Niş denilen kavramın öldüğü daha doğrusu pasta payının büyüklüğünü gören isimler yüzünden içi boşaltılıp öldürüldüğüne katılıyorum.
Elbette, sektörün gerekliliklerine ve neden bu aşamaya geldiğini anlayabiliyorum uzun bir süredir. Güncel bir Chanel'den Sultan Pasha kalitesi bekleyemeyiz, zamanında şöyle yazmıştım bir Sultan Pasha incelememde:
"Sultan Pasha’nın kurucusu hala daha kokuları tek başına hazırlıyor, paketliyor, siparişler ile kendi ilgileniyor. İlk anda amatörce algılanabilecek şahsilik ve dar pazar alanı tam bir özgürlük sağlıyor aslında: Markalaşan parfüm üreticilerinin yıllar önce kaybettiği esnekliği ve sınırsızlığı yakalama şansı bulunuyor özünde. Yükselen talebi karşılayamama durumunun olmadığı veya ticari kaygıların minimalize edildiği bu alanda yeterli bütçeyle maksimum kaliteye erişmek daha bir mümkün görünüyor."
Chanel, Dior gibi seri üreten bir marka elbette o kalitede olamaz. Yine de eski Chanel'lerin, Dior'lar kalitesi oldukça iyidi, eskiden de seri üretimdelerdi ama pazar alanı büyüdü herhalde. Ben böyle bir soruglamadan ziyade sadece hepsinde fiyat noktasında kandırmaca olmadığını belirtme gereğinde bulundum
. Ve neden böyle bir yönelime sahip olunduğunu.
--
"Ayrıca sentetik gül ya da iris akoru, doğalından daha kalıcı ve daha derin etkide olabiliyor. "
Şimdi doğal var doğal var... Siyah ambergris ile beyaz ambergris ne kadar farklıysa çiçekler de o kadar farklı doğal olarak, siyah doğal ambergris yerine yüksek kalite beyaz ambergris senetiğini tercih ederim. Her doğal daha derin ve kalıcı kokacak diye bir şey yok tabii fakat:
Guerlain Djedi Vintagedaki veya Sultan Pasha'nın İrislerinden daha derin hissettiren bir sentetik iris bilmek isterim doğrusu.
Patou Joy Vintage'daki gülden ve yaseminde de daha derin sentetik ya da.
Vintage Shalimar Extriat'deki bergamottan da; Guerlain Cuir de Russie Vintage'daki civetinden de daha iyi sentetikler varsa kabulum her zaman, yine Djedi'deki kunduz yağı da hiç fena olmaz.
Vol de Nuit Extrait Vintage ve Lanvin Arpege Extrait Vintage'daki sandal ağacından da daha derin sentetik çok iyi olur... Geçenlerde elime geçen 50 yılık doğal saf kamboçya ödünden de Areej le Dore'un Ottoman Empire'daki ödünde de derin ve değişken öd bulursam seve seve onlarca milim alabilirim ve kendi parfümümü yapmaya çalışabilirim
.
Kalıcılık pekala, bu konuda daha iyi sentetiklere rastlamak kolay. Ama derinlik algısı biraz kişisel mevzu olabilse de hiçbir sentetiğin yukarıdaki doğallara oranla daha derin olduğunu henüz deneyimleyemedim. Yüzlerce sentetik - doğal karışık esans; binlerce parfüm denemiş biri olarak maalesef denk gelemedim henüz, belki yeterince deneyimim yoktur hala daha ama benim deneyimlerim şimdilik bu oku göstermiyor. Görebildiğim kadarıyla doğalda nerden temin edildiği ve hangi usulle elde edildiği büyük önem arz ediyor. Eğer doğru yerse ve doğru uygulanmışsa doğalın ötesine henüz geçilemiyor bazı notalarda.
Yine de dediğim gibi her doğal tüm senetiklerden iyidir algısı tamamen yanlış, buna ben de katılıyorum. Doğal çiftlik ödü var, seri üretimde bunlar o kadar iyi değil, fiyatlarını hak etmiyor ama bir de seri üretim olmayan spesifik ve gerçek yerinde üretilmiş ödler var onlar başka. Siyah doğal ambergris mi yoksa elimdeki beyaz ambergris kopyası ambergris mi derseniz sentetik olanı tercih ederim ama doğal ve en iyi kalite beyaz/gri ambergris ile elimdeki sentetiği mukayese edemiyorum maalesef. Burada doğal da hangi doğal önemi kazanıyor daha çok, zaten en iyi seçimler yapılmışsa bir anlam kazanıyor. Vintage'da da doğal kullanan her markanın kalitesi aynı değil.
Bir diğer yandan fiyatın kalite ile orantılı olduğunu düşünmüyorum ben de sizin gibi. Elimde doğal saf geyik miskleri bulunuyor, milim fiyatı ayıptır söylemesi 50 dolar. Şimdi kokular gayet güzel ama ben bu fiyatı hak ettiğini düşünmüyorum, çünkü sizin de dediğiniz durum var: Fiyat pahalı çünkü üretimi zor, yasaklı olmasından ötürü kaçak yollarla elde ediliyor bu nedenle olması gerekenden çok daha pahalı. Maliyet bazında bakarsak doğalı daha iyi olsa dahi bazı notalarda sentetik tercih edilmesi normal.