dönüyor parfümler.