İlk Defa Deneme Fırsatı Bulduğunuz Parfümler

azzura

Meşe Yosunu
LM Parfums - Veleno Dore: Öncelikle söylemeliyim ki bu kadar tatlı olmasını beklemiyordum. Boozy hafif meyvemsi buruk ve tütünden gelen dolgun hissiyatlı bir parfüm beklerken karşıma Tobacco Vanille ve Back to Black'in DNA'larının karışımı bir melez çıktı. Kokuya geçersem yoğun bir tütün, çikolata ve kiraz kokunun başından sonuna kadar sabit şekilde ilerlemekte. Açılışında hafif bir boozy his olsa da temel üç nota üzerinde şekillenmiş bir parfüm Veleno Dore. Koku güzelliği olarak güzel ama beklentimin çok yüksek olması nedeniyle hayal kırıklığına uğramadım değil. 3000 ₺ fiyat etiketine sahip pipo tütünü kullanmak istemezdim diye düşünüyorum. Tercihim tütün parfümlerinde bulunabilirse vintage Creed Tobarome veya Rogue Perfurmery - Tabac Vert ve tatlı tütünde vintage Tobacco Vanille veya Naxostan yana. Güzel ama sıradan bence. Genel beğeni olarak yüksek beğeni ve performansı var ama dediğim gibi aynı özelliklere sahip tobacco vanille ve back to blackte de var. Tatlılık azaldıkça biraz daha benim için kullanılabilir bir hale gelen parfüm yine de fiyat etiketini haketmemekte ve aynı kulvarda olan rakiplerine fark atamamakta. 7/10
 

azzura

Meşe Yosunu
Dusita - Le Sillage Blanc: Müthiş bir iş bence. Yeni kesilmiş çimen kokusunu seviyorsanız kesinlikle teninize sıktığınızda bu hissi yaşatacak oldukça yeşil ama rahatsız etmeyen ve bu yeşilliğin içine yedirilmiş çok bağırmayan ve kokladığım doğal içerikli deri parfümleri arasında kullanılan akorları ile başarılılar arasına yazdıracağım bir iş. Parfümde kullanılan galbanum öyle güzel ki tek başına bu notayı da kullansalar sanırım o yeşil hissiyatlı güzel rahiya size yeterdi.. Parfümde kullanılan meşeyosununu pek hissedemedim parfümün açılışında yer alan hafif tozlu yeşil hissiyat belki meşeyosunundan kaynaklanıyor olabilir. Dediğim gibi kullanılan galbanum ve bu yeşil hisse dolgunluk katan net bir artemisa ile koku oldukça yeşil şekilde açılmakta. Kokuda başta da belirttiğim üzere bir deri hissiyatı var ama eski kafa ve bağıran tarzdan ziyade kokuya derinlik katıp onunla bütünleşmek için. Ben net şekilde bu yeşilliğin arasında portakal çiçeğini de aldım. Hatta açıklanmasa da ambergis tarzı bir hisse de kapılmadım değil. Koku giysi ve tende çok değişiklik yaşamadı ve bende sabit bir şekilde bir günü götürdü. Dip notalarda biraz daha bu yeşil hissiyatı kaybedip dediğim gibi ambergis tarzı bir dolgun tuzlu ve çok çok hafif hayvansal hisse bürünse de beni kokusu ile büyüledi. Fragrantica'da cabochard'a benzetmişler ancak ben bir ilişki kuramadım. Görünce belki belli yönleri olabilir diye düşünebilirsiniz ama kesinlikle benzerlik çok düşük. Eski kokulardan esinlenilmiş başarılı bir parfüm. 8,5/10
 
Son düzenleme:

azzura

Meşe Yosunu
Franck Boclet – Married: Açılışını bolca tatlı portakal ve hafif limon ile gerçekleştiriyor. Sonrasında oldukça pudramsı bir yapıya bürünüyor. Genelde süsen kökünden gördüğümüz pudramsı ama dolgun hissiyat burada bolca zambak ve menekşe ile gerçekleştirmekte. Çiçeksi yapı tende durdukça portakaldan gelen tatlılık ve ferahlık geriye çekilip bahsettiğim çiçeklere eklenen sandal ağacı ve vanilya ile koku yayılımına devam ediyor. Kadın kullanımına uygun olan parfüm özellikle sümbülteber tarzı kokuları seven ama sümbülteberi de pek sevmeyenler için oldukça iyi bir alternatif. Pudramsı ve çiçeksi yapısına sandal ağacından gelen odunsu nüanslar ve vanilya ile oldukça çekici. 7,5/10
 

azzura

Meşe Yosunu
Franck Boclet – Just: Açılış bir anda olmakta ve yoğun bir nota patlaması yaşamakta. Sanki bütün notalar ilk fısta yüzüme çarpmakta. Sonrasında bu ani açılış daha net olarak kendini belli eden bir gül ile birlikte kunduz yağı ve civetten gelen hayvansallık ile yayılımına devam etmekte. Nota kalitesi açısından gül doğal olmayabilir. Doğal ise denemediğim tarz bir gül. Meyveli bir hisse sahip. Doğal yağlarını denediğim Türk gülü, Bulgar gülü, Taif gülü ya da Mayıs gülü gibi değil. Açılışın ardından parfümde yer alan karanfil notası kompozisyona biraz karanlık bir hissiyat katmış ve tek eleştirim olacak ama parfümde baştan sona yer almakta, ancak hayvansal notalar ve gül ile birlikte oldukça hoş bir hale gelmekte. Koku bekledikçe kaya gülü (labdanum) kokusu daha da yoğunlaşmakta ve hissedilirliğini arttırmakta. Karanfil ile birleştikçe de kokunun karanlık yanını daha da arttırmış. Hayvansallık nota kalitesi olarak vasat ancak kompozisyon açısından başarılı. Parfüm orta notalara geçtikçe gül ve hayvansallığın geriye çekilip amber ve kaya gülünün öne geçtiği hafif bir indolik yaseminn ile sıcak bir yapıya bürünmekte. Amber burada bence kaya gülünü destekleyici nitelikte. Yardımcı oyuncu rolünü iyi benimsemiş. Tatlılık kararında ve Yasemin notasının kullanılışını beğendim. Hayvansal notalar daha iyi kalitede olsa farklı ve yaratıcı bir kompozisyona sahip parfüm daha da iyi olabilirmiş.Ancak yine de çok beğendim. Tek eksikliği bu karanfil notasının beni rahatsız etmesi ancak tolere edebilirim. 8,5/10
 

baykalbul

Tanınan Üye
Creed Royal Water.. Gene Creed işini yapmış. İlerledikçe meyvelilik artıyor, mükemmel ama hani bu meyvelilik başlarda daha çok olsa var ya Creed Aventus for men, Creed Viw(Virgin Island Water) gibi daha çok ünlü olurdu. Tamam kimi çok tatlı sevmiyor ama onlar bile bence çoğu doğal meyveli tatlılığa falan dayanamıyorlar, seviyorlar. Creed Royal Water benden geçer not aldı. Ha gene fiaytına eleştirim ama artık her parfüm pahalı tabi bu daha pahalı. @Mehmet kardeşimin, hocamın da dediği gibi 10 tl 'den fazlasını şu şartlarda pahalı Creed'lerde ama sistem işte..

Başları turunçgiller, ardıç meyvesi tatlılığı ve Amber tatlılığı ama Turunçgiller daha yoğun. Fesleğen, Nane karanlık ferahlığı ve Kısmen selvi kokuyor.. Tatlılık keşke daha yoğun olsaydı dedirtti ama kimine yetecektir. Çok sevdim aslında. Başları kimine DHC (Christian Dior homme Cologne) gibi de gelebilir ama nane falan değiştiriyor.
 

azzura

Meşe Yosunu
Franck Boclet - Velvet: Çok jenerik hafif meyveli bayık tatlı bir parfüm sevemedim. 3/10

Franck Boclet - Blue Moon: Fesleğen ve mentolün şakayık (peony) ile harmanlanmış hali farklı bir koku ancak bunu da beğenmedim. 4/10
 

azzura

Meşe Yosunu
Heeley - Menthe Fraiche: Yaz ayları gündelik kullanım için oldukça ferah hatta nefes açıcı yeşil bir nane kokusu. Ancak şöyle bir sıkıntı var kullanılan nane yeşil nüanslarla kullanılması parfümü tamamen diş macunu havasına sokmuş. Mentolümsü bir hissi var. Sanki diş macunu kokluyorum gibi bir nane hissine sahip. Sonrasında bu nane hissiyatının hafif gerilemesi ile yeşil ve ufak bir tatlılık ile yeşil çay notası etrafında koku yoluna sabit bir şekilde ilerlemekte. Gündelik kullanımda özellikle nane ferahlığı arayanlar için kullanılabilir. Oldukça minimal bir çalışma olmuş. Bende biraz mide ağrısı ile karışık baş ağrısı yaptı ama koku olarak nane sevenler kesinlikle sever. 7/10
 

azzura

Meşe Yosunu
Farmacia SS. Annunziata - Isos (EDP): Net şekilde hissedilen bir ardıç, hafif yeşil hissiyat katılmış bolca karabiber ve hafif sedir. Odun gibi kokmak isteyenlerin favori kokusu olacaktır. 2,5/10



Farmacia SS. Annunziata - Whisky Oud (EDP): Kokan öd karakteristik olarak kamboçya ödünü andırmakta. Burada da kullanılan düşük öd miktarını telafi etmek amaçlı safran ile desteklenmiş. Viski akoru oldukça gerçekçi. Sonrasında hafif tatlı bir süet deri hissedilmekte. Olmuş ile olmamış arasında. Boozy öd-deri parfümü denebilir. Biraz Kemi - Hayat'ın sentetik ve meyvesiz haline viski ve süet deri eklenmiş hali de diyebilirim. Kemi kadar rafine değil. 6/10
 
L'Artisan Parfumeur Dzing!: 2 gündür test etmeme rağmen birkaç saat sonrasında kokusunu alamıyorum. Tek hissettiğim şey sabunsuluğu ve daha sonra kayboluyor zaten. Biraz daha zaman vermem gerek. Umarım istediğimi bulurum. :(
Etat Libre d'Orange Rien: Uzun bir arayış sonrasında deneyebildim Rien'i. Açıkçası beklentim oldukça yüksekti ve beğendiğimi söyleyebilirim. Açılışından sonuna kadar oldukça keyif aldım. Deri, aldehit ve tütsü hep birlikte insanı kucaklıyor. Kimyonu da unutmayalım. Pis bir atmosfer oluşturmakta üstüne yoktur. :) Endüstriyel yağ, yakıt vs. kokularına benzetildiğini çok okudum ve haklı olduklarını söyleyebilirim. Bu kötü bir şey değil benim için. Staj yaptığım yerlerde yağ, yakıt, metal vs. kokularını koklamak hoşuma gidiyordu ama elbette her zaman değil. Kirli atmosfere sahip parfümler denediğimde hep daha kirlisini merak ediyorum. Diğer versiyonunu da bulup deneyebilmeyi çok isterim.
Kinski Kinski: Açılışı cidden etkileyici. Ve yüzünüze BAM! diye çarpıyor resmen. Tanımlamak gerekirse hayvansal bir yeşil ya da yeşilin hayvansal hali diyelim. Beklediğimi bulduğum için de ayrıca mutluyum. Castoreum ve cannabis birlikteliği daha sonra vetiver dokunuşları. Ardıç ile çok aram olmadığı için kusra bakmayın. Onu biraz daha tanımam gerek. Atladığım çok şey vardır ama daha denediğim 2. gün. Hatta şimdi tazelemek için tekrar 2 fıs sıkıcam. :)
 

azzura

Meşe Yosunu
Francesca Bianchi – Sex and The Sea: Açılışını yoğun şekilde ananas ve ambergis ile birlikte hafif bir Hindistan cevizi birleşimi ile açıyor. Hafif bir ölmez otu da hissettim. Parfümde bu üç nota oldukça yoğun ve kalıcı. Ölmezotu ise İlerledikçe kaybolurken parfüme sandal ağacı ve bolca mimoza çiçeği eklenmekte. Kullanılan Hindistan cevizi oldukça acımsı ve sandal ağacı ile biraz kremsilik katmış. Parfümde civet notasından bahsedilmiş derinlerden bir hayvansallık gelmekte ancak ambergisin rolünün bu ağırlıkta daha baskın olduğunu düşünüyorum. Birinci sınıf bir ambergis hissi. Hafif sucul (aquatic), earthy, hayvansal ve çiçeksi. Kompozisyon olarak bana denizden yeni çıkıp Hindistan cevizi kokulu güneş kremimi sürüp sıcak kumlara uzanıp güneşleniyormuşum gibi hissettirdi. Hayvansal nüanslar sevmeyenler için zor bir koku ama kesinlikle nota kalitesi çok çok iyi. Doğal nota sevenler ama ödden sıkılan oryantalist işlerden uzak oldukça modern ve tematik bir parfüm. Yine kendine hayran bırakan bir Bianchi Hanımefendi parfümü. 8,5/10
 

Debussy

Moderator
Yönetici
Mehmet abi ve Yılmaz abi ile birçok koku denedik, önüme serilen Xerjoff'lara aşina olmadığım için kendi tenime Xerjoff'lardan seçtiklerimi sıktım, denediğim onlarca kokuyu baz alırsam sevmediğim bir marka ama yine de tamamen ön yargısız önüme gelenlerden bir kısmını koklamak istedim, ama kokladıkça ilgim kaybolduğu için özensiz diyebileceğim birkaç izlenim kuplesi;

Xerjoff Homme: Endüstriyel tarzda diyebileceğim sert ve keskin bir deri açılışı var, başında umutlandım ve beğendim, niş parfüm hakkını veriyor burada, bilindik Xerjoff'dan beklenmeyecek bir açılışı var. Kısa bir süre sonra keskinlik geriye çekildiğinde ise çiçeksi nüansların desteklediği Knize Ten vari retro bir deriye evriliyor, güncel Ten'e göre daha dolgulu ve törpülü fakat aradaki korkunç fiyat farkını açıklayacak tatminkarlıktan da uzak, başı biraz daha etkili ve uzun sürseymiş en azından diyorum, Roja'da olduğu gibi eski parfümlerin törpülenmiş hallerini sevdiğimi söyleyemem. Knize Ten'in güncel hali değil de eskisini bulsak bunu tokatlar muhtemelen :).

Xerjoff Allamade: Esen miktar yavan açık tonlu kakao ve bolca sütsü ile gurme karakterde tatlı sentetik vanilya. Feminen hatta çocuksu. Jenerik ve bayıcı oldukça, araba kokularının belki de tatlı güneş kremlerinin parfüm hali (onlardan daha kaliteli tabii, ama niş gibi de değil). Genel beğeneni çıkacaktır ama hiçbir şey vaat etmeyen gillerden. Kompozisyon falan da hak getire, kafa yapısı olarak Zara ve açık parfüm gibi.

Xerjoff Oroville: Eski kafa kullanılmış tütün ve sandal gibi notaların üzerinde açan papatya. Portakal çiçeği de anımsıyorum, sonralarda galbanum kendini net gösteriyor. 90 öncesi vintage erkek parfümleri gibi, güzel koku ama hafızam yanıltmıyorsa 1981 tarihli ilk versiyon Calvin Klien Calvin kopyası, bir dönem denediğim eski bir kokuya aşırı benziyor.

Xerjoff Golden Moka: Özellikle tatlı kehribar ve tatlı kahve notalarıyla beslenmiş gülü Oud Satin Mood benzeri geldi bana. Narenciyeler falan kokuyu Satin Mood'dan daha ferah kıldığı gibi onun kadar kuvvetli veya yapış yapış olmamasını sağlamış, performans falan ona nazaran yok ama daha kullanılabilinir, sonrasında o benzerlikten ayrılıyor ve kahve biraz daha öne çıkıyor ancak her noktası benim tarzım değil, bana bir şey ifade etmiyor. Açıkçası bu tarzı sevmiyorum diyorum ama ortada Sultan Pasha Cafe Ambre Noir gibi bir güzellik de var, ucuza kaçılmazsa ve özgün bir yaklaşım güdülürse bu tarz kokular da bir şeyler sunmayı başarabiliyor gayet.

Xerjoff Golden Dallah: Bu kokudan bir yerden tanıdık geldi ama anımsayamadım. Jenerik Xerjoff parfümleri arasında konumlandırılabilinir fakat özellikle başı sayesinde onlardan bir nebze sıyrılıyor yine de, ama ortalara geldikçe tipik sıradan bir kokuya evriliyor gibi, başı ile az da olsa ümit verse de bir noktadan sonra takip etmeyi bıraktım.

Xerjoff Rose Gold: Koklar koklamaz tanıdık geldi, Bulgar gülü esansına yakın kokuyor. Özellikli gelmediğinden üstünde durmadım sonrasında.

Xerjoff Zanzibar: Kirli ama özelliksiz ve tanıdık bir öd ile giriş yapıyor, başından sonrasını pek takip etme gereksinimi duymadım.

--

Açıkçası markanın Homme ve Oroville gibi ilk çıkardığı kokular ile yeni çıkardığı parfümler arasındaki farklılık ilk etapta hissediliyor hemen; ilk çıkardığı kokular ham madde kaliteleri sonraki nesil Xerjoff'lardan bariz daha iyi ve -kopya bile olsa- daha özenli çalışmalar, modernize edilmiş vintage parfüm yaklaşımı biraz Roja tandanslı, anlaşılan sonradan vizyonları Arap ve jenerik kokuları talep eden kitlelere oynamak olmuş. Nio falan da ilk çıkanlardandı, ona da öyle bayılmam ve fiyatını absürt bulurum ama son yıllarda çıkardıklarından bariz iyi bir koku.

İlk çıkardıkları öyle etkileyici değil ama belli eşiği geçiyorlar bence, para verip denemem ama bir şekilde denk gelirse ilk başlarda çıkardığı Richwood, Irisss ve Elle kokularına bir göz atabilirim fakat gerisini koklamaya dahi yanaşmam :). Özellikle son yıllarda çıkan Xerjoff parfümleri felaket, kopyacı olduğu gibi kompozsiyon inceliği ve derinliği de yok, komik fiyatları da cabası.
 
Son düzenleme:

azzura

Meşe Yosunu
Dusita - Erawan, farklı bir koku açılışı ve sonrasında yaşadığı değişim ile beğenimi kazandı. Biraz vintage tarzı kokulara benzer yeşil-aromatik hissiyatlı bir parfüm gibi. Markanın en sevmediğim işi oldu ama hakkını yemeyeyim doğal notalarla iyi işlere imza atmış. En kötüsü bile çoğu parfümden iyi gibi..6,5/10
 
Fragrance Du Bois in çoğu parfümünü deneme Şeref’ine Nail oldum doğal içeriğe sahip kalite hissiyatı yüksek parfümler aklımda Sahraa Oud baya yer edindi çok beğendim parfümlerde kullanılan oudlar öyle arabik sert oudlar değil daha yumuşak parfümlerin geneli Unisex kullanıma uygun olsada Oud Jaune bana baya feminen geldi
Biraz üstünkörü aceleyle denediğim için parfümler hakkında derinlemesine fikre sahip olamadım genel anlamda kaliteli ama 750€ edecek parfümler mi bilemem :)
Akro Dark ve Malt parfümlerini denedim ikiside birbirinden kaliteli parfümler özellikle Dark Gurme sevenlerin ciddi anlamda radarına girebilecek bir parfüm
Gucci Guilty Cologne güzel bir flanker olmuş florentine ırise benzetenler olmuş ben pek alaka kuramadım
 

YILKANT

Administrator
Yönetici
Fragrance Du Bois in çoğu parfümünü deneme Şeref’ine Nail oldum doğal içeriğe sahip kalite hissiyatı yüksek parfümler aklımda Sahraa Oud baya yer edindi çok beğendim parfümlerde kullanılan oudlar öyle arabik sert oudlar değil daha yumuşak parfümlerin geneli Unisex kullanıma uygun olsada Oud Jaune bana baya feminen geldi
Biraz üstünkörü aceleyle denediğim için parfümler hakkında derinlemesine fikre sahip olamadım genel anlamda kaliteli ama 750€ edecek parfümler mi bilemem :)
Akro Dark ve Malt parfümlerini denedim ikiside birbirinden kaliteli parfümler özellikle Dark Gurme sevenlerin ciddi anlamda radarına girebilecek bir parfüm
Gucci Guilty Cologne güzel bir flanker olmuş florentine ırise benzetenler olmuş ben pek alaka kuramadım
Akro lar Olivier Cresp in tasarımı. Daha önce pek niche bir çalışması yok. Ancak bilinen ve tanınan pek çok designer kokuya imza atmış bir parfümör. (midnight poison, kokkorico, dune, attitude, angel, Black XS, Black Opium v.b.) Gourmand materyalleri işlemeyi seviyor. Kahve, çikolata, fındık vs pek çok parfümünde işlediği notalar. Pek değişik bir şey çıkacağını sanmam. Çok büyük beklentiye girmeyen ve Gourmand seven deneyebilir bence de.
 
Ck Obsession Men Vintage

Efsanemiz harika bir tozlu-tatlı, içinde bergamotun ekşiliğini de barındıran, kapsamlı bir citrus akoru ile açılıyor. Portakalından mandalinasına, limonuna kadar bir çok turunçgil barındırıyor bu kısım. Günümüz citrus açılışları aksine, daha kabuksu bir citrus karakteri barındırıyor CK Obsession ın açılışı. Diplerden gelen Karanfil Çiçeğinin tiz, hafif herbal hayvansal ve maskülen havası ile citrus akoru birbirine girince Ck Obsession’ ın açılışı tam bir eski kafa aromatiğe dönüşüyor. Çok geçmeden Obsession’ ın imzası olan, çekilmiş pudramsı türk kahvesi kıvamında, yumuşak ve dolu dolu tarçını hissediliyor. Artık tarçın içinde tatlı kabukları hissedilen, erimiş citruslar ile bu harika tarçının birleşimi, ufak bir gül ambiyansı yaratmakta, ama onun ne olduğuna daha sonra geleceğim. Karanfil çiçeğinin yerini alan diğer bir maskülen, yumuşak Lavanta ile çok çok ufak bir sabunsu karakter de hissedilmekte. Lavanta ile daha kremsi bir yapıya taşınıyoruz. Obsession ın kalbine iniyoruz, sakızsı, kirli, sıcak ter kadar azıcık animal tatlı bir misk ve tozlu, sönmüş tütsü kıvamında, dumansı denemeyecek kadar dumansı, dolgun vanilyamsı, sütsü harika bir sandal ağacı beliriyor. Açıkçası kokladığım en iyi sandallardan. Orta kısımdan itibaren odunsu, oryantal hatta gourmand takılıyor Obsession. Saatler sonra ise bu bahsettiklerim sakin bir şekilde tene oturuyor, ortaya harika bir kehribar çıkıyor. Koku boyu hissedilen tarçının tatlılığı ve sıcak baharatsılığını, bahsettiğim tarçın ve eriyik citrusların yarattığı ılık gülsü şerbetsi, reçinemsi havayı, miskin tatlı kirli sakızsı animalliğini ve sandal ağacının vanilyamsı tatlı odunsuluğunu döküm potasında eritip önünüze gerçekçi bir amber yorumu döküyor Obsession. Gerçek bir kült. Musc Ravageur ve aklıma gelmeyen daha bir çok kült esere ön ayak olmuş, gerçek bir kült. Kült gibi kült
 

Debussy

Moderator
Yönetici
Ck Obsession Men Vintage

Efsanemiz harika bir tozlu-tatlı, içinde bergamotun ekşiliğini de barındıran, kapsamlı bir citrus akoru ile açılıyor. Portakalından mandalinasına, limonuna kadar bir çok turunçgil barındırıyor bu kısım. Günümüz citrus açılışları aksine, daha kabuksu bir citrus karakteri barındırıyor CK Obsession ın açılışı. Diplerden gelen Karanfil Çiçeğinin tiz, hafif herbal hayvansal ve maskülen havası ile citrus akoru birbirine girince Ck Obsession’ ın açılışı tam bir eski kafa aromatiğe dönüşüyor. Çok geçmeden Obsession’ ın imzası olan, çekilmiş pudramsı türk kahvesi kıvamında, yumuşak ve dolu dolu tarçını hissediliyor. Artık tarçın içinde tatlı kabukları hissedilen, erimiş citruslar ile bu harika tarçının birleşimi, ufak bir gül ambiyansı yaratmakta, ama onun ne olduğuna daha sonra geleceğim. Karanfil çiçeğinin yerini alan diğer bir maskülen, yumuşak Lavanta ile çok çok ufak bir sabunsu karakter de hissedilmekte. Lavanta ile daha kremsi bir yapıya taşınıyoruz. Obsession ın kalbine iniyoruz, sakızsı, kirli, sıcak ter kadar azıcık animal tatlı bir misk ve tozlu, sönmüş tütsü kıvamında, dumansı denemeyecek kadar dumansı, dolgun vanilyamsı, sütsü harika bir sandal ağacı beliriyor. Açıkçası kokladığım en iyi sandallardan. Orta kısımdan itibaren odunsu, oryantal hatta gourmand takılıyor Obsession. Saatler sonra ise bu bahsettiklerim sakin bir şekilde tene oturuyor, ortaya harika bir kehribar çıkıyor. Koku boyu hissedilen tarçının tatlılığı ve sıcak baharatsılığını, bahsettiğim tarçın ve eriyik citrusların yarattığı ılık gülsü şerbetsi, reçinemsi havayı, miskin tatlı kirli sakızsı animalliğini ve sandal ağacının vanilyamsı tatlı odunsuluğunu döküm potasında eritip önünüze gerçekçi bir amber yorumu döküyor Obsession. Gerçek bir kült. Musc Ravageur ve aklıma gelmeyen daha bir çok kült esere ön ayak olmuş, gerçek bir kült. Kült gibi kült
Bugün erkek vintage Obsession'un sabununu denemiştim tam da :). Güzel yorumun için ellerine sağlık Gökay hocam :). Bu kokuyu beğensem de sadece bir defa deneyebildim çünkü arkadaşım bayılıp yalvarmalar sonucu benden aldı, işin ilginci ona da yar olmamış kısa bir süre sonra onun da arkadaşı yalvarıp elinden almış :D. Zengin yapısına karşın genel beğenisi de gayet yüksek anlaşılan.
 
Bugün erkek vintage Obsession'un sabununu denemiştim tam da :). Güzel yorumun için ellerine sağlık Gökay hocam :). Bu kokuyu beğensem de sadece bir defa deneyebildim çünkü arkadaşım bayılıp yalvarmalar sonucu benden aldı, işin ilginci ona da yar olmamış kısa bir süre sonra onun da arkadaşı yalvarıp elinden almış :D. Zengin yapısına karşın genel beğenisi de gayet yüksek anlaşılan.
Ozan Hocam neyse ki bulunabilen bir koku, ben almayı düşünüyorum askerden gelince, paylaşırım ben sizle :) Kullanmak da kimseye kısmet olmayacak sizinkini anladığım kadarıyla :) Her anlamda başarılı bir koku bence, gerçi vintage i için söylüyorum bunu, güncelini denemedim henüz :) Sabunu nasıl buldun Ozan Hocam, şu setle gelen herhalde :) Değer derseniz splitleyelim onu da :D
 

Debussy

Moderator
Yönetici
Ozan Hocam neyse ki bulunabilen bir koku, ben almayı düşünüyorum askerden gelince, paylaşırım ben sizle :) Kullanmak da kimseye kısmet olmayacak sizinkini anladığım kadarıyla :) Her anlamda başarılı bir koku bence, gerçi vintage i için söylüyorum bunu, güncelini denemedim henüz :) Sabunu nasıl buldun Ozan Hocam, şu setle gelen herhalde :) Değer derseniz splitleyelim onu da :D
Evet o dekant değişik bir döngüye girdi, diğer alana da yar olmayacak bence :p. Sağ olasın, bunun kadın olanını da çok övüyorlar, onu da deneyip nihai kararımı vereceğim ben de :).

Sabunu set olarak değil tek tek aldı arkadaşım Kokudankokuya üzerinden, ben de onun vesilesi ile denedim. Parfümdeki aroma çok ama çok hafif geçirilmiş sabuna, tam beklediğimi bulamadım o nedenle, ama temizlik hissiyatı çok kuvvetli, elimi onunla yıkayınca güncel sabunlara göre daha çabuk kuruyup daha hijyenik hissettirdi ama kalan koku parfümdeki gibi değil işte :D. Diğer yandan başka markaların vintage sabunlarını daha başarılı buldum, Givenchy Gentleman vintage'ın sabunu çok iyidi, koklayıp koklayıp durdum, sabunu yıkamadan bile koklayasım geldi kaç defa :). Ama aromalar abartılı yedirilmemiş günümüz sabunlarının aksine, daha hafif olduklarından daha temiz ve doğal hissettiriyor tabii. Elimde birkaç tane daha böyle vintage sabun olsa da ben de kendime birkaç tane ayrı sabun alacağım, genel olarak beğendim bunları denenmesini tavsiye ederim :D. Bu tarz ürünleri de deneyelim bir kere splite :D
 
Evet o dekant değişik bir döngüye girdi, diğer alana da yar olmayacak bence :p. Sağ olasın, bunun kadın olanını da çok övüyorlar, onu da deneyip nihai kararımı vereceğim ben de :).

Sabunu set olarak değil tek tek aldı arkadaşım Kokudankokuya üzerinden, ben de onun vesilesi ile denedim. Parfümdeki aroma çok ama çok hafif geçirilmiş sabuna, tam beklediğimi bulamadım o nedenle, ama temizlik hissiyatı çok kuvvetli, elimi onunla yıkayınca güncel sabunlara göre daha çabuk kuruyup daha hijyenik hissettirdi ama kalan koku parfümdeki gibi değil işte :D. Diğer yandan başka markaların vintage sabunlarını daha başarılı buldum, Givenchy Gentleman vintage'ın sabunu çok iyidi, koklayıp koklayıp durdum, sabunu yıkamadan bile koklayasım geldi kaç defa :). Ama aromalar abartılı yedirilmemiş günümüz sabunlarının aksine, daha hafif olduklarından daha temiz ve doğal hissettiriyor tabii. Elimde birkaç tane daha böyle vintage sabun olsa da ben de kendime birkaç tane ayrı sabun alacağım, genel olarak beğendim bunları denenmesini tavsiye ederim :D. Bu tarz ürünleri de deneyelim bir kere splite :D
Ben bu yan ürün işlerine hep sıcak bakıyorum splitlerde ozan hocam, şu hom tütsüleri gibi mesela :) Bence denenebilir. Ama sabunda da vintage peşine düşeceksek yandık :) Hele ki dener de sabun algımız da parfüm algımız gibi değişirse o zaman asıl sıkıntı :) Valla sabununda sadece kalitesini aramayı, kullanmayı kaldıramam artık galiba, sabun değil de başka yan ürünler olsun :)
 

Debussy

Moderator
Yönetici
Ben bu yan ürün işlerine hep sıcak bakıyorum splitlerde ozan hocam, şu hom tütsüleri gibi mesela :) Bence denenebilir. Ama sabunda da vintage peşine düşeceksek yandık :) Hele ki dener de sabun algımız da parfüm algımız gibi değişirse o zaman asıl sıkıntı :) Valla sabununda sadece kalitesini aramayı, kullanmayı kaldıramam artık galiba, sabun değil de başka yan ürünler olsun :)
Ahah fiyat uygun ama parfüme oranla oldukça, 20 lira vesaire, yoksa sabunun uç olduğunu kabule diyorum :). Şampuanlar, vücut jelleri, traş köpükleri/losyonları falan da var ama eski parfümlerin bu yan ürünleri ne denli kullanılabilinir bilemedim, 30 yıl geçmiş ürünün sağlık açısından sıkıntı çıkarır mı vesaire, parfümden farklı olabilir bu sıvı yan ürünler, yoksa bana daha cazip geliyordu bunlar ama güvenemedim bozulma durumuna. Bu hususta güncellere yönelmek daha mantıklı olabilir.

Vintage Dior mum da almıştım 90'lardan kalma, onlar başarılıydı oldukça ama mum kolay bulunmuyor.