Son damlasına kadar kullandığım hiç parfüm olmadı herhalde, normal gözle görülmeyen bir ‘son’ noktası var parfümlerin benim için. Yakın zamana kadar dekantları bile bitiremiyordum,.
Ben değişen fikirlerimin bana attırdığı her adımdan pişmanım aslında, başta özellikle baş agrımın çok yoğunlaştığı zamanlarda yoğun ve kalıcı parfümlerden çok uzaklaşmış ve bergamotlu parfümleri yada acqua di parma creed gibi markaları yani kolonya gibi kokuları tercih ediyordum, sonra bir arkadaşımın ‘3 saat bile kokmayan kokulara dünya para veriyorsun manyakmısın’ söylemlerine maruz kalarak, evet parfüm kalıcı olmalı diyip bir çok kokuyu elden çıkardım, daha sonra mezun oldum işe girdim eldeki yoğun kalıcı parfümler çalışma ortamına hiç ama hiç uymadı başta beni sonra etraftakileri rahatsız etti ve ofis kokusu tarzında pradalar dior homme sportlar temiz kokular hayatıma girdi. Sonra iş hayatı bitti foruma daha çok girmeye Splitlere dekantlara dalmaya başlayınca geriye tek bir gerçek kaldı, sattıgım her parfüme üzülür almadığım her parfüme yanarım.
Tek bir parfüm söylersem 2015 aventus içimde yaradır, parfümlerime bakıp sinirlenecek kadar maddi sıkıntı yaşadığım bir döneme denk gelmişti.