Bugün Hangi Parfümü Kullandım?
- Konbuyu başlatan FaMant
- Başlangıç tarihi
Armani Prive Figuier Eden
Armani'lere ayırdığım bu haftanın son günü markanın Prive serisinden Figuier Eden kullandım, adından da anlaşılacağı üzere yazlık bir incir parfümü, incir ve incir yaprağı risksiz bir nota olduğu incir parfümlerinin neredeyse hepsi genel beğenisi yüksek çalışmalar fakat genelinin asıl sorunu düşük performansları bu anlamda Armani Figuier Eden tarzın üstüne çıkan performansıyla öne çıkmakta.
İncir parfümlerini değerlendirirken aslına temel bir yanlış yapılmakta, incir yaprağı kullanılanlar ve Ege'de bizim yemiş dediğimiz meyvesini içerenler olarak ayrı ayrı değerlendirmek lazım bu kategoriyi. Hiç incir ve incir meyvesi koklamamış birisi dahi yeşil yaprağının nasıl koktuğunu ve olgunlaşmış meyvesinin nasıl kokabileceğini az çok tahmin edebilir. Sadece yaprağı kullanılan parfümler daha yeşil ve maskülen kokarken sadece meyvesini içerenler daha tatlı daha feminen tarafa yatkın olacaklardır. Bir kaç örnek vermek gerekirse sadece incir yaprağı ve dalı kullanılan Profumum Roma'nın Ichnusa'sı sıfır tatlılık içeren yeşil tarafları çok baskın ve daha çok erkek kullanımına uygun bir parfüm iken Adp'nın Fico di Amalfi'si incirin odunsu yeşil tarafına eşlik eden tatlı meyvesiyle daha unisex çizgide ilerlemekte ve genel beğenisi daha yüksek bir çalışmadır. Zaten bu tarz incir parfümlerinin piyasada başarılı olabilmeleri için mutlaka biraz tatlılık ihtiva etmeleri şart bence, sadece yeşil incir yaprağı veya incir dalı kokmak kimse istemez diye düşünüyorum, bu anlamda incirin meyvesi parfümleri çok daha cazip hale getiriyor. Bununla ilgili doğadan bir örnek vereyim Ege'li olanlar bilir eskiden her zeytinlikte üç dört tane incir ağacı bulunurdu, eski neslin insanları kimyasal ilaçlamanın yapılmadığı dönemlerde özellikle zeytinliklere incir dikerler ve bir nevi biyolojik mücadele yaparlardı, zeytin ile aynı dönemde meyve vermeye başlayan incir ağacı zeytinliklerdeki zararlı sinek ve böceklere zeytinden daha cazip geldiği için zararlı sinek ve böcekleri kendine çeker böylelikle zeytinlerde daha az zarar olmuş olurdu düşünün sinek ve böcekler bile yeşil tarafları baskın kokan zeytin ve zeytin yaprağından ziyade daha çekici ve tatlı kokan incire yöneliyorlar 🙂
Lafı fazla uzattım ama Armani Figuier Eden'in nasıl koktuğundan bahsedeyim biraz, parfümün tasarımcısı Christine Nagel bence tam olması gerekeni yapmış ve Figuier Eden'de incirin sadece meyvesine yer vermiş, parfümdeki yeşil hissiyatını da biraz acımtırak olan incirin yaprağından değil de çay ve çimenden sağlamış böyle olunca ortaya çok daha çekici bir iş çıkmış bence. Yapısal anlamda ne çok tatlı ne çok yeşil, kurudukça iristen kaynaklı tozlu ve lüks tam olması gerektiği gibi her iki cinse de hitap edecek unisex bir çalışma diyebilirim Figuier Eden için.
Armani'lere ayırdığım bu haftanın son günü markanın Prive serisinden Figuier Eden kullandım, adından da anlaşılacağı üzere yazlık bir incir parfümü, incir ve incir yaprağı risksiz bir nota olduğu incir parfümlerinin neredeyse hepsi genel beğenisi yüksek çalışmalar fakat genelinin asıl sorunu düşük performansları bu anlamda Armani Figuier Eden tarzın üstüne çıkan performansıyla öne çıkmakta.
İncir parfümlerini değerlendirirken aslına temel bir yanlış yapılmakta, incir yaprağı kullanılanlar ve Ege'de bizim yemiş dediğimiz meyvesini içerenler olarak ayrı ayrı değerlendirmek lazım bu kategoriyi. Hiç incir ve incir meyvesi koklamamış birisi dahi yeşil yaprağının nasıl koktuğunu ve olgunlaşmış meyvesinin nasıl kokabileceğini az çok tahmin edebilir. Sadece yaprağı kullanılan parfümler daha yeşil ve maskülen kokarken sadece meyvesini içerenler daha tatlı daha feminen tarafa yatkın olacaklardır. Bir kaç örnek vermek gerekirse sadece incir yaprağı ve dalı kullanılan Profumum Roma'nın Ichnusa'sı sıfır tatlılık içeren yeşil tarafları çok baskın ve daha çok erkek kullanımına uygun bir parfüm iken Adp'nın Fico di Amalfi'si incirin odunsu yeşil tarafına eşlik eden tatlı meyvesiyle daha unisex çizgide ilerlemekte ve genel beğenisi daha yüksek bir çalışmadır. Zaten bu tarz incir parfümlerinin piyasada başarılı olabilmeleri için mutlaka biraz tatlılık ihtiva etmeleri şart bence, sadece yeşil incir yaprağı veya incir dalı kokmak kimse istemez diye düşünüyorum, bu anlamda incirin meyvesi parfümleri çok daha cazip hale getiriyor. Bununla ilgili doğadan bir örnek vereyim Ege'li olanlar bilir eskiden her zeytinlikte üç dört tane incir ağacı bulunurdu, eski neslin insanları kimyasal ilaçlamanın yapılmadığı dönemlerde özellikle zeytinliklere incir dikerler ve bir nevi biyolojik mücadele yaparlardı, zeytin ile aynı dönemde meyve vermeye başlayan incir ağacı zeytinliklerdeki zararlı sinek ve böceklere zeytinden daha cazip geldiği için zararlı sinek ve böcekleri kendine çeker böylelikle zeytinlerde daha az zarar olmuş olurdu düşünün sinek ve böcekler bile yeşil tarafları baskın kokan zeytin ve zeytin yaprağından ziyade daha çekici ve tatlı kokan incire yöneliyorlar 🙂
Lafı fazla uzattım ama Armani Figuier Eden'in nasıl koktuğundan bahsedeyim biraz, parfümün tasarımcısı Christine Nagel bence tam olması gerekeni yapmış ve Figuier Eden'de incirin sadece meyvesine yer vermiş, parfümdeki yeşil hissiyatını da biraz acımtırak olan incirin yaprağından değil de çay ve çimenden sağlamış böyle olunca ortaya çok daha çekici bir iş çıkmış bence. Yapısal anlamda ne çok tatlı ne çok yeşil, kurudukça iristen kaynaklı tozlu ve lüks tam olması gerektiği gibi her iki cinse de hitap edecek unisex bir çalışma diyebilirim Figuier Eden için.
Creed Millesime İmperial
Eski bir şişeden ( 11z02 ) millesime imperial kullandım bugün, meyveden ziyade tuzun daha baskın olduğunu belirteyim 10 sene önceki şişelerde, elinizin üzerine sıktığınızda sanki dilinizi elinize götürseniz tuz tadı gelecekmiş hissi yaşatıyor açılışında. Performans olarak da bir hayli başarılı bende günü rahatlıkla çıkartıyor.
Eski bir şişeden ( 11z02 ) millesime imperial kullandım bugün, meyveden ziyade tuzun daha baskın olduğunu belirteyim 10 sene önceki şişelerde, elinizin üzerine sıktığınızda sanki dilinizi elinize götürseniz tuz tadı gelecekmiş hissi yaşatıyor açılışında. Performans olarak da bir hayli başarılı bende günü rahatlıkla çıkartıyor.
Vertus Rose Morocco
"Geleneksel bir Mukhallat gülünün gösterişli bir yorumu... Açmış bir gül... Üst notalarda safran ve kakulenin sıcak dokunuşlarıyla lezzetli elma var. Kalbin kraliçesi gül, sardunya, manolya, menekşe, zambak ve şeftali ile buluşuyor. sedir ve kaşmir ağacı ile çevrilidir. Taban, vetiver, sandal ağacı, vanilya, tonka fasulyesi, paçuli, amber, misk ve siyah ud ile güçlü ve benzersiz bir iz bırakır."
Fragrantica açıklayıcı not'u eklemek istedim.Sırf silaj için bile tercih edilir.Sabah sık ve çık kafan rahat olsun gece yatana kadar seninle.Hatta ertesi sabah kolunu koklayarak uyan.
"Geleneksel bir Mukhallat gülünün gösterişli bir yorumu... Açmış bir gül... Üst notalarda safran ve kakulenin sıcak dokunuşlarıyla lezzetli elma var. Kalbin kraliçesi gül, sardunya, manolya, menekşe, zambak ve şeftali ile buluşuyor. sedir ve kaşmir ağacı ile çevrilidir. Taban, vetiver, sandal ağacı, vanilya, tonka fasulyesi, paçuli, amber, misk ve siyah ud ile güçlü ve benzersiz bir iz bırakır."
Fragrantica açıklayıcı not'u eklemek istedim.Sırf silaj için bile tercih edilir.Sabah sık ve çık kafan rahat olsun gece yatana kadar seninle.Hatta ertesi sabah kolunu koklayarak uyan.
Ysl L'homme Vintage
Bugün çıktığı ilk yıllara ait bir şişeden ( 2007 batch ) L'homme kullandım, Ysl'in en çok satan kokularının başında gelen L'homme çıktığı günden beri pek çok kez reformülasyon geçirdi maalesef, zaten ilk çıktığı yıllarda da çok performanslı değildi fakat son donemde L'homme diye satılan şişeler iyice sulandırılmış haldeler. Ysl markası çıkarmış olduğu onlarca L'homme flankerında da bence bu performans sorununu bir türlü aşamadı hemen hemen hepsini denemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki edp'ünden tutun parfümüne, intense'inden son çıkan mavi elektriğine kadar performans anlamında tatmin edici parfüme ben bu seri de rastlamadım. Ama şöyle de bir durum var hem tarz olarak hem de kullanım alanı olarak çok da fazla saldırgan olmaları beklenemez fakat yine de yarımı günü çıkarmalarını ben şahsen beklerim bunda da ana etken etiket fiyatlarının bir hayli yüksek olması, yarı fiyatlarına satılsalar belki kabul edilebilir ama günümüzde 4 haneli fiyatları düşünüldüğünde f/p olarak bir hayli geride kaldı bu seri bence.
Çok bilindik bir çalışma olduğu için şöyle kokuyor böyle kokuyor ayrıntısına girmeyeceğim, başta da belirtmiş olduğum üzere kullanmış olduğum şişe 2007 den kalma L'homme meraklıları için belirteyim ilk çıkan yıllara ait şişelerin kapakları metalden yapılma ve baya ağır, batch codeları ise 4 hane şeklinde ta ki 2011 e kadar, 2011 de dahil olmak üzere bundan sonraki yıllarda 6 haneli batch kullanımına geçiyor marka. Vintage L'homme almayı düşünenler varsa buna dikkat etsin derim. Elimde ilk reformülasyondan da bir şişe mevcut 2013 le tarihlenen bu şişe ile 2007 ilk formül arasında hem performans hem de koku anlamında ufak tefek farklılıklar mevcut bugün kullandığım şişenin açılışında zencefil çok daha baskın 2013 ise daha parlak ve narenciyeli olarak açılıyor. Başlarda 2013 daha performanslıymış gibi gelse de kalıcılık anlamında 2007 çok daha başarılı. Ama yine de belirteyim 2007 ve 2013 ün performansları bile maksimum yarım gün arkadaşlar vintage L' homme alırım akşama kadar kokarım diye düşünen varsa almasın.
Bugün çıktığı ilk yıllara ait bir şişeden ( 2007 batch ) L'homme kullandım, Ysl'in en çok satan kokularının başında gelen L'homme çıktığı günden beri pek çok kez reformülasyon geçirdi maalesef, zaten ilk çıktığı yıllarda da çok performanslı değildi fakat son donemde L'homme diye satılan şişeler iyice sulandırılmış haldeler. Ysl markası çıkarmış olduğu onlarca L'homme flankerında da bence bu performans sorununu bir türlü aşamadı hemen hemen hepsini denemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki edp'ünden tutun parfümüne, intense'inden son çıkan mavi elektriğine kadar performans anlamında tatmin edici parfüme ben bu seri de rastlamadım. Ama şöyle de bir durum var hem tarz olarak hem de kullanım alanı olarak çok da fazla saldırgan olmaları beklenemez fakat yine de yarımı günü çıkarmalarını ben şahsen beklerim bunda da ana etken etiket fiyatlarının bir hayli yüksek olması, yarı fiyatlarına satılsalar belki kabul edilebilir ama günümüzde 4 haneli fiyatları düşünüldüğünde f/p olarak bir hayli geride kaldı bu seri bence.
Çok bilindik bir çalışma olduğu için şöyle kokuyor böyle kokuyor ayrıntısına girmeyeceğim, başta da belirtmiş olduğum üzere kullanmış olduğum şişe 2007 den kalma L'homme meraklıları için belirteyim ilk çıkan yıllara ait şişelerin kapakları metalden yapılma ve baya ağır, batch codeları ise 4 hane şeklinde ta ki 2011 e kadar, 2011 de dahil olmak üzere bundan sonraki yıllarda 6 haneli batch kullanımına geçiyor marka. Vintage L'homme almayı düşünenler varsa buna dikkat etsin derim. Elimde ilk reformülasyondan da bir şişe mevcut 2013 le tarihlenen bu şişe ile 2007 ilk formül arasında hem performans hem de koku anlamında ufak tefek farklılıklar mevcut bugün kullandığım şişenin açılışında zencefil çok daha baskın 2013 ise daha parlak ve narenciyeli olarak açılıyor. Başlarda 2013 daha performanslıymış gibi gelse de kalıcılık anlamında 2007 çok daha başarılı. Ama yine de belirteyim 2007 ve 2013 ün performansları bile maksimum yarım gün arkadaşlar vintage L' homme alırım akşama kadar kokarım diye düşünen varsa almasın.
Bois İmperial
Bu kadar sentetikliğe böyle yüksek bir performans çok normal, eleştirel anlamda söylemiyorum parfümün doğal olma gibi derdinin olmadığı aşikar, işini gayet iyi yapıyor. Benim her daim kullanabileceğim bir parfüm değil fakat ben parfümü sıkarım övgü de beklerim diyenlere her zaman önerebileceğim bir çalışma, fiyatı ve performansı düşünüldüğünde şişeli alınır rahatlıkla.
Bu kadar sentetikliğe böyle yüksek bir performans çok normal, eleştirel anlamda söylemiyorum parfümün doğal olma gibi derdinin olmadığı aşikar, işini gayet iyi yapıyor. Benim her daim kullanabileceğim bir parfüm değil fakat ben parfümü sıkarım övgü de beklerim diyenlere her zaman önerebileceğim bir çalışma, fiyatı ve performansı düşünüldüğünde şişeli alınır rahatlıkla.