PARFÜMLE İLGİLİ BİLGİLER

  • Konbuyu başlatan kiton men
  • Başlangıç tarihi
K

kiton men

Misafir
#1
MERHABA
PARFÜM İLE İLGİLİ İLGİNÇ BULDUĞUM YAZILARI VE RESİMLERİ ,YÖNETİMİNDE İZNİNİ ALARAK BU BAŞLIK ALTINDA PAYLAŞACAĞIM
SİZLERİNDE PAYLAŞIMLARDA BULUNMANIZI BEKLİYORUM

Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül, Topkapı Sarayı arşivinde 3 yıl süren araştırmaları sonucu, 17. yüzyılda Mukaddes Emanetler'in muhafaza edildiği bölümlerin temizliğinde kullanılan "Asr-ı Saadet" adlı kokuyu yeniden üretti.


1 / 20



Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül, Topkapı Sarayı arşivinde 3 yıl süren araştırmaları sonucu, 17. yüzyılda Mukaddes Emanetler'in muhafaza edildiği bölümlerin temizliğinde kullanılan "Asr-ı Saadet" adlı kokuyu yeniden üretti.

"Asr-ı Saadet", arşivden çıkarılan belgede yer alan bilgiler ışığında uhud, amber, misk, sedir, sandal, gül yağı ve gül sularının formüle edilmesiyle hazırlandı.
2 / 20





Devamı Linkte ... https://www.cnnturk.com/turkiye/4-asirlik-kokunun-formulu-saray-arsivinden-cikti
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#2
OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA PARFÜM SANATI (MİSKÇİLİK)
05 Kasım 2018, Pts
Bu yazımda “Geleneksel yapısıyla Osmanlıda koku” konusu üzerinde duracağım. Bugün çok büyük bir pazar olan parfüm sektörünün kökleri çok eskiye dayanıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde pek çok âdetin görünenden farklı bir yüzünün olduğu ve bu yüzde koku ve çiçek gibi çok zarif bir lisan kullanıldığı gözlenir.

Mesela kız görmeye gittiğinizde şayet mevsimi ise vazo içerisinde taze beyaz zambak, mevsimi değilse; billur şişeler içinde zambak kokusu götürülmesi buna örnek olarak verilebilir. Bu vazodaki beyaz zambağın ya da billur şişedeki büyüleyici kokunun anlamı; “Allah’ın emriyle kızınıza talibiz” demektir.

Burada akla “Neden beyaz zambak?” sorusu gelebilir. Bu çiçeğin seçilmesinin nedeni Osmanlıda ve sonrasında temizliğin ve saflığın beyaz zambak ile ilişkilendirilmiş olmasıdır. Anadolu’da halen bugün bile beyaz bir ten ya da çok iyi yıkanmış bir çamaşır “zambak gibi” deyimi ile ifade edilir. Bu zambak eşliğindeki ziyaret esnasında gelen gül şerbeti eğer karanfilli geliyorsa “Bizce de uygun, kızımızı isteyin” demektir. Yani çiçekler ve kokular bir alfabenin harfleri olarak da görülebilir.



Devamı Linkte ... https://www.labmedya.com/osmanli-imparatorlugunda-parfum-sanati-miskcilik
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#3
Osmanlı saraylarından kokulu bir miras: Buhur suyu

Daha önceki yazılarımda da söylemiştim. Osmanlı kültürünü anlatmakla bitmez. Gülüyle, lalesiyle, lokumuyla ilgili hikayelere daha önceki yazılarımda değindim ama bu sefer daha özel bir konu üzerine değineceğim. Buhur suyu.

Osmanlı’nın geçmişinde kokuya dair o kadar çok şey var ki bunların birçoğu gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Koleksiyoncu ve araştırmacı Nejat Yentürk Osmanlı Parfümleri ile ilgili olan yazısında bu durumu şu şekilde dile getiriyor:

“Osmanlı kültüründe kadının ve erkeğin cilt üzerine uyguladığı parfümler, henüz yeterince çalışılmamış bir alandır. Üstelik, pek az kaynakta gündelik yaşamın bu yönü üzerine veri bulunmaktadır. Parfümcülükte kullanılan bitkisel ya da hayvansal kökenli birçok hammaddenin drog olarak bileşimlerine girdikleri ecza formüllerinin kayıt altına alınmalarına karşın, ıtriyatta benzer bir uygulamanın nadiren izlenmesi nedeniyle, sınırlı sayıda Osmanlı parfümünün bileşiminden ve hazırlanış yönteminden haberdarız; adlarını bildiğimiz bazı parfümler hakkında ise bu bilgilerden uzağız.”



Devamı Linkte ... http://parfumhikayeleri.com/post/119272197410/osmanlı-saraylarından-kokulu-bir-miras-buhur-suyu
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#5
Koku ve Parfüm Tarihi ve Gelişimi

Esans tarihin ilk çağlarından beri kullanılan kadim, saygın ve vazgeçilmez güzel koku veya kokular karışımıdır. Milattan önce 4000 yılında güzel mis kokulu bitkilerin, reçinelerin, çiçeklerin, Çin, Arabistan ve Mısır’da kutsal amaçlarla yakıldığı ve dumanının tanrıya mesaj olarak gönderildiği bilinmektedir.

Esans tarihin ilk çağlarından beri kullanılan kadim, saygın ve vazgeçilmez güzel koku veya kokular karışımıdır. Milattan önce 4000 yılında güzel mis kokulu bitkilerin, reçinelerin, çiçeklerin, Çin, Arabistan ve Mısır’da kutsal amaçlarla yakıldığı ve dumanının tanrıya mesaj olarak gönderildiği bilinmektedir.


Devamı Linkte ... http://www.naturenurture.com.tr/blog-detay/koku-ve-parfum-tarihi-ve-gelisimi/
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#6
12 Maddede Koku Bilimi ve Tarihi Hakkında Sıradışı Bilgiler

Açık Radyo’da Koku programının yapımcısı ve sunucusu olan Vedat Ozan’ın Kokular Kitabı’ndan ilginç alıntıları paylaşıyoruz.

Vedat Ozan, profesyonel bağımsız parfümörlüğünün yanı sıra duyular ve özellikle de koku duyusu konusunda çalışmalarını yürütüyor. Koku ve lezzet algısı içinde koku kavramları üzerine uzmanlığıyla bilinen Ozan, halen parfümörlüğe de devam ediyor. Ek olarak, koku algısının işlendiği Uygulamalı Koku Atölyeleri çalışmasını yürütmekte ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Yüksek Lisans Programı’nda Koku ve Duyuların Kültürel Tarihi dersini sürdüren Ozan, dört ciltlik Kokular Kitabı üzerinde çalışıyor.

1.
Kokuyu hep soyut bir kavram gibi algılıyoruz. Koku, elle tutulmadığı ve gözle görülmediği için böyle yapıyor olabiliriz; ancak işin aslı hiç de öyle değil. Son derece somut.



Nefes alırken çevremizdeki koku kaynaklarından burnumuza süzülen koku molekülleri, hava ile birlikte burnumuzun içinden süzülerek, üst kısmındaki reseptörler, yani alıcılarla karşılaşıyor. Bu, öyle sandığınız gibi pek de uzun süren bir karşılaşma-tanışma işlemi değil. Kabaca her molekül, burada bir tekil alıcıya, sanki bir yapboz oyunu parçası gibi uyarak yerleşiyor. Bu hücreler de buradan koku algısı sinirleri vasıtasıyla beynimize fiziksel uyarılar gönderiyor. Beynimiz de bunları hafıza veri tabanımızdan tarayarak, ne olduklarına dair bize bilgi veriyor.

2.
Durağan bir yaşam tarzı içinde günde yaklaşık 18.000 kere, biraz cevval ve hareketliysek de 23.000 kere nefes alıyoruz. Bu nefes almalarda çok çeşitli koku kaynaklarından moleküller burnumuza giriyor.



Devamı Linkte ... http://www.leblebitozu.com/15-maddede-koku-bilimi-ve-tarihi-hakkinda-siradisi-bilgiler/
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#7
Kokunun Şaşırtıcı Tarihi
Koku beş duyumuz içerisinde günlük yaşam faaliyetlerimizin olmazsa olmaz belirleyicilerindendir. Diğer duyulardan farklı olarak edebi, tarihsel, dini, kültürel, felsefi ve bilimsel olarak son derece şaşırtıcı bir tarihsel serüvene sahiptir. Türkçede koku, kelimesinin sözlük anlamı, “nesnelerden yayılan küçük zerrelerin yahut salgıların burun zarı üzerindeki alıcılardan beyne ulaşarak ürettiği his” şeklinde tanımlanır. Koku üzerinde yapılan çalışmalar ve kokunun insan hayatında aldığı yer , aynı zamanda insanlığın birçok bakımdan medeni gelişim macerasını da özetler. Koku, Latince “fumum” olarak bilinir. Fumum kelimesi ise günlük kullanımda “duman” anlamına gelir. Bu kelimeyi biraz daha eşelediğimizde “parfüm” kelimesinin de Latince yazılışıyla “perfumum” kelimesinden geldiği görülür. Bu kelimede daha çok duman şeklinde yükselerek yayılan şeyler için kullanılır. Bugün parfüm kelimesinin “yayılan duman” anlamında kullanımı hayli şaşırtıcı olacaktır.

Kokuların dünyasına dair ilk çalışmayı Atinalı Theophrastus yapar. Theophrastus bitkiler ve kokuları üzerine yaptığı çalışmalarla “Botaniğin Babası” unvanını alır. Theophrastus’un kokulara ve bitkilere olan tutkusu aynı zamanda öğrencisi olan Makedonyalı Büyük İskender’i de etkisi altına alır. Büyük İskender, dünya tarihini şekillendiren meşhur Asya seferi sırasında karşılaştığı ilginç bitkileri ve kokulu nesneleri hocası Theophrastus’a yollar. Theophrastus bu nesneler üzerinde yaptığı incelemelerini dokuz ciltlik “De Causis Plantarum” (Bitkiler Üzerine İncelemeler) ve iki ciltlik “De Historia Plantarum” (Bitkilerin Tarihi Hakkında) isimli eserlerini yazar. Theophrastus’un yazdığı bu eserler günümüze kadar koku ve bitki uzmanlarının temel başvuru kaynağı olmuştur. Theophrastus’un çalışmaları Roma medeniyeti üzerinde de derin etkiler bırakarak Romalı kültüründe kokuyu özel bir çalışma alanına dönüştürür. Roma hamamlarından saraylarına, kumaş imalathanelerinden kiliselerine kadar her yerde koku özel bir araç olarak kullanılır.



Devamı Linkte ... https://www.bilgiustam.com/kokunun-sasirtici-tarihi/
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#8
Güzel Kokunun Tarihi
İnsanoğlu tarih boyunca güzel kokuya ilgi duymuştur. Güzel kokulardan esansın tarihi ve yapılışını sizler için araştırdık.



Esans, bitkilerden çıkarılan veya kimya yardımıyla çeşitli maddelerden elde edilen kokulu, uçucu bir sıvıdır.

Orta Asya, Mezopotamya ve Mısır medeniyetlerinin kalıntılarından anlaşıldığına göre esans, çok eski çağlardan beri yapılmakta ve kullanılmaktadır. İnsanlar güzel kokulardan alınan zevki ilk olarak dini törenlerinde yaktıkları kokulu ağaç ve bitkilerden öğrenmişlerdi. Sonra zamanla bu güzel kokulu ağaç dallarını, bitkileri suya batırarak vücutlarına sürmeyi gelenek edindiler. Böylece, meydana getirilen ilk esansların Fenikeli gemici ve tüccarlar tarafından bütün Akdeniz ülkelerine yayıldığı, tanıtıldığı anlaşılmıştır.

Roma İmparatorluğu'nun en parlak devrinde esans da büyük bir önem kazanmıştı. O çağın toplantılarında, ziyafetlerinde misafirlere esans ikram etmek bir gelenek halini almıştı. Ortaçağ’da esans yapma sanatı en başarılı şeklini İran’da ve Arabistan’da buldu. Sonradan bu bölgelere gelerek dönen Haçlı orduları Doğu’nun esans yapma sanatını Batı dünyasına da tanıttı. Bu sıralarda bir yandan da Çinliler, Hintliler kendilerine özgü usullerle mükemmel esanslar yapıyorlardı. Avrupalılar onların usullerini ancak XV. ve XVI. yüzyıllarda öğrenebildiler. Esans yapımında eski çağlardan beri edinilmiş en önemli bilgi, güzel kokunun bir tek kaynaktan değil, çeşitli birçok kokuların birleştirilmesinden meydana geldiğidir. Bugün en başarılı esanslar bitkilerden, hayvanlardan, ayrıca suni olarak kimyasal maddelerden yapılmaktadır.



Devamı Linkte ... http://bedirhaber.com/haber/guzel-kokunun-tarihi-18040.html
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
K

kiton men

Misafir
#9
EAU DE PARFUM : %10 ile %20 arasında parfüm özü ve etil alkol içerir. Toilette ile karşılaştırdığımızda kalıcı özelliği daha fazladır. Eau De Toilette ile arasında konsantrasyon farkı olduğu gibi formülasyon farkı da olabilmektedir kullanım şekline göre. Örneğin Elie Saab Le Parfume EDP ve Elie Saab Le Parfum EDT ciddi farkları olan iki ayrı koku gibidir.

EXTRAIT DE PARFUM: %20 üzerinde parfüm esansı konsantrasyonu mevcuttur. Eau De Parfum ‘e göre daha yoğun bir konsantrasyon söz konusudur.

EAU DE TOILETTE: %5 ila %10 arasında parfüm özü ,etil alkol ve sudan oluşur. Eau De Parfum’e göre daha hafif bir konsantrasyondur.

EAU FRAICHE : %4 parfüm ve sudan oluşur. Son derece hafif ve yaz ayları için güzel bir seçenektir. Koku alerjisi olanların tercih sebebi olabilir.

EAU DE COLOGNE: %2 ila %3 parfüm özü ve su içerir. Kalıcılığı yoktur.

LİNEER PARFÜM : Geleneksel parfümlerin aksine ilk başta aldığınız kokuyla sonda aldığınız koku aynıdır. Parfüm piramidi sisteminin yerle bir edildiği bu tip lineer parfümler, parfümü koklayan kişiyi üst, orta, alt notalardan geçirmek yerine, tek ve güçlü bir iz bırakmak için tüm notaları bir anda sunarlar.

MAKROSMAT : Koku alma duyusu çok gelişmiş canlıları ifade eder. Tavşanlar, köpekler, som balıkları bu türün örneklerine girer.

MİKROSMAT : Koku alma duyusu olan ancak kötü bir burnu ifade eden canlıları ifade eder. İnsanlar bu gruba girmektedir.
 
K

kiton men

Misafir
#10
ALT NOTA : Orta notaların, ya da diğer bir deyiş ile kalp notaların etkisi kaybolduktan sonra ortaya çıkan, parfümün kalıcılık kriterini belirleyen notalardır. Baz nota olarak da adlandırılan bu katmanın, parfümün kalıcılığına olan etkisi, içeriğindeki notalara ve teninizin Ph derecesine göre değişiklik gösterecektir. Parfümün son fazını ifade eden alt notalar uçuculuğu fazla olmayan, büyük moleküllü notalar içerirler. Alt notalar bulunmuş olduğu katmanın dışında, parfümün diğer iki katmanının da sahip olduğu notaların kalıcılık süresini uzatarak sabitleyici görevi üstlenirler. Alt notalar ortalama 60 dakika sonra kendisi gösterebilecektir.

Alt notalara örnek olarak paçuli, vetiver, sandal ağacı, sedir ağacı, vanilya, amber, misk, civet, meşe yosununu verebiliriz.

ORTA NOTA : Orta notalar parfüm piramidinin kokuyu kategorize etmekte referans alacağı en önemli katmanıdır. Parfümü sıktığınız 10 ila 30 dakika arasında, açılış notaları etkisini kaybettiğinde, parfümün “kalp notası” olarak da adlandırabileceğimiz orta notalar ortaya çıkar. Sıklıkla çiçek ve meyve notalarının bileşiminden oluşmakla birlikte kokuyu güçlendirecek ve alt notalara yumuşak zemin hazırlayacak tatlı baharat ve hindistan cevizi gibi esanslarla kullanılabilmektedir. Sıkça kullanılan orta notalara örnek olarak acı portakal çiçeği, yasemin, sardunya çiçeği, ylang ylang, limon, lavanta, hindistan cevizi ve kişniş esanslarını sıralayabiliriz.

ÜST NOTA : Açılış notaları olarak da adlandırılan bu üst notalar, tüm notalar arasında en hafif olanıdır. Kokuyu ilk sıktığımız an , havayla temas anında ortaya yayılan, koku hakkında ilk fikri veren ilk katmandır. Etkisi en çabuk azalan katman olmasına rağmen, kokuya dair ilk izlenimi yaratarak sizi cezbeder ve kalp notalara yumuşak bir geçiş yapmanıza zemin hazırlar. Uçuculuğu fazla olan küçük moleküllü kimyasallardan oluşmaktadır. Turunçgil, yeşil notalar, hafif meyveli notalar ve çiçeksi notalar çabuk buharlaşmaları sebebiyle üst nota bileşenlerinde sıklıkla kullanılırlar.
 
K

kiton men

Misafir
#19
Parfüm Sanayi Fransızların Pisliğinden Doğmuştur

Parfüm, latince, kokulu duman anlamına gelen “perfumum” kelimesinden gelmekte olup, tarihi ise oldukça eskidir.Günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce, Mısırlılar güneş tanrıları Râ için güneşin doğuşundan batışına dek kokulu otlar yakarlardı.Ölülerini ise kokulu yağlar kullanarak mumyalar, mezarlarına parfüm şişeleri ve kokulu kremler koyarlardı. Nitekim, yapılan kazılarda Mısır Firavunu Tutankhamon’un mezarından parfüm şişeleri ve krem vazoları çıkarıldı. Mısırlılar günlük hayatlarında ise kokulu yağlar ve pomatlar kullanırdı. Bunlar içinde en çok tercih ettikleri “kyphi” adını verdikleri kokulu bir yağdı. Kyphi, bal, şarap, pirinç, mersin çiçeği, safran, katırtırnağı ve ardıç özlerinden oluşan bir karışımdı. Nefertiti yasemin banyosu yapar, banyodan sonra vücuduna sandal ağacı, amber ve ender rastlanan çiçek özleri sürerdi.

Çağdaş niteliklere sahip ve bilinen ilk parfüm 14. yüzyılda, 1370 yılında yapıldı ve güzelliğiyle ünlü Macar kraliçesine atfedildi. Esans ve biberiye yağı ile alkol karışımından elde edilmiş, lavanta yağı ile zenginleştirilmiş bu karışıma özel bir isim verilmesi de unutulmamıştı: “Macar Suyu”.
16. yüzyılda cam sanatının ilerlemesiyle birlikte parfümün gelişme süreci de hızlandı. O yıllarda parfümün en çok üretilip tüketildiği ülke Fransa idi. Fakat parfümün vücuda sürülmesinin hastalıklara neden olacağı düşünülür, parfüm sadece pis kokuları maskelemek için kullanılırdı. Bu nedenle giysilere, eldivenlere, mendillere, hatta mücevherlere bile parfüm sürülürdü.
17. ve 18. yüzyıllarda, parfüm endüstrisi oldukça gelişti. Özellikle Fransanın Grasse bölgesi parfüm endüstrisinin merkezi haline geldi.

Devamı Linkte ... https://www.antoloji.com/parfum-sanayii-fransizlarin-pisliginden-dogmustur-2-bolum-2-siiri/
 
K

kiton men

Misafir
#20

KÜLTÜR
Fransa-Grasse: Kokuların Sırrı
Kadını anlatan bir koku üretmek isteyen moda efsanesi Coco Chanel, kendisine sunulan örneklerden 5 numaralı olanı seçer ve parfüm dünyası sonsuza kadar değişir. Formülü gizli tutulan, ilk günden beri hiç değişmeyen, Fransa’nın Grasse bölgesinde özel olarak yetiştirilen çiçeklerden yapılan No 5 kısa sürede bir ikona dönüşür. Bu, doğa ve insanın en ilgi çekici ortaklıklarından birinin hikâyesi…
“Bir koku istiyorum, kadını anlatan.” Gabrielle “Coco” Chanel’in, 1919 yılında ünlü parfümeri ustası Ernest Beaux’a verdiği bu talimat bir efsanenin doğumuna neden olur: “Chanel No 5.” Moda dünyasının en ünlü kadını, o zamana kadar giysi, şapka ve çantalar üstünde uzmanlaşmıştı. Ama No 5 ile birlikte kokunun da kraliçesi oldu.

Devamı Linkte ... https://www.atlasdergisi.com/kesfet/kultur/fransa-grasse-kokularin-sirri.html