Bugün Serge Lutens Cannibale kullandım. Gerçi birkaç gündür kullanıyorum. Öncelikle parfümün kompozisyon ve nota kalitesi açısından üst düzey olduğunu söyleyebilirim. Serge Lutens bu parfümün notalarını gizli tutmuş, herhangi bir ipucu vermemiş.
Parfümü ilk sıktığımda kremsi ve çiçeksi bir kokuyla karşılaştım. Yanılıyor olabilirim ama karanfil olduğunu düşünüyorum. Kremsi hava karanfilden mi kaynaklanıyor başka bir notadan mı bilemiyorum ama kremsi kokular hoşuma gittiği için bu kısmı sevdim. Başlangıçta erik, üzüm gibi tatlımsı kırmızı meyvelerin de olduğunu sanıyorum. Bir süre sonra odunsu notalar eşliğinde deri kokusunu hissettim. Buradaki deri işlenmiş değil de ham deri gibi. Deri kullanımı gayet başarılı. Hatta parfümde kunduz yağı da var deseler hiç şaşırmam. Bu aşamada karabiberin baskın olduğu baharatlar da ortaya çıktı. Parfümde hafif tatlılık da var bu tatlılığın reçineden kaynaklandığını düşünüyorum. Birkaç saat sonra sanki bambaşka bir parfüm kullanmışım gibi pürüzsüz bir ambergris kendini gösterdi. Ambergris sever olarak bu sürpriz çok hoşuma gitti. Tenden ayrılana kadar da böyle gitti.
Parfüm kendi içinde çok katmanlı ve değişkenlikler gösteren bir parfüm. Sanki notalar resitali gibi burnunuzda resmî geçit yapıyor. Her nota kendini gösteriyor hiçbiri diğerini baskılamıyor. Baştan sona kalite hissiyatını yaşatıyor. Daha sonraki kullanımlarda notaları daha derinlemesine çözeceğimi umuyorum. Yayılım ve kalıcılık gayet yerinde. Yaz ayları dışında sonbahar ve kış için ideal bir koku. Parfümü 590 TL’ye aldığımı düşünürsek gerçekten müthiş bir fırsatmış. Keşke milimi 11,8 TL’den splitini yapabilseymişiz.