İtalyan girişimci, Ermenegildo Zegna giyimin kurucusudur. Kısaca Zegna olarak bilinir.
2017 yılında dünya çapında 525’den fazla mağaza ve 7000’den fazla çalışanı bulunan Ermenegildo Zegna Grubu 1910 yılında Kuzey İtalya’da tek bir adamın rüyası ve tutkusu ile başladı. Bugün Zegna kumaşları, İtalya’nın en çok aranan ihraç malları arasında.
Kendi markaları altında erkek takım elbise üretmenin yanı sıra Guccio Gucci, Yves Saint Laurent, Alfred Dunhill ve Tom Ford için de uygun giysiler üretmektedir. 2006 yılında Ermenegildo Zegna, tasarımcı Tom Ford‘la çalıştı. 2006 yılında Perofil ile erkek iç çamaşırları üretmek için anlaştı.
2017 yılı itibari ile şirketin CEO görevini 4’üncü kuşaktan Gildo Zegna yapmaktadır.
Şimdi parfümümüzün baş notası irisin mitolojik önemine değinelim kısaca...
İRİS: Koruyucu Tanrıça. Kötü ruhları kovan Tanrıçadır.
Işıklar saçarak kötü varlıkları kovalar. Batı dillerindeki Yunan kökenli “İris” adlı Tanrıça ile etimolojik bir bağlantısı yoktur. Fakat zamanzaman yaygın bir yanlış olarak onunla özdeşolarak görülür ve gök kuşağı Tanrıçası İris’in pekçok özelliği aktarılır.
İris çiçeği vikipedi sözlüğünde, konumuzla bağlantılı olarak bir çiçek türü veya bir antik Grek tanrıçası olarak tanımlanıyor. İris çiçeği anlamı ise Yunancada “gökkuşağı”dır. Aynı şekilde süsen çiçeği sembolü de budur.
Tanrıların mesajını iletmek ve kadınların ruhlarını yer altı dünyasına götürmek için geldiğine inanılıyorİris Çiçeğinin. Van Gogh’un resmetmeyi en sevdiği çiçeklerdenolan İris, resimlerde genelde ölümü simgeliyor.Bu sebeple de Türk kültüründe de mezar çiçeği olarak bilinir. Çünkü elveda diyebilen ama mağrurluğunu koruyan bir çiçektirİris. O yüzden de biraz hüzünlüdür.
Parfümün tasarımını yapan parfümör ise usta isim Jacques Cavallier...
Babası ve dedesi de parfümör olan JacquesCavallier daha 10 yaşındayken yaz aylarını parfüm laboratuarlarında geçirmeye başlamış.University of Nice'de İngilizce ve İspanyolca okuyan Cavallier 28 yaşındayken de ortak işlere imza atıcakları meslektaşları Alberto Morillas ve Chantal Roos ile tanışmış ve şuan LVMH gurup bünyesine dahil olmuş...tasarladığı en ünlü parfümlerden bazıları şunlar ;
Dior midnight poison, Lancome Poeme , YSL cinema , YSL Opium pour homme, YSL Nu ,Pasha de Cartier , Bvlgari pour homme...
Bu güzel parfümü koklayınca şöyle minik bir öykü eklemek istedim buraya...
İtalya’da kırsaldaki bir kumaş fabrikasına yeni tasarlıyacağı elbiseler için kumaş seçmeye giden ünlü stilist Caterina üstü açık klasik arabasıyla fabrikaya doğru ilerlerken esen rüzgarla beraber çiçek tarlalarından gelen menekşe ve yasemin kokularını içine çekiyordu. Radyodan gelen müzikle beraber yolculuğun keyfini çıkartıyordu , beyaz uzun elbisesi ve kan kırmızıayakkabılarının ona kattığı zerafetin farkındaydı aslında , siyah uzun kıvrımlı saçları boynundaki zarif kolyesi ve toz pembe çantasının üzerindeki siyah taşların şıklığı kombinini tamamlamıştı.
İtalyan moda anlayışının zarif izlerini taşıyan klasik arabasının , el işçiliğiyle dikilmiş çift renk yumşacık koltuklarında
esen rüzgarın tadını çıkartıyordu.
Fabrikaya yakınlaştığında bir derenin üstündeki köprüden geçerken çamaşır yıkayan kadınları görüp duraksadı ve onları selamladı yeni yıkanmış çamaşır kokusu çiçek kokularına karışmış enfes bir hal almıştı. Arabasını kenara çekip kadınlarla sohbet etti. Herkes caterinaya bakıp çok güzel olduğunu söylüyordu , işinin gereği olsa gerek kadınların kıyafetlerini süzüyordu. Eflatun renkli elbiseli kadına takılmıştı gözleri , kumaşını ve dikim detaylarını inceliyordu kumaşı Caterina'nın gideceği fabrikadan aldığını ve kendisinin diktiğini söyleyince onuda davet etti beraber yola koyulup nihayet fabrikaya gelmişler...
Limon ve bergamot ağaçlarıyla çevrelenmiş iris çiçeklerinin tüm renkleriyle donatılmış bir kamelyada , özel dikim siyah üzerine ince beyaz çizgili jilet gibi takımıyla siyah ve beyaz deri parçalardan yapılmış enfes ayakkabısıyla italyan zerafetinin erkek halini yansıtan fabrika sahibi Caterinayı bekliyordu.
Doğal ahşaptan yapılmış büyük masanın etrafında oturup sohbet etmeye başladılar.
Kumaşları görmek için fabrika içinde ilerlerken topuklu ayakkabısının sesiyle salına salına ilerliyordu Caterina herkes onu izliyordu. Kumaşların yıkandığı bölüme gelmişlerdi. Deterjan kokusuna pencereden içeri giren enfes kokukarda eklenince dikkati dağılmıştı Caterina' nın
Küçük bir oda dikkatini çekti parça kumaş numuneleri ve bolca minik şişe vardı odada... Kapıdan içeri girdiğinde yoğun bir parfüm kokusu alıyordu anlam verememişti kumaş fabrikasında böyle güzel kokular neden vardı o şişeler neyin nesiydi. Fabrika sahibinin kokulara olan merakı o küçük odada kendine özel bir dünya yaratmasını ve kumaşlarda test ettiği kokuları kendi parfüm markasını yaratarak benim ürettiğim kumaşlarla dikilmiş kıyafetleri kullanan insanlar özeldir ve güzel kokmalıdır dedi fabrika sahibi bu fikir çok hoşuna gitmişti Caterina' nın kumaşları inceleyip seçtikten sonra koku numunelerinden örnekler istedi.
Eflatun renkli elbisesi olan kadınla beraber tüm fabrikayı gezmişlerdi kadına seçtirdiği bir kumaştan ona elbise tasarlayıp dikme sözü vererek tüm kumaş siparişlerini fabrika sahibine ilettikten sonra arabasına atlayıp atöylesine doğru yola koyuldu.
Atölyesinde çantasından çıkarttığı koku numuneleri masasına koyup kendine bir kahve yapmak için odadan ayrıldı. Caterina menekşe ve yasemin kokusuna bayılır atölyesinde bolca çiçek yetiştirirdi. Odaya geri geldiğinde odayı bir parfüm bulutu sarmıştı , minik numune şişeleri tek tek koklamaya başladı.
Çiçeklerin kokuları esans kokularına karışınca kokladığı herşeyin renginin o elbisede olmasını istedi ve çizim yapmaya başladı.
İris çiçeğinin tüm renkleri , menekşe ve yasemin çiçeklerinin renkleri , bergamotun o dinlendirici yeşilini de hayal edince ortaya enfes bir tasarım çıkmıştı. Eflatun renkli elbiseli kadına verdiği söz aklına geldi dikimini bitirdiği elbiseyi teslim etti. Caterina bu günü hiç unutmayacaktı...
Gelelim Florentine iris edt ye...
Üst notaları; Bergamot
Orta notaları ; iris , yasemin , menekşe
Alt notaları ; Misk
İtalyan tasarımcı Ermenegildo Zegna tarafından 2012 yılı Aralık ayında raflardaki yerini alan parfüm , erkek parfümü olarak çıkışını yapmış ama parfümü koklayınca hiçte maskülen bir kokuyla karşılaşmadım...açılış çok doğal ve taze bir bergamotla gerçekleşiyor...parfüme ismini veren muhteşem iris çiçeği bergamotun altından pudralı efektini yüzüme vurarak ben buradayım diyor ve o an beni kendine bağlıyor
İris deyince sakın aklınıza Dior Homme intense ve benzerleri gelmesin...buradaki iris belki biraz Prada infision iris teki gibi , belki biraz da Kenzo Power daki gibi...böyle cinsiyetsiz ve soğuk bir kokunun beni bu kadar mutlu edeceğini hiç tahmin edemezdim...ama notaları beni kalbimden vurdu işte ; Bergamot , iris , yasemin , menekşe ve sentetik beyaz misk...bu parfümü Nivea krem kokusuna benzetenler olmuş ama ben öyle bir benzerlik hissetmedim bana o kadar kremsi gelmedi , neredeyse deterjan kadar hijyenik bir havası var...
Parfüm ilk 3 saat çok güzel bir şekilde kendini hissettiriyor ve yayılımı gayet iyi...4 saatin sonunda tene yakın kokmaya başlıyor ve 5 saatin ardından tenden silikleşip kumaşta hissedilmeye devam ediyor...Florentine iris 'in hissedilebilen varlığı böyle sonlanıyor...bu kadar temiz ve naif notalardan oluşan bir parfüm için performansı gayet iyi...çok beğendiğim parfümlerden biri oldu kendisi...
