Bugün Hangi Parfümü Kullandım?

Vintage

Administrator
Yönetici
dior'un Demachy'ye 2010 yılında tekrar yorumlatarak piyasaya sürdüğü eau sauvage extreme kullandım bugün. 82'de piyasaya çıkan ilk versiyonu denemediğim için kıyaslama yapamayacağım ama 2010 versiyonunun daha sucul ve citrusun daha ön planda olduğunu tahmin ediyorum. çünkü parfümdeki bergamot gayet sucul kullanılmış, aromatik tatlılık bergamotun keskin asidik yönünü törpülemiş. lavanta ve meşeyosunu da paçuli ile harmanlanarak parfümdeki hafif tatlılık korunmuş. genel görüşün aksine parfümün pudramsı aldehitli yönünü pek hissedemedim. yayılımı biraz zayıf geldiği için "extreme" bunun neresinde diye düşünmedim değil. yazın kullanılabilecek güzel bir alternatif ama peşinden koşacak kadar değil.
 

Pomak

Meşe Yosunu
dior'un Demachy'ye 2010 yılında tekrar yorumlatarak piyasaya sürdüğü eau sauvage extreme kullandım bugün. 82'de piyasaya çıkan ilk versiyonu denemediğim için kıyaslama yapamayacağım ama 2010 versiyonunun daha sucul ve citrusun daha ön planda olduğunu tahmin ediyorum. çünkü parfümdeki bergamot gayet sucul kullanılmış, aromatik tatlılık bergamotun keskin asidik yönünü törpülemiş. lavanta ve meşeyosunu da paçuli ile harmanlanarak parfümdeki hafif tatlılık korunmuş. genel görüşün aksine parfümün pudramsı aldehitli yönünü pek hissedemedim. yayılımı biraz zayıf geldiği için "extreme" bunun neresinde diye düşünmedim değil. yazın kullanılabilecek güzel bir alternatif ama peşinden koşacak kadar değil.
82 versiyonu ile isim dışında pek benzerliği olduğu söylenemez 2010 versiyonun, 82 versiyonu 66 da çıkan klasik edt nin zenginleştirilmiş haliydi extreme adının da hakkını veriyordu. 82 versiyonun 2010 a nazaran canlı koktuğunu da ekleyeyim 2010 da ki bana plastik hissi veren o tatlılıktan eser yok ilk versiyonda, ayrıca harika da bir meşe yosunu kullanımı olduğunu ekleyeyim.
 

Pomak

Meşe Yosunu
Aqua Fahrenheit

Fahrenheit Cologne ile birlikte Fahrenheit'ın iki yazlık flankerından biri olan Aqua Fahrenheit kullandım bugün, aslında 2000'lerin başında Bertrand Duchaufour elinden çıkma sınırlı sayıda üretilen summer versiyonları da var fakat deneme şansına sahip olamadım bunları, satıldıkları zamanlarda da bir Fahrenheit sever olarak gördüğümü hatırlamıyorum ülkemizde. Şuan için yazlık Fahrenheit flankerlarından üretimi tek devam eden Cologne versiyonu fakat o da pek ortalıklarda gözükmüyor tahminimce onu da sonlandıracak Dior, bu yüzden yeni bir yazlık Fahrenheit bekliyorum Dior'dan şöyle günümüz sentetikleri ile Fahrenheit dna sının birleşimi performanslı bir yazlık hiç fena olmaz.

Aqua Fahrenheit benim en beğendiğim yazlık parfümlerden birisi, çıktığı 2011 yılından beri 10 yılı aşkın süredir şişesini bitirdiğim ender parfümlerden birisi, en son şişeyi bundan 3-4 yıl önce Sephora dan almıştım indirimli reyonda 75 ml doldurulabilir şişe Aqua yı görünce hemen kapmıştım.

Performansı ile ön plana çıkan Aqua Fahrenheit klasik dna dan izler taşıyor fakat Cologne versiyon gibi klasik Fahrenheit'ın hafifletilmiş hali değil daha farklı bir parfüm kullanıyormuş hissiyatı yaşatıyor, evet yine olmazsa olmaz deri ve menekşe var fakat Aqua da yeşil bir hava da hakim biraz nemli hafiften ferahlatıcı ama çok fazla sulu bir yapı yok, bol narenciyeli bir Fahrenheit gibi düşünmemek lazım Aqua'yı. Yazlık bir çalışma olmasına rağmen özellikle ilk bir kaç saati bir hayli fark edilir etrafı geçtim kullanana bile sürekli kendisini hissettiriyor kıyafette kalıcılığı ise tüm gün bu anlamda yaz için performanslı maskülen işler arayanlar için çok tercih edilebilir bir seçenek.
 

Pomak

Meşe Yosunu
Capucci Pour Homme

Bugün yaz için en sevdiğim tarzın çok başarılı bir temsilcisi olan Roberto Capucci Capuci Pour Homme kullandım, bu tarz narenciyeli şiprelerin sayısız örneklerinden biri olan Capucci Pour Homme hem koku güzelliği hem de performansıyla öne çıkmakta. Daha önceki kullanışlarımda da belirttim eğer limonlu meşe yosunlu bu tarz bir şipre kullanıyorsanız bunları bir parfümden ziyade centilmen erkek kolonyası gibi düşünüp kullanmak lazım, günümüzün sentetik edt leri gibi performans arayanları bu anlamda üzerler, ya bugün benimde yaptığım gibi bolca tazeleyerek kullanabilirsiniz yada evinizde yazın güzel bir duştan sonra klima karşısında sıkıp tadını çıkartabilirsiniz.

1967 yılı çıkışlı Capucci Pour Homme çıktığı yıldan beri çok defa reformülasyon geçirdi fakat genel karakterini her daim korudu bugün kullandığım şişe aslında son dönemlerine ait bir şişe fakat doğallık anlamında halen çok başarılı, elimde ilk dönemlere ait üçgen mavi kapaklı şişeden de mevcuttu aralarında öyle aman aman farklılıklar yok Cappuci bu anlamda keyif vermeye devam ediyor.

Hem en eskilerden olması hem de en popüleri olması sebebiyle bu tarz erkeksi aromatik şipreleri hep Eau Sauvage' a benzetip onun üzerinden yorumluyoruz, aslında referans alınması da gayet normal çünkü bu kadar basit olup da bu kadar başarı elde etmesi bu tarzın referans alınan kokusu haline getirmiş Eau Sauvage'ı, farklı markalar bu basit temayı kullanarak çeşitlendirmişler kokularını 1967 yılında Roberto Capucci Pour Homme ile yapmış 2010 yılında Xerjoff Fiero ile yapmış, aradaki yıllarda da onlarca bu tarz benzer parfümler üretilmiş çok da değişen bir şey yok aslında.

Eğer bahsettiğim bu tarzdan her hangi bir parfüm kokladı iseniz Capucci'nin de nasıl koktuğunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur, sıfır tatlılık, eski kafa bir narenciyeli açılış, kurudukça biraz daha tozlu hale gelen çiçeksi kısım ve kendisini sürekli hissettiren meşe yosunu misk tabanı. Tarzın hepsi bu doğrultuda ilerliyor işte aralarında ki ufak tefek nota farklılıkları ise ayrışmalarına sebep oluyor, çok fazla dikkatli olmayan burunlar veyahut tarza alışık olmayan kullanıcılar koklasa hepsi için belki de eski kafa limon kolonyası yorumunu yapar geçer fakat tarza aşına olanlar için hepsi ayrı bir güzellik içeriyor bence. Capucci Pour Homme'un da güzelliği de yine aynı tema içinde anason, lavanta ve fesleğen kullanımı ile biraz daha bitkisel biraz daha sabunsu hissettirmesi, sabunsuluk işin içine girince hafiften berber kolonyası tarzına da kaymıyor değil Capucci.
 

Pomak

Meşe Yosunu
Cartier Roadster

Cartier benim designer kategoride çok beğendiğim ve kalite anlamında kullanıcıyı üzmeyen kokular üretmesiyle hafızalara kazınan bir marka ayrıca şişe tasarımlarıyla da ön plana çıkmakta, Cartier şişelerini şöyle bir göz önüne getirdiğinizde markanın o lüks ve zarif tasarımlarını parfüm şişelerine de yansıttığını göreceksiniz. Roadster Edt şişesi de yine markanın ünlü saat modeli Cartier Roadster izleri taşıyor, şişenin kapağı ve kapağın üst kısmı aynı Roadster saat tasarımı ve saatin kurma kolu tepesi şeklinde çok şık yapılmış.

Şişesi kaliteli ve şık olan Roadster'ın sıvısı da aynı şişe tasarımı gibi kaliteli kokmakta, aslında basit ve bilindik notaların bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan aromatic bir fujer fakat koklar koklamaz güzel bir harmanla karşılaşıyorsunuz ve bir hayli katmanlı bir çalışma. Açılış kısımlarında bizleri yeşil bir hava karşılıyor naneden kaynaklı bu kısımlar çok fazla keskin ve mentollü değil nane parfümlerinin pek çoğunda görmeye alışık olduğumuz o diş macunu havası Roadster de yok daha sakin daha oturaklı bir nane kullanımı mevcut. Nane den kaynaklı Raodster'ı genelde Amouage Beach Hut' a benzetiyorlar fakat ben şahsen çok benzeştiklerini düşünmüyorum dediğim gibi Cartier'deki mentol Beach Hut kadar keskin ve fark edilir değil.

Açıklanan notalarında vanilyadan bahsediliyor fakat vanilya sevmeyenleri korkutmasın Raodster da vanilya yok denecek kadar az hissediliyor zaten bu tarz bir fujer de baskın bir vanilya olması da beklenemezdi. Vanilya çok yok fakat parfümde o yeşil hava etkisini kaybedince hafiften topraksı ve aynı LİDGE' de ki ne benzer inceden çikolatması bir paçuli ortaya çıkıyor parfümün bu kısımları ile açılışında ki yeşil ve ıslak vetiverli kısımları bir hayli farklı, parfüm neredeyse evrim geçiriyor denilebilir, nişler den alışık olduğumuz bu katmanlı yapı bir designer için çok başarılı.

Parfümün şişesi güzel, kokusu bir hayli başarılı fakat performansı için aynı şeyleri söylemem pek mümkün değil, ben şahsen pek performans düşkünü değilim, mutlaka performans önemli fakat böyle kaliteli designerlar olduğu vakit şişeli alıp kullanırım ama Roadster performans arayanları bu anlamda pek memnun etmez, belki açılış kısımlarında nanenin etkisiyle ilk bir saat kadar fark edilir fakat sonrasında paçuli hakimiyetine girince tene çok yakın kalıyor.
 

Pomak

Meşe Yosunu
Dior Homme Cologne 2013

2007 yılında Kurkdjian elinden çıkan ilk versiyon Homme Cologne klasik Homme dna sının bir ürünüydü, serinin olmazsa olmazı İris çok güzel işlenmiş cologne adının hakkını vermek içinde narenciye dokunuşlarıyla daha parlak, daha canlı, yazlık bir Dior Homme ortaya çıkmıştı fakat Dior anlamsız bir şekilde 2007 versiyonun üretimini sonlandırdı ve 2013 yılında bugün kullanmış olduğum yeni versiyonu çıkardı. Dior Homme Cologne 2013'ün Homme serisi ile adı ve şişesi dışında bir benzerliğinin olmadığını belirteyim, seriye hakim olan o pudralı lüks havadan eser yok, tamamen narenciye ve neroli ekseninde ilerleyen yazlık bir çalışma. Söylediklerimden başarırız olduğu anlamı çıkmasın aksine Homme Cologne 2013'ü severek kullanan biri olarak yazıyorum bunları ama dediğim gibi Homme serisinden ayrı değerlendirip yorumlamak lazım 2013 Cologne yı.

Çok fazla benzer tarzda bergamot neroli ekseninde ilerleyen parfüm var piyasada hemen hemen hepsi de birbirine benzemekte belki performansları ufak tefek farklılıklar gösterebilir burada kullanıcı bütçesine göre tercihini yapacaktır kimisi diyebilir ben tercihimi Chanel ve Dior gibi markalardan yana kullanırım Allure Homme Sport Cologne, Dior Homme Cologne alırım fiyatlarına bakmam, kimisi de ben bu tarzda yazlık bir parfüme 4 haneli fiyatları vermem çok daha uygun fiyata aynı işi görecek başka designerlara yönelirim diyebilir, hak da veririm.
 

Vintage

Administrator
Yönetici
Fahrenheit 32 kullandım bugün. Açılışı benim için çok zorlayıcı olsa da odunsu vetiver ve hafif pudralı vanilya tatlılığı ile başlangıçtan sonrasını kurtarmışlar. Güncel fahrenheit ile pek bir bağı yok. Fragranticada zoologist squid’e benzetenler olmuş; bence fena halde yanılmışlar.
 

Pomak

Meşe Yosunu
Dior Homme Sport 2012

Homme Sport'un 2008,2012,2017 ve 2021 çıkışlı 4 farklı versiyonu içerisinden en beğendiğim bugün kullanmış olduğum 2012 versiyon, aslında 4 kokunun da yaratıcısı Demachy ve hepsi birbirinden izler taşıyor fakat 2012 versiyon bana klasik Homme'u içlerinden en çok andıran oluyor bunda sebep 2012 versiyonunda kullanılan iris, dün kullandığım 2013 Cologne versiyonundan bahsederken söylemiştim 2007 çıkışlı Cologne versiyon iris ten kaynaklı Klasik Homme'dan izler taşıyor diye Sport versiyonlarında da İris içeren tek versiyon 2012 Homme Sport.

Homme Sport 2012 tüm sportlarda olduğu gibi narenciyeli bir açılışla karşılıyor kullanıcıyı fakat diğerlerinden farklı olarak 2012 iristen kaynaklı biraz daha tozlu kremsi ama bunu Klasik Homme yada İntense'deki gibi yoğun makyaj efekti tarzında düşünmeyin, sonuçta sport adını taşıyan odunsu ana tema üzerine oluşturulmuş ferah, narenciyeli bir yaz parfümü. Yine diğer sport versiyonlarından farklı olarak 2012 de çok net hissedilen ve bana bir hayli doğalmış gibi kokan zencefil 2012 sport'u diğerlerinden bir tık daha resmi kokuyormuş gibi hissettiriyor, diğerleri çok sulu daha genç işi kokarken 2012 sanki biraz daha olgun daha orta yaş parfümü gibi geliyor. Ama üstüne basarak söyleyeyim bu karşılaştırmayı 4 versiyonu baz alarak yapıyorum, hiç birini koklamadan her hangi birini koklayan biri narenciyeli yazlık parfüm der geçer.

Performans anlamında hepsi birbirine yakın kokular Homme Sport'lar açılış kısımları canlı narenciyeli yapıları dolayısıyla ilk bir saat kadar fark edilir sonrasında ise tene çekiliyorlar yine burada 2012'nin farklı ortaya çıkıyor diğerlerinden muhtemelen iristen kaynaklı sanki hafiften tonka tatlılığıymış gibi kokan yapı tende baya kalıcı, belki etrafa çok yayılmıyor ama rahatlıkla 5-6 saat kokuyor. Hepsi için söylüyorum sabah evden çıkarken sıkayım akşama kadar koksun parfümü değiller mutlaka gün içinde tazeleme gerektiriyor.
 

Vintage

Administrator
Yönetici
guerlain ideal cologne kullandım bugün. ideal homme ilk çıktığında guerlain temsilcisi parfümün ideal erkeğin kokusu olduğunu söylemişti. sanırım parfümün çıkış sloganı oydu. o zaman aynı fikirde değildim şimdi de değilim.
tüm arkadaşlarımın kurban bayramını kutluyor aileleriyle birlikte güzel günler diliyorum.