Luca Turin Perfume Guide

Ustad

Dr Hobbit, omurga önemlidir Kardeşim.
Yönetici
#24
Bende kobo dan aldım. Eğlenceli bir çalışma olmuş. Üzerinde konuşulması gereken kokular var.
 

camorr

Aktif Üye
#26
Bende kobo dan aldım. Eğlenceli bir çalışma olmuş. Üzerinde konuşulması gereken kokular var.
Christophe Laudamiel'in The Zoo markasını merak ettim. Baya övmüş kokuları. Bir de Luca'nın dediğine göre IFRA kısıtlamalarına takılmamak için kokuları giysi parfümü şeklinde pazarlamak gibi bir yol bulmuş Christophe.
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#27
Christophe Laudamiel'in The Zoo markasını merak ettim. Baya övmüş kokuları. Bir de Luca'nın dediğine göre IFRA kısıtlamalarına takılmamak için kokuları giysi parfümü şeklinde pazarlamak gibi bir yol bulmuş Christophe.
Luca, The Zoo'yu geçen sene Basenotes'da bile bayağı övüyordu :). Laudamiel ismini duyunca bir geri çekildim ama merak uyandırdı her türlü :D.
 

Ustad

Dr Hobbit, omurga önemlidir Kardeşim.
Yönetici
#28
Luca nın değerlendirmesine kulak vererek Twilly denedim. En iyi erkek kokularının arasında göstermişti. Güzel bir koku evet ama erkek kokusu olarak göremedim
 

azzura

Meşe Yosunu
#29
The zoo markasından ne kadar komisyon aldığını merak ettiğim yazar :D sentetikliğin bu kadar övülmesini anlamadım.

Bazı parfümleri ve markaları sanki kasıtlı yermiş gibi.
 

Ustad

Dr Hobbit, omurga önemlidir Kardeşim.
Yönetici
#30
Böyle bir eleştiri getirilmiş ama genelde bu başka parfümörlere yakın eleştirmenler tarafından dillendirilmişti. Sentetikliğini bilmiyorum henüz deneme fırsatım olmadı ama ifrayı delmek için uğraş verdiğini duymuştum.
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#31
The zoo markasından ne kadar komisyon aldığını merak ettiğim yazar :D sentetikliğin bu kadar övülmesini anlamadım.

Bazı parfümleri ve markaları sanki kasıtlı yermiş gibi.
Luca'nin Christophe Laudamiel'i kayırma ihtimalini ben de düşündüm :D S-ex (S-Perfume) parfümune de eski kitabında beş yıldız vermişti. Ama o kokuyu ve The Zoo'yu denemediğim için hiçbir şey diyemiyorum, Laudamiel'in tek denedigim kokusu Fierce onu da hiç sevmiyorum :).

Ama Luca için hammadde kalitesi birincil öncelik değil gibi zaten ezelden beri.
 

azzura

Meşe Yosunu
#33
Benim okuduklarımdan anladığım - ingilizce olduğu için anlayabildiğim kadarıyla- Christophe Laudamie akor konusunda başarılı bir "çalışan". Sonrasında kendi markasını kurmuş ve farklı işlere imza atmış. Ozan hocamın dün de yazdığı gibi doğal notaları eğip bükmek çok zor. Bu açıdan ya akor mucizelerine şahit olacağız ya da sentetik maddelerle farklı işlere imza atmış. Benim anladığım sentetik malzemeler ile farklı işlere imza attığı şeklinde.

Denemeden kesin bir şey diyemeyeceğim ama bu sefer ki kitabında bazı parfüm ve markalara -özellikle piyasada tutunmuş olanlara- fazla yüklendiğini düşünüyorum :)
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#34
Malesef sentetiklik var ve hep de olacak. Luca Turin böyle kriterler koysaydı heralde kitap yazamazdı. :)
Lddm gibi kokular misal hem ağır hem aşırı ssntetik. Ben sevmedim ama seven de çok. Bu şunun gibi oluyor bazen sevdiğiniz birinin kusurlarını nasıl görmezden geliyorsak bütünüyle sevdiğimiz bir kokunun bazı yönlerini bizler de görmezden geliyoruz. Luca Turin kıyaslamalar yaparken 2 kez not verdiği kokuya dönmüyordur bence döndüğü an notu değişecektir. O da bizler gibi bir parfümsever iken daha sonra bu alanda bir profesyonel olarak ün yapmış biri. Sanıyorum onun kokladığı parfüm adedine ulaşmak çok kolay değil. Biz her kokuyu değerlendirmeye almak zorunda değiliz. Ama Mr. Luca iyi kötü her kokuyu deneyip inceliyor. Benim böyle bir hayatım olsun istemezdim şahsen. Bazı kokuları isimsiz ve parfümörünü bilmeden koklaması lazım yazıyı yazıp sonra başlığı atmalı hatta. Adil olması ve güven vermesi çok önemli. Ancak bu kadar tartışılması da çok normal. Biz 5 kişi bir araya gelip 20 parfüm denesek; anlaşamadığımız çok parfüm olur. Luca Turin bu tartışmayı milyonlarca insanla yapmayı göze alıyor. :)
 
#35
Öncelikle ham madde kalitesi denildiği zaman kompoziyon tamamen doğal ya da doğal içeriklerin olması gerektiği yönünde. Bu bir kere mümkün değil çünkü birçok açıdan riski var. Renk ve bulanıklık yaptığı gibi, maliyeti oldukça fazla ve ne yazık ki sentetiklerin verdiği kalıcılık ve derinliği doğal esanslarla vermek pek mümkün değil. Parfüm meraklıları bu gibi konularda ham madde kalitesine biraz takmış durumda. Kullandığınız bir oda parfümünün içine giren bir ham maddeyle çok pahalı olana lüks bir markanın parfümüne giren bir ham maddenin arasında çok bir fark yok. Eğer parayı sadece içerik kalitesine verdiğinizi düşünüyorsanız bu tamamen bir pazarlama aldatmacası. Bazen ucuz sandığınız bir oda kokusu ya da deodorantın esans maliyeti, çok pahalı olan bir parfüm formülünden daha pahalı olabiliyor. Luca Turin ve Tania Sanchez'in isyanı da bu yönde çünkü parfümerinin arka yüzünü biliyorlar. Aşırı pahalı fiyat etiketleri ve yüksek kaliteli esanslar kullandığını söyleyen markalara kanmayın diyor Turin ve Sanchez. Yani işin özü; Trust your nose!
 

azzura

Meşe Yosunu
#36
Öncelikle ham madde kalitesi denildiği zaman kompoziyon tamamen doğal ya da doğal içeriklerin olması gerektiği yönünde. Bu bir kere mümkün değil çünkü birçok açıdan riski var. Renk ve bulanıklık yaptığı gibi, maliyeti oldukça fazla ve ne yazık ki sentetiklerin verdiği kalıcılık ve derinliği doğal esanslarla vermek pek mümkün değil. Parfüm meraklıları bu gibi konularda ham madde kalitesine biraz takmış durumda. Kullandığınız bir oda parfümünün içine giren bir ham maddeyle çok pahalı olana lüks bir markanın parfümüne giren bir ham maddenin arasında çok bir fark yok. Eğer parayı sadece içerik kalitesine verdiğinizi düşünüyorsanız bu tamamen bir pazarlama aldatmacası. Bazen ucuz sandığınız bir oda kokusu ya da deodorantın esans maliyeti, çok pahalı olan bir parfüm formülünden daha pahalı olabiliyor. Luca Turin ve Tania Sanchez'in isyanı da bu yönde çünkü parfümerinin arka yüzünü biliyorlar. Aşırı pahalı fiyat etiketleri ve yüksek kaliteli esanslar kullandığını söyleyen markalara kanmayın diyor Turin ve Sanchez. Yani işin özü; Trust your nose!
Bir de sanki fiyat karteli var diye ekliyorlar:)
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
#37
Öncelikle ham madde kalitesi denildiği zaman kompoziyon tamamen doğal ya da doğal içeriklerin olması gerektiği yönünde. Bu bir kere mümkün değil çünkü birçok açıdan riski var. Renk ve bulanıklık yaptığı gibi, maliyeti oldukça fazla ve ne yazık ki sentetiklerin verdiği kalıcılık ve derinliği doğal esanslarla vermek pek mümkün değil. Parfüm meraklıları bu gibi konularda ham madde kalitesine biraz takmış durumda. Kullandığınız bir oda parfümünün içine giren bir ham maddeyle çok pahalı olana lüks bir markanın parfümüne giren bir ham maddenin arasında çok bir fark yok. Eğer parayı sadece içerik kalitesine verdiğinizi düşünüyorsanız bu tamamen bir pazarlama aldatmacası. Bazen ucuz sandığınız bir oda kokusu ya da deodorantın esans maliyeti, çok pahalı olan bir parfüm formülünden daha pahalı olabiliyor. Luca Turin ve Tania Sanchez'in isyanı da bu yönde çünkü parfümerinin arka yüzünü biliyorlar. Aşırı pahalı fiyat etiketleri ve yüksek kaliteli esanslar kullandığını söyleyen markalara kanmayın diyor Turin ve Sanchez. Yani işin özü; Trust your nose!
Çok haklısınız günümüzde " iyi mal iyi para " ya da "ucuz mal alacak kadar zengin değilim" mentalitesi artık eskisi kadar geçerli olmayabiliyor. Günümüzde artık üretim maliyetlerine bindirilen reklam promosyon ve ar-ge maliyetleri ciddi eklemeler yapmakta. Bazı markalar back round larına çok aykırı işler yapamazken bazı markaların bu konuda rahat olduklarını da gözlemlemekteyiz. Tarihin tozlu raflarına girecek bugün yaşayan çok marka var gibi geliyor bana. İsme büyük paraları verip ağlayacak durumda değiliz bence. Artık bu sektöründe bilinçli bir tüketicisi olduğuna inanıyorum. Elbette her devirde olduğu gibi şişeler altın kaplanacak kapaklar pırlanta bezenecek ancak bizim gibi kokuyla ilgili olanların radarına bu kokular hiç girmeyecek. Kafamızda bir ürüne ödeyebileceğiniz maximum meblağ ile ilgili oturttuğumuz fikir aslında önümüzdeki gerçeklik. Çok extra şeyler olmadığı sürece parfümün ederi de belli. Bir duayenin de bu fiyat kriterine duyarlı olması bence gayet önemli.

Hoş geldiniz.
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#38
Öncelikle ham madde kalitesi denildiği zaman kompoziyon tamamen doğal ya da doğal içeriklerin olması gerektiği yönünde. Bu bir kere mümkün değil çünkü birçok açıdan riski var. Renk ve bulanıklık yaptığı gibi, maliyeti oldukça fazla ve ne yazık ki sentetiklerin verdiği kalıcılık ve derinliği doğal esanslarla vermek pek mümkün değil. Parfüm meraklıları bu gibi konularda ham madde kalitesine biraz takmış durumda. Kullandığınız bir oda parfümünün içine giren bir ham maddeyle çok pahalı olana lüks bir markanın parfümüne giren bir ham maddenin arasında çok bir fark yok. Eğer parayı sadece içerik kalitesine verdiğinizi düşünüyorsanız bu tamamen bir pazarlama aldatmacası. Bazen ucuz sandığınız bir oda kokusu ya da deodorantın esans maliyeti, çok pahalı olan bir parfüm formülünden daha pahalı olabiliyor. Luca Turin ve Tania Sanchez'in isyanı da bu yönde çünkü parfümerinin arka yüzünü biliyorlar. Aşırı pahalı fiyat etiketleri ve yüksek kaliteli esanslar kullandığını söyleyen markalara kanmayın diyor Turin ve Sanchez. Yani işin özü; Trust your nose!
Hos geldiniz.

Tamamiyle olmasa da önemli olcude katiliyorum dediklerinize. Özellikle misal Roja Dove gibi bircok nis marka yalandan "Ham madde pahalı, ondan fiyatlar yüksek" nutukları atıyor, ama dediginiz gibi işin aslı öyle degil. Doğal nota da kullandığını da düşünmüyorum zaten o tarz markaların. Büyük bir aldatmaca var fiyatlarda. Niş sektöründeki çoğu marka ciddi anlamda fahiş fiyatlar kokuyor. Pahalılık eşittir kalite veya doğallık eşittir kalite algısı büyük ölçüde hata. Hermes'in sentetik kokularını çoğu nişe tercih ederim bizzat, hem daha özgün hem daha kaliteli bazı markalardan :). Ben çoğu nisin maliyetinin 20 doları geçtiğini dahi düşünmüyorum. Luca'nin yaklaşımı yerinde zaten yer yer bence de.

Birincil sorun sentetik değil katiyen; sentetigi kalitesiz kullanmaları ve ucuza kaçmak için sentetigin tercih edilmesi diye düşünüyorum. Yoksa yuksek kalitelide sentetik de çok iyi sonuçlara gebe ama bunu da kullanmıyorlar veya sentetigi yaratıcılık olarak kullanmayıp ucuza kaçmak için kötü kullanılması beni şahsen rahatsız ediyor. Bazı notalarda maalesef sentetikler doğalların yerini tutmuyor: Saf doğal kokladığım iris, öd, bergamot veya kunduz yağı ile günümüzde kullanılanların hiçbir alakası yok. Ben parfümlerde irisi de yasemini de ödü de sevmezdim taa ki yüksek kalitede doğallarıyla tanışana kadar.

Bir de yüzde yüz doğal gibi iddia abes olur zaten bazı örnekler hariç. Eski büyük markalarin 70 öncesi yaptıklari şuydu (Patou, Guerlain, Lanvin, Coty vesaire): Ana temel notalar neredeyse tamamen doğal ve en iyi yerleden getitirlmiş, sentetikler güçlendirici olarak destekleyici nitelikte. Gerçekten çok yüksek kaliteleri, bilhassa 70 öncesi extrait olanları denemişseniz. Günümüzde ise senetik - doğal işbirliği yerini tamamen sentetiğe bıraktı, bıraktığı sentetik de maalesef düşük kalite sentetik.

Eski parfümörler boşuna mı tüm dünyayı gezip en iyi ham maddeyi bulmayı çabaladılar ? Çok büyük çoğunluğu en iyisini bulmak için ciddi uğraşlar vermişler, tarlalar vesaire satın almışlar. Bazı parfümörlerin anılarını okumuştum, eskiden büyük uğraş veriyorlarmış en iyi malı bulabilmek için. Şimdiki sektör fazla pragmatik, kapitalist olduğu için bizim de buna uyarak bu beklentiden kopmamız gerekmiyor. Çok manasız bir şey değil ham madde kalite arayışı. En azından belli bir eşiği geçmesini bekleyebiliriz.

Bir diğer taraftan, örneğin saf doğal esanslar ciddi anlamda pahalı, kullanmaları bu nedenle zor. Fiyat aldatmacası yok her markada. Sultan Pasha attars'da yer alan notaların fiyatları misal, bu konuda ciddi araştırma yapıp nota da getirttim. Susen koku (İrones değerine bağlı olarak) milimi yüzlerce dolar edebiliyor. Ya da Isparta'daki birçok fabrika ile bizzat konustum, saf Isparta gülü yağı 25 dolardan aşağı değil milim bazında. Öd, hayvansal da keza öyle. Hatta spesfik odler ciddi anlamda uçuk. Bu nedenle bunları kullandığını burnumuzla dahi görebildiğimiz Sultan Pasha Attars gibi markaları farklı konumlandirmakta fayda var. Çoğu marka böyle yüksek kalite kullanmıyor zaten, doğalin da sentetigin de ucuzuna kaçıyorlar ve parfüm oranini olabildiğince düşük tutuyorlar. Böyle şeylere başvurmayan markaların fiyatları anlaşılabilir bir şey ancak çok düşük oran.

En yüksek kalite paculi, vetiver gibi notalar pek de pahalı değil. Milim fiyatı 15 lira altına muazzam esanslar elde etmek mümkün, vetiver parfümlerinin binlerce lira olması saçma tabii. Her doğal nota pahalıdır algısı da yanlış. Ama çiçekler, hayvansallar ve bazı spesifik notalar doğal ve özel menşeiye sahipsa ucuza elde etmek mümkün değil.

Yaratıcı olduktan sonra sentetik kotu de olsa sorun değil, bence orta kalite vesiare olup güzel sentetik parfümler var. Ama çoğu zaman hem sentetik, hem orijinal olmayan hem de pahalı parfumlere denk geliyoruz. Ham madde birincil öncelik mıdır tartışılır ama şahsen belli bir eşiği geçmesini arzuluyorum. Sentetik olacaksa da en azından belli bir kalite olması gerektiğini düşünüyorum. Şahsi bir arayış tabii bu.
 
Son düzenleme:
#39
Sentetik ve doğal notalarda kalite ölçütü farklı bir konu. Eğer maddenin üretimdeki verimi az ise ve üretim basamakları artıyorsa daha pahalı olması muhtemel. Ambroxan ya da bazı maddeler neden pahalı? Çünkü üretimi zor, verimiz az. Ya da alışılmışın dışında bir metotla üretiliyor. Iso e Super ucuz bir ham madde ki şuan bazı nedenlerden dolayı fiyatı artmış durumda. Örneğin 15 dolar bile oldukça pahalı bir fiyat bu madde için. Piyasada birçok parfümün formülünde %5'ten %70'e kadar bu ham madde mevcut ve mükemmel bir molekül şüphesiz. Aynı şey Hedione, Vertofix vb gibi ham maddeler içinde geçerli. Bu ham maddelerin ucuz olması onların kalitesiz olduğu anlamına gelmiyor.

Sultan Pasha doğal yağ ve absoluleri bol miktarda kullanabilir çünkü Hermes, Chanel ya da Dior gibi milyonlarca şişe üretimi yapmıyor. Eğer doğal orris özü kullanacaksanız bunun sürdürülebilirliğini sağlamak zorundasınız. Ayrıca sentetik gül ya da iris akoru, doğalından daha kalıcı ve daha derin etkide olabiliyor.

Eski parfümeri ile şuan ki modern parfümeri arasında dağlar kadar fark var. O dönem şartlarıyla şuan en çok satanlar listesinde olan Tobacco Vanille, Aventus ya da Baccarat Rouge gibi parfümleri tasarlamak imkansız neredeyse. Modern parfümeride eski formüllerin piyasada karşılığı yok. Satamazsınız. Zaten bir çok klasik bu yüzden tekrar formüle edildi.

Ayrıca her markanın pahalı ve ucuz formüllü parfümleri var. Hatta ucuz fiyat etiketli olup pahalı formüle sahip olanlar da olabiliyor. Bu noktada kalite kesinlikle tasarımdan geçiyor. Özgün olabilmek ve notaların uyumu çok önemli.

Ve ayrıca ne yazık ki Niş denilen kavram öldü.
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#40
Niş denilen kavramın öldüğü daha doğrusu pasta payının büyüklüğünü gören isimler yüzünden içi boşaltılıp öldürüldüğüne katılıyorum.

Elbette, sektörün gerekliliklerine ve neden bu aşamaya geldiğini anlayabiliyorum uzun bir süredir. Güncel bir Chanel'den Sultan Pasha kalitesi bekleyemeyiz, zamanında şöyle yazmıştım bir Sultan Pasha incelememde:
"Sultan Pasha’nın kurucusu hala daha kokuları tek başına hazırlıyor, paketliyor, siparişler ile kendi ilgileniyor. İlk anda amatörce algılanabilecek şahsilik ve dar pazar alanı tam bir özgürlük sağlıyor aslında: Markalaşan parfüm üreticilerinin yıllar önce kaybettiği esnekliği ve sınırsızlığı yakalama şansı bulunuyor özünde. Yükselen talebi karşılayamama durumunun olmadığı veya ticari kaygıların minimalize edildiği bu alanda yeterli bütçeyle maksimum kaliteye erişmek daha bir mümkün görünüyor."

Chanel, Dior gibi seri üreten bir marka elbette o kalitede olamaz. Yine de eski Chanel'lerin, Dior'lar kalitesi oldukça iyidi, eskiden de seri üretimdelerdi ama pazar alanı büyüdü herhalde. Ben böyle bir soruglamadan ziyade sadece hepsinde fiyat noktasında kandırmaca olmadığını belirtme gereğinde bulundum :). Ve neden böyle bir yönelime sahip olunduğunu.

--

"Ayrıca sentetik gül ya da iris akoru, doğalından daha kalıcı ve daha derin etkide olabiliyor. "

Şimdi doğal var doğal var... Siyah ambergris ile beyaz ambergris ne kadar farklıysa çiçekler de o kadar farklı doğal olarak, siyah doğal ambergris yerine yüksek kalite beyaz ambergris senetiğini tercih ederim. Her doğal daha derin ve kalıcı kokacak diye bir şey yok tabii fakat:

Guerlain Djedi Vintagedaki veya Sultan Pasha'nın İrislerinden daha derin hissettiren bir sentetik iris bilmek isterim doğrusu.
Patou Joy Vintage'daki gülden ve yaseminde de daha derin sentetik ya da.
Vintage Shalimar Extriat'deki bergamottan da; Guerlain Cuir de Russie Vintage'daki civetinden de daha iyi sentetikler varsa kabulum her zaman, yine Djedi'deki kunduz yağı da hiç fena olmaz.
Vol de Nuit Extrait Vintage ve Lanvin Arpege Extrait Vintage'daki sandal ağacından da daha derin sentetik çok iyi olur... Geçenlerde elime geçen 50 yılık doğal saf kamboçya ödünden de Areej le Dore'un Ottoman Empire'daki ödünde de derin ve değişken öd bulursam seve seve onlarca milim alabilirim ve kendi parfümümü yapmaya çalışabilirim :).

Kalıcılık pekala, bu konuda daha iyi sentetiklere rastlamak kolay. Ama derinlik algısı biraz kişisel mevzu olabilse de hiçbir sentetiğin yukarıdaki doğallara oranla daha derin olduğunu henüz deneyimleyemedim. Yüzlerce sentetik - doğal karışık esans; binlerce parfüm denemiş biri olarak maalesef denk gelemedim henüz, belki yeterince deneyimim yoktur hala daha ama benim deneyimlerim şimdilik bu oku göstermiyor. Görebildiğim kadarıyla doğalda nerden temin edildiği ve hangi usulle elde edildiği büyük önem arz ediyor. Eğer doğru yerse ve doğru uygulanmışsa doğalın ötesine henüz geçilemiyor bazı notalarda.

Yine de dediğim gibi her doğal tüm senetiklerden iyidir algısı tamamen yanlış, buna ben de katılıyorum. Doğal çiftlik ödü var, seri üretimde bunlar o kadar iyi değil, fiyatlarını hak etmiyor ama bir de seri üretim olmayan spesifik ve gerçek yerinde üretilmiş ödler var onlar başka. Siyah doğal ambergris mi yoksa elimdeki beyaz ambergris kopyası ambergris mi derseniz sentetik olanı tercih ederim ama doğal ve en iyi kalite beyaz/gri ambergris ile elimdeki sentetiği mukayese edemiyorum maalesef. Burada doğal da hangi doğal önemi kazanıyor daha çok, zaten en iyi seçimler yapılmışsa bir anlam kazanıyor. Vintage'da da doğal kullanan her markanın kalitesi aynı değil.

Bir diğer yandan fiyatın kalite ile orantılı olduğunu düşünmüyorum ben de sizin gibi. Elimde doğal saf geyik miskleri bulunuyor, milim fiyatı ayıptır söylemesi 50 dolar. Şimdi kokular gayet güzel ama ben bu fiyatı hak ettiğini düşünmüyorum, çünkü sizin de dediğiniz durum var: Fiyat pahalı çünkü üretimi zor, yasaklı olmasından ötürü kaçak yollarla elde ediliyor bu nedenle olması gerekenden çok daha pahalı. Maliyet bazında bakarsak doğalı daha iyi olsa dahi bazı notalarda sentetik tercih edilmesi normal.
 
Son düzenleme: