Reformülasyon duyumları
- Konbuyu başlatan YILKANT
- Başlangıç tarihi
aslında en baba kokuları geçmişte kaybettik yetişemedik, şimdiki parfümler ise hep piyasa işi, kayda değer birşey yok gibi 
yok ben de inanmadım buna Ben şanslı bir kuşağın mensubuyum aslında pek çok eski kokuyu zamanında tecrübe etme şansını yakaladım. Tabi o zamanlarda da Ülkemizde imkanlar sınırlıydı. Kaçak gelen şeyler veya yurtdışından getiren birileri olursa haberimiz oluyordu. Hatta yurtdışından da tatile gidip dönenler değil buraya tatile gelen Türkler den başka kaynağımız yoktu. Onlarda bilindik kokular getirirdi genelde. Bugün çok daha geniş bir bilgiye sahibiz. Arkadaş eş dost ulaşabileceğimiz çevremiz de var ama yine de o kokulara üretimi durduğu için ulaşamıyoruz. 1990 lı yıllarda sektör hareketlendi. Antalya da Ykm mağazası açılınca bir parça çeşitlilik arttı ama yine de internet yok, dünya ile bağ yok. Çok zordu. Bugün şeker var un var yağ var ama helva bir türlü olmuyor. Bizim adımıza. Hepten bu hobiden vazgeçmeyeceğimize göre Bulduklarımızla yetineceğiz artık.
İfra meşeyosununu 2008 yılında verdiği kararla azaltmaya gittiği 2013 yılında bu kararını tekrar revize ettiği ve 2017 de tekrar revize edeceğini belirtmişti. Şu an için karar gözükmemekte sitesinde ama 2017 de revize edeceğini 2013 te aldığı kararda belirtmiş.
Eğer revize tamamen kaldırılıp sentetik meşeyosunu kullanılacaksa vahim. Ancak meşeyosununun alerjik reaksiyon gösterdiği durumlar da azımsanamayacak kadar çok sanırım. Bende bile alerji yapmakta.
Eğer revize tamamen kaldırılıp sentetik meşeyosunu kullanılacaksa vahim. Ancak meşeyosununun alerjik reaksiyon gösterdiği durumlar da azımsanamayacak kadar çok sanırım. Bende bile alerji yapmakta.
Bakarsınız yakında "doğacak olumsuzluklarda sorumluluğu kabul ediyorum" yazısı alırlar elimizden.
Önce kimyasal ve radyasyon bazlı tehtidlerle uğraşmalı bence dünya. Meşe yosunu filan bunlarla bu kadar uğraşacağına
Şaka bir yana her ilacın komplikasyonları olabileceği gibi parfümlerinde var elbette. Şişelere içeriklerin yazılması alerji ihtimaline karşı uyarılması bence daha uygun olacaktır. Bağışıklığın gelişimi için eser miktarda bu maddeler tatbik edilir. Parfümlerdeki allerjenler basit kızarıklık veya kaşıntıdan öte bir sonuç doğurmaz bence. Ama kimyasal sentetikler genetiğiyle oynanmış herşey (iç organlara solunum sistemine zarar verenler var hatta) insan sağlığını daha fazla tehtid etmektedir. Kolayı seçmek aslında bu materyalleri yasaklamak. Doğada 10.000 çeşit zehir varsa 10.000 çeşitte panzehir var.
Önce kimyasal ve radyasyon bazlı tehtidlerle uğraşmalı bence dünya. Meşe yosunu filan bunlarla bu kadar uğraşacağına
Şaka bir yana her ilacın komplikasyonları olabileceği gibi parfümlerinde var elbette. Şişelere içeriklerin yazılması alerji ihtimaline karşı uyarılması bence daha uygun olacaktır. Bağışıklığın gelişimi için eser miktarda bu maddeler tatbik edilir. Parfümlerdeki allerjenler basit kızarıklık veya kaşıntıdan öte bir sonuç doğurmaz bence. Ama kimyasal sentetikler genetiğiyle oynanmış herşey (iç organlara solunum sistemine zarar verenler var hatta) insan sağlığını daha fazla tehtid etmektedir. Kolayı seçmek aslında bu materyalleri yasaklamak. Doğada 10.000 çeşit zehir varsa 10.000 çeşitte panzehir var.
Son düzenleme:
Bakarsınız yakında "doğacak olumsuzluklarda sorumluluğu kabul ediyorum" yazısı alırlar elimizden.
Önce kimyasal ve radyasyon bazlı tehtidlerle uğraşmalı bence dünya. Meşe yosunu filan bunlarla bu kadar uğraşacağına
Şaka bir yana her ilacın komplikasyonları olabileceği gibi parfümlerinde var elbette. Şişelere içeriklerin yazılması alerji ihtimaline karşı uyarılması bence daha uygun olacaktır. Bağışıklığın gelişimi için eser miktarda bu maddeler tatbik edilir. Parfümlerdeki allerjenler basit kızarıklık veya kaşıntıdan öte bir sonuç doğurmaz bence. Ama kimyasal sentetikler genetiğiyle oynanmış herşey (iç organlara solunum sistemine zarar verenler var hatta) insan sağlığını daha fazla tehtid etmektedir. Kolayı seçmek aslında bu materyalleri yasaklamak. Doğada 10.000 çeşit zehir varsa 10.000 çeşitte panzehir var.
Önce kimyasal ve radyasyon bazlı tehtidlerle uğraşmalı bence dünya. Meşe yosunu filan bunlarla bu kadar uğraşacağına
Şaka bir yana her ilacın komplikasyonları olabileceği gibi parfümlerinde var elbette. Şişelere içeriklerin yazılması alerji ihtimaline karşı uyarılması bence daha uygun olacaktır. Bağışıklığın gelişimi için eser miktarda bu maddeler tatbik edilir. Parfümlerdeki allerjenler basit kızarıklık veya kaşıntıdan öte bir sonuç doğurmaz bence. Ama kimyasal sentetikler genetiğiyle oynanmış herşey (iç organlara solunum sistemine zarar verenler var hatta) insan sağlığını daha fazla tehtid etmektedir. Kolayı seçmek aslında bu materyalleri yasaklamak. Doğada 10.000 çeşit zehir varsa 10.000 çeşitte panzehir var.
Meşe yosunu zaten çok az oranda kullanılabiliyordu, tamamen kaldırılması bir şey değiştirmez bana kalırsa. Roja Dove, Papillon gibi pahali markalarda dahi meşe yosunu sentetik.
Bazı notalarda belli oranda kısıtlama olmasını anlayabiliyorum. Bergamot misal güneş ile temas ettiğinde çok ciddi sorunlara gebe, gece kullanımı dışında sorunlu. Meşe yosunu, peru balsamı gibi notalar da çoğu kişide ciddi alerjik reaksiyona neden oluyor. Tabii kısıtlama şart mı sorusu doğar bu noktada, beni doğal meşe yosunu etkilemiyor mesela, neden doğalından mahrum kalayım ? Dünya'daki %5 etkileniyordu sanırım. Meşe yosunu, peru balsamı gibi notaların ağırlıkta olduğu parfumlere performans şartı gelebilir, kişi kullansın ama çevreyi etkilemeyecek şekilde gibi gibi. Yasak yerine de kutuda bir çeşit uyarı olabilir, alerjen maddeler açıklanır.
Çare çok yoksa Ama bu durumu kullanıyorlar işte, İfra markaların sığındığı güzel bir bahane limanı haline geldi. Bu milyarlık markalar öyle alelade bir kuruma boyun eğecek markalar değiller. Farklı alanlarda ne gibi tepkilere ve kısıtlamalara karşı geldikleri ortada. Sadece işlerine geliyor bu durum.
Aynı markalar nadir birçok hayvanı katledip yaptığı cüzdanlar, kreasyonlar boy boy. Parfüm olunca esansın elde ediliş biçimine dikkat kesilmeleri samimi değil; markaların salladığı yok Civet kedisini, misk geyiğini, ekolojik dengeyi... Maliyet muhasebesi ziyadesiyle. Büyük markaların ne rezillikleri var ama bertaraf edebiliyorlar istedikten sonra.
Her şeyden öte misal yasaklı olmayan çiçekleri de sentetik kullanıyorlar artık. Sadece kısıtlanan meşe yosunu veya bergamot değişmiyor tüm notalar kökten değişiyor. Meşe yosunu, bergamot falan ucuz notalar ama çiçekler, hayvansallar, öd gibi notalar ucuz değil; bunların herhangi bir negatif etkisi olmasa da kullanmıyorlar, reformüle edince bunları da ediyorlar. Bir parfümden bir dolar kar etmek bile milyonlarca dolar demek sonuçta, toplam üretim bedeli 100 dolardan 2 dolara gerilemesinde en mutluluk duyacak isimlerin kim olduğunu tahmin etmek zor değil.
Olayın bir diğer boyutu da süreklilik sorunu ve artan talebe doğal notalarla cevap vermenin zorluğu. Dünya nüfusu fazla arttı daha da artıyor, en azından Avrupa'da parfüm lüks algısından çıkıp gerekli bir şey olarak görülüyor. Tutup her parfumde doğal nota kullanamazlar; ekolojik, mali, süreklilik sorunları yaratır. Bunu engellemek için kendileri IFRA diye günah keçisi olacak kurumu yarattılar muhtemelen. Bir nevi değişim için paravan lazımdı, biz yapmadık miki yaptı diyerek marka imajını da kurtarıyorlar.
İlginçtir, denediğim vintage parfümlerde 80'lerden itibaren bazı değişimler yaşanıyor ama bu 90'larda zirve yaşıyor. 90'lardan itibaren sentetk kullanımı büyük ölçüde artıyor, her markanın bir anda buna uyması trendden ziyade ortak bir karar olarak algıladım ben. Kartel mantığında bir şey olmuş olabilir bilemiyorum artık, komplo teorilerine dönüyor iş.
Bazı notalarda belli oranda kısıtlama olmasını anlayabiliyorum. Bergamot misal güneş ile temas ettiğinde çok ciddi sorunlara gebe, gece kullanımı dışında sorunlu. Meşe yosunu, peru balsamı gibi notalar da çoğu kişide ciddi alerjik reaksiyona neden oluyor. Tabii kısıtlama şart mı sorusu doğar bu noktada, beni doğal meşe yosunu etkilemiyor mesela, neden doğalından mahrum kalayım ? Dünya'daki %5 etkileniyordu sanırım. Meşe yosunu, peru balsamı gibi notaların ağırlıkta olduğu parfumlere performans şartı gelebilir, kişi kullansın ama çevreyi etkilemeyecek şekilde gibi gibi. Yasak yerine de kutuda bir çeşit uyarı olabilir, alerjen maddeler açıklanır.
Çare çok yoksa
Ama bu durumu kullanıyorlar işte, İfra markaların sığındığı güzel bir bahane limanı haline geldi. Bu milyarlık markalar öyle alelade bir kuruma boyun eğecek markalar değiller. Farklı alanlarda ne gibi tepkilere ve kısıtlamalara karşı geldikleri ortada. Sadece işlerine geliyor bu durum.Aynı markalar nadir birçok hayvanı katledip yaptığı cüzdanlar, kreasyonlar boy boy
. Parfüm olunca esansın elde ediliş biçimine dikkat kesilmeleri samimi değil; markaların salladığı yok Civet kedisini, misk geyiğini, ekolojik dengeyi... Maliyet muhasebesi ziyadesiyle. Büyük markaların ne rezillikleri var ama bertaraf edebiliyorlar istedikten sonra.Her şeyden öte misal yasaklı olmayan çiçekleri de sentetik kullanıyorlar artık. Sadece kısıtlanan meşe yosunu veya bergamot değişmiyor tüm notalar kökten değişiyor. Meşe yosunu, bergamot falan ucuz notalar ama çiçekler, hayvansallar, öd gibi notalar ucuz değil; bunların herhangi bir negatif etkisi olmasa da kullanmıyorlar, reformüle edince bunları da ediyorlar. Bir parfümden bir dolar kar etmek bile milyonlarca dolar demek sonuçta, toplam üretim bedeli 100 dolardan 2 dolara gerilemesinde en mutluluk duyacak isimlerin kim olduğunu tahmin etmek zor değil.
Olayın bir diğer boyutu da süreklilik sorunu ve artan talebe doğal notalarla cevap vermenin zorluğu. Dünya nüfusu fazla arttı daha da artıyor, en azından Avrupa'da parfüm lüks algısından çıkıp gerekli bir şey olarak görülüyor. Tutup her parfumde doğal nota kullanamazlar; ekolojik, mali, süreklilik sorunları yaratır. Bunu engellemek için kendileri IFRA diye günah keçisi olacak kurumu yarattılar muhtemelen. Bir nevi değişim için paravan lazımdı, biz yapmadık miki yaptı diyerek marka imajını da kurtarıyorlar.
İlginçtir, denediğim vintage parfümlerde 80'lerden itibaren bazı değişimler yaşanıyor ama bu 90'larda zirve yaşıyor. 90'lardan itibaren sentetk kullanımı büyük ölçüde artıyor, her markanın bir anda buna uyması trendden ziyade ortak bir karar olarak algıladım ben. Kartel mantığında bir şey olmuş olabilir bilemiyorum artık, komplo teorilerine dönüyor iş
.
Son düzenleme:
Kesinlikle doğru tespit Ozan. Küçük butikler üretim adedi veya popülarite peşinde koşmayan butik işler bu manada bu yasaklardan çekinmeden parfüm üretiyorlar. Alıcılar da zaten bu kontrol dışı kokuları gönüllü olarak alıp kullanıyorlar. Neden sonuç ilişkisinin yeterince test edildiğini vs tatmin edecek tahlil sonucu bile çıkaramayacağına eminim ifra nın. Ayrıca rekabette satış adediyle dahil olanların ifra ya dahli tartışılmayabilirde. Niche ve indie butiklere sanırım o kartelin isteklerini göz ardı etmeyip dahil ediyorlar. Esas saçmalıkta sanırım burada başlıyor. Aslında şöyle bir durum da var satış adedi yüksek olan markaların ana kalem harcamaları tamamen reklam promosyon ve dünya üzerindeki pazarlama ağına ilişkin harcamalar iken. Gerçek butik işleri bu harcama kalemlerini es geçerek kaliteyi önümüze koyuyorlar. Ama malesef bu kısıtlamalar zaten ilgiyi doğallık ve ürün kalitesi ile çeken rekabette bu enstrümanlarla ayakta kalan küçük butikleri bitirmeye oynandığı çok açık. Bu butiklerin parfümörlerini de bünyelerine alıp bu kartel tarafından ücretli çalıştırmaya başlarsa ben şahsen hiç şaşırmam.
Son düzenleme: