Ne veya Neler Okuyoruz?

#1
Okuduğumuz kitapları paylaşıp, yorumlayıp, tartışıp, tavsiye alıp verebiliriz. Herkese iyi okumalar :)
Ben ise şu aralar ''Bizi Biz Yapan Seçimlerimiz - Shad Helmstetter'' okuyorum. Kitabın adında da gözüktüğü gibi kendi seçimlerimizi yönetmemizden bahsediyor yazar. Doğru seçimleri nasıl yaparız, doğru seçimleri yaptığımız takdirde nasıl istikamet üzere oluruz?
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#2
Herta Müller Herztier (Yürekteki Hayvan). Yıllar önce Nobel ödülü aldığında (2009) almıştım fakat kitapla alakasız bir olaydan dolayı yarım kalmıştı okumam, şimdi evdeki kutulara bakıp görünce tekrar başladım :).
 

Debussy

Moderator
Yönetici
#4
Soyut sanat denildiğinde ilk akla gelen isimlerden Wassily Kandinsky'nin "Über Das Geistige Der Kunst" (Sanatta Ruhsallık Üzerine) kitabı.

"Her sanat eseri, çağının çocuğu ve pek çok durumda duygularımızın kaynağıdır. Bundan da anlaşılacağı gibi, uygarlığın her dönemi, asla tekrarlanamayacak olan, kendine özgü bir sanat meydana getirir. Geçmişin sanat ilkelerini canlandırma çabaları en fazla ölü bir sanat doğurur. Eski Yunanlılar gibi yaşamamız ve hissetmemiz olanaksızdır. Aynı şekilde, heykelde Yunan metodlarını takip etmeye çalışanlar, yalnızca bir form benzerliği elde ederler, eser sonsuza değin ruhsuz kalır."
 
Son düzenleme:

orbital

Meşe Yosunu
#5
Gayle Lynds - Komplo

Casusluk romanlarından hoşlananlar için biçilmiş kaftan. Aynı yazarın Casuslar Kitabı eserini de okumanızı tavsiye ederim.
 
#6
İşeyen Atmaca
Jack ve onun başına gelen türlü türlü olaylar. En çok da yazarın anlatım dilini beğendim, kendine özel bir yazım biçimi var.
 
#7
Bir psikiyatristin gizli defterini okuyorum. Gizemli olan herşey ilgimi çekiyor. Sanki psikiyatristin defterini bir şekilde ele geçirmişim de gizli gizli okuyorum 😀 okumayanlar varsa tavsiye ederim bir göz atın.
 

Mehmet

Meşe Yosunu
#9
Maalesef birşey okumuyorum uzun süredir

Sözcü köşe yazıları, eksisozluk, finans siteleri ni günlük takip ediyorum günde 2-3 saat ayiriyorum hatta bunlara
 

almıla

Meşe Yosunu
#12
Arkadaşlar bu ara depresif ve psikolojimi etkileyen kitaplar okudum zaten bünye melankoliye müsait bana böyle yormayacak çok uzun olmayan keyifli yüz güldüren akıcı roman tavsiyesinde bulunursanız çok sevinirim.
 

almıla

Meşe Yosunu
#15
Tarık Tufan Beni onlara verme'yi bitirdim. kısa ve hüzünlü hikayelerden oluşuyor çabuk bitirilebilecek güzel bir kitap. Şimdi çok sevdiğim bir yazar olan Amin Maalouf'un Yüzüncü Ad'ına başladım önceden Semerkant ve Tanios Kayasını okumuştum çok güzel gidiyor şimdilik.
 

almıla

Meşe Yosunu
#16
Yüzüncü Ad bugün bitti genel olarak sürükleyici bir kitap yer yer sıkıldığım oldu konu bazında ama güzeldi gene özellikle deniz yolculukları kısımlarını cok beğendim 7/10
 

almıla

Meşe Yosunu
#17
Michael Ende Momo ya başladım o kadar güzel bir kitap ki iki günde 150 sayfa okumuşum büyük küçük herkes okumalı kesinlikle bitirmemek için zor bırakıyorum elimden
 

almıla

Meşe Yosunu
#18
Momo bitti gerçekten herkese öneriyorum gözlerim doldu sonunda o kadar güzeldi :) şimdi iş arkadaşımın hediyesi M.S 2150 makrofelsefe kitabını okuyorum dili ağır 50 sayfa okudum ama hediye olunca bitirme gerekliliği hissediyorum :/
 

baykalbul

Tanınan Üye
#19
Güzel bir roman, hikaye kitabı yazmalıyım ya :) . Zaten şiirlerim var, kitap güzel olurdu :) .

Facebook, Twitter, İnstagram okuyorum haha :eek::p:D:D:LOL::ROFLMAO:.. Evet Forumları da okuyorum, Ekşisözlük de okumaya çalışıyorum.. O kadar sanallaştık ki kitabı almaktan daha kolay geliyor PC karşısında okumak ama dizüstü bilgisayarlar falan yaydığı ışık ile tehlikeli aynı zamanda. Ama kitap öyle mi Allah korusun inşallah da savaş çıksa elektrikler kesilse, net olmasa bile gün ışığında en iyi arkadaşlarından biri olur güzel bir kitap. Kuran tek parça deri üzerine yazılmış Kuran'a falan da yemin ediyordu gerçi şimdi derin mevzu ama sekar'ın bir anlamının da bilgisayar olduğunu belirtelim. Hakakten insana susamış bir şey, kimi zaman uykunuz kaçıyor başında iken veya daha geç yatıyorsunuz..

Sizlerin çoğu bilmez yıl 1981 hatta 1988'ler de köye giderdik. Normalde şehirde, ilçede saat 11-1210-'de yatardık ilkokul, ortaokul 13-17 yaşlarımızda ama köyde nenem erken uyurdu ve tek odada hepimiz saat 6-7-8 kış bahar veya akşamı erkenden uyurduk :D. Aslında bu hoşuma giderdi, ertesi gün erkenden daha dinç kalkardı büyükler ve daha erken sabahın keyfine varırlar, gün ışığından yararlanır, enerjiyi çok ekonomik kullanmış olurlardı. Şehir hayatında göz hastalıkları arttı ve bunda bu unsurların payı var. Hele de özellikle akıllı telefonlarda mavi ışık tehlikesi ortaya çıktı. Karanlıkta telefonla oynarken gözlerinizde yanma hissediyorsanız ve artıyorsa, batmalar oluşuyorsa sizde bu hastalığa, noksanlığa sahipsiniz demektir. Hemen mavi ışık filtresi uygulaması indirin hatta çok bakıyorsanız cep telefonuna rahatsızlık olmadan da indirin. Uygulama gece saatini biliyor ve ekranı kızılımsızlaştırıyor ve mavi ışık azladığından gözleriniz çok yorulmamış oluyor. Ekran görüntüsü alırken netlik için uygulamayı durdurmanız gerekli..

Sayın değerli Din, İslam Hocası Yaşar Nuri Öztürk kitapları okudum ve daha okurum inşallah. Kuran tabiki her zaman vazgeçilmezlerden. Hadis kitapalrı ise tehlikeli olabilir Kuran ışığında süzülmedikleri müddetçe bu yüzden önce Kuran iyice okunmalı bu kitaplar okunmadan önce çünkü uydurma hadis maalesef var ama Kuran değişmedi ve değişmeeycek kıyamete kadar..

Bir dönem ''Kalbinin götürdüğü yere git'' okumuştum ve kalbi kullanmak islami inancın başlarında gelir. Allah onların kalpleri kilitli mi yi çok defa kullanmıştır. Kalpleri taş kesilmiş ama kimi taşalr var içlerinden ırmaklar akar falan (Adana Hayat Suyun çıkdığı dağın içinde göl varmış ve arada sırada temzilik için dalgıçlar giriyor ve insan boyunu geçen balıklar varmış. Birini öldürmüş ama çıkaramamış balıkadam :) ) der gibi yaklaşık bir ayet meali de var. Bir de o kitapda yani ''kalbinin götrüdüğü yere git'' kadın kabile yerlilerin yanında soyunması falan ve yapılan ritüelelr hoşuma gitmedi ve transal düşünce ile konuşmada saçma geldi, inandırıcı değildi. Tamam cin dese tamam diyecem ama beyinsel düşünce ile teelfonla konuşur gibi haberleşmek baan saçma. Tamam kalpten kalbe yol gider falan bir yere kadar ama böyle bayağı konuşur gibi beyin düşünceleri ile konuşmak bilimsel değil ve bu açıdan kitabı eleştiriyorum ''Kalbinin götürdüğü yere git'' kitabını. Bu arada, tamam yukarıda bahsettim ilkelliğin güzel yanları var ve doğadan uzaklaşmamalıyız ama ahlakı ve kimi giysi gibi değerler ide bırakmamalıyız. Tabiki benim görüşümde isteyen üstü çıplak gezsin kimse karışmamalı :) . Konusu gelmişken kırmızı ruj sürdü diye tecavüze ceza indirimi uygulamak gerçekten adeletsizlik, insafsızlık. Dediğim gibi isterse çıplak gezsin(edep yeri kapalı olmak şartıyla :) ama öyle de olsa tecavüze sebebi değil) tecavüz sebebi olmamalı. Bakın bunu anlatayım.

Dediğim gibi çıplak gece yarısı gezen birine tecavüz indirimi olmamalı hatta idam olmalı. Bakın şimdi diyelim annemiz yaşında iyi niyeetli bir kadıncağızın veya geenç bir kadının, bayanın yavrusu için eczaneden ilaç alması gerekti diyelim hatta çok acil alması gerekti diyelim (evde oğlu ölmüş bunalmış olup dışarı geceyarısı hava almaya da çıkmış olabilirdi ama böyle yazdım şimdilik, önemli değil. Hatta keyfi de çıkmış olabilir canım..). Eczane arıyor ve o sırada bir sapık geceyarısı çıktı diye maalesef kadıncağıza saldırdı ve giysilerini parçalayıp soydu. Kadın yerden taş buldu ve pisliğin kafasına vurup kaçtı. Ama maalesef başka cahil sapıklar kadını çıplak görünce hemen saldırıp.... Evet inşallah hikaye sonu mutlu biter. Şimdi anladınız mı neden ceza indirimi gelmemeli tecavüze. Tabiki tecavüzde kesin deliller olmalı. Şimdi kadın erkeği evine aldı sonra başka bir sebepden tecavüz suçlamasına da idam olmamalı..

Evet şu an benim kitapdan parça okumuş oldunuz, ne okuduğunuzu şu an biliyorum :D:) .
 
Son düzenleme:

baykalbul

Tanınan Üye
#20
Aşk romanları beni çok etkiliyor. Adam iş icabı bir beldede, ülkede bir bayanla karşılaşıyor, konuşuyorlar sonra terk etmek zorunda kalıyor. sonra dönüyor falan geri. Ne bileyim etkileniyorum hele de kimi aşk romanları.. Gerçi aşk var mı yok mu, gerçek aşk kimedir derin mevzular ve vicdanımızla alakalı şeyler, temzi vicdanlı olmak lazım, temzi bir kalp yani.. Gençken gibi gibi birilerine öyle aşık olamam arrtık bence ha severim, saygı duyarım, kıymetini bilirim ama olmamalıyım daha doğrusu abartmamalı aşkda :D .. Yok yandım yok öldüm faaln bir hak etmeyen nankör beşer için olacak şeyler değil. Ha anneni, aileni seversin onlar için çalışırsın, didinirsin kimbilir gerçek aşk, vefa budur emekdir. Aşk neydi emekti filmi gibi yani ''Kara gözlüm al yazmalım'' :D filmi, Tükan Şoray, Kadir İnanır :D.